Mikroorganizmalar, tüm diğer canlılar gibi uygun ortamlar bulduklarında beslenerek çoğalır, toprak, hava, insan vücudu ve tüm doğa koşullarında yaşayabilirler. Mikroorganizmaların bir kısmı, günlük hayatımızın bir parçası olup, gerek vücudumuzda yaşamaları, gerekse hava veya gıdalar yoluyla vücudumuza girmeleri sonucunda herhangi bir hastalık yapıcı etkileri bulunmaz.
Bununla birlikte, bazı özel durumlarda (çeşitli hastalıklar, vücut direncinin düşmesi vb) insan vücudu gerek içinde yaşayan mikroorganizmalara, gerekse dış ortamdan aldığı veya alabileceği mikroorganizmalara karşı gerekli savunma mekanizmasına sahip olmayabilir. Yine bulunduğumuz ortamların veya yediğimiz gıdaların fazla miktarda zararlı mikroorganizma içermesi durumunda da çeşitli enfeksiyonlar veya gıda zehirlenmeleri meydana gelebilmektedir. Bu durumda, yaşadığımız ve çalıştığımız ortamların, yediğimiz gıdaların ve gıdaların üretildiği ortamların da temiz ve patojen mikroorganizmalardan arındırılmış olması büyük önem taşımaktadır.
Ortam temizliği, özellikle gıda ve sağlık sektöründe hassasiyetle yaklaşılması gereken bir konudur. Gıda sektöründe, üretilen ürünlerin içerisinde bulunabilecek veya bulunmasına izin verilmeyen mikroorganizmalar yönetmeliklerde belirtilmiştir. Bu standartları sağlayabilmek adına, üretim ve ürün analizlerinin yapıldığı ortamların da belli standartları sağlayacak temizlikte olmaları gerekmektedir. Mikroorganizmaların çok çeşitli oldukları ve ortam koşullarına kolaylıkla uyum sağlayarak yaşamlarını devam ettirdikleri göz önüne alındığında, gıda üretimi konusunda ortam hijyeninin ne kadar hassas bir konu olduğu da anlaşılabilmektedir. Bu makalede ortam dezenfeksiyonunda sıklıkla kullanılan yöntemlerden olan UV dezenfeksiyondan bahsedilmektedir.
UV ışınları gerek dezenfeksiyon, gerekse de sterilizasyon amacı ile kullanılabilir. Dezenfeksiyon ile sterilizasyon farklı terimlerdir. Sterilizasyon, bir maddenin üzerinde veya içinde bulunan tüm mikroorganizmalardan arındırılma işlemidir. Bu işlem sonrasında hastalık yapan (patojen) ve yapmayan tüm mikroorganizmalar öldürülmektedir. Dezenfeksiyon ise, patojen mikroorganizmaların inaktive edilmesi anlamına gelmektedir. Dezenfeksiyon işleminin dereceleri ve aşamaları olabilmekle birlikte (inaktive edilmesi istenen mikroorganizmalara göre), sterilizasyonun dereceleri yoktur. Bir ürün veya ortam sterildir veya steril değildir. Dezenfeksiyonun dozu, uygulanacak materyal veya ortama, ortamın içerdiği mikroorganizma sayısına ve dezenfekte edilecek ortam veya materyalde bulunmasına izin verilen mikroorganizma miktarına göre değişkenlik gösterebilir. Dezenfeksiyon için kullanılan etken maddeye dezenfektan adı verilir.
Dezenfeksiyonu etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler, uygulanan dezenfektanın ve uygulama yapılan ortamın özelliklerine göre değişkenlik gösterirler:
Dezenfektan maddenin konsantrasyonu: Dezenfektan maddenin etkisi konsantrasyonla doğru orantılı olarak artmaktadır.
Etki süresi: Dezenfektan veya kimyasal maddenin mikroorganizmalar üzerine etkili olabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekir. Etki süresi uygulanan kimyasal maddeye ve uygulandığı ortam şartlarına göre değişir.
Isı: Isı arttıkça dezenfektan maddenin etkisi de buna paralel olarak artar. Her 10°C’lik ısı artışı, etkinliği en az bir kat arttırmaktadır.
pH: Ortamın pH'sı ne kadar nötrden uzak olursa etki o denli artar.
Organik maddeler: Ortamda bulunan organik maddeler dezenfeksiyon işlemini olumsuz yönde etkiler.
Mikroorganizmaya bağlı etkiler: Mikroorganizmanın cins ve türleri ile bulunduğu
yaşam evresine dezenfektan maddelerin etkisi değişiktir. Bakterilerin spor formları, vejetatif formlarına göre dezenfektan maddelere karşı oldukça dirençlidir. Ayrıca bakterilerin üreme fazları, sayıları ve diğer özel yapıların varlığı etkilidirler.
UV ışınları genellikle ortam havası, ve yüzeylerin dezenfeksiyonunda, suyun ve cerrahi aletlerin sterilizasyonunda kullanılır. UV-A, UV-B ve UV-C olmak üzere üç tip UV ışını dezenfeksiyon ve sterilizasyon amacıyla kullanılabilir. UV ışınların türlerine göre dalga boyları:
UV-C ; 200 - 280 nanometre
UV-B ; 280 - 315 nanometre
UV-A ; 315 - 400 nanometre
Bu dalga boylarından UV-C ( 200 - 280 nanometre ) , mikroorganizmalar için en öldürücü dalga boyuna sahip olandır. Bu iki eşik arasındaki en öldürücü doz olan 264 nanometre dalga boyu , UV ile sterilizasyonun en etkili dalga boyudur. UV radyasyon kısa dalga boyu ve yüksek enerjisi nedeniyle her çeşit mikroorganizmayı öldürebilir.
UV lambalar, yüksek basınç ve düşük basınç lambaları olmak üzere iki tiptir. Düşük basınç tipli lambalar, ürettikleri UV enerjisinin çok büyük kısmını mikroorganizmalar üzerine en öldürücü etkili dalga boyu olan 264 nanometreye yakın tayflarda kullandıkları için tercih edilmektedirler. Bu lambaların ömürler 8000 ile 12000 saat arasında değişmektedir.
UV lambalar dezenfeksiyon ve sterilizasyon için uygun çözümler olmakla birlikte, UV-C ışınlarının insanlar üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı, UV lambalar çalışır halde iken ortamda bulunmaktan ve özellikle lambaya yakın mesafelerde durmaktan veya direkt temastan kaçınılmalıdır. UV ışınlarının göz ve cilt üzerindeki olumsuz etkileri bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Günümüzde UV ışınlarının etkisini yok etmeden, kişiler ile direkt temasını engelleyen özel filtreler geliştirilmiştir. Filtreli UV lambalarının kullanıldığı ortamlarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, lambalar açıkken ortamda kişilerin bulunmamasıdır.
UV sistemlerinin dezenfeksiyon ve sterilizasyonda kullanılmalarının, diğer kimyasallara göre belli başlı faydaları bulunmaktadır. Bunlar;
* Uygulaması basittir.
* Dezenfeksiyon kabiliyeti yüksektir
* Ortam ve/veya yüzeyde yan ürün ve kalıntı madde oluşturmaz
* Korozif madde oluşumu yoktur
* Ekonomiktir
UV lambalar sadece üretim alanları ve hastane ortamlarında değil, insanların bir arada kalabalık olarak bulunduğu çocuk yuvaları, kafeteryalar, jimnastik salonları gibi kapalı yerlerde, havadaki patojen mikroorganizmaların sayısını azaltarak hava yolu ile bulaşan hastalıkların yayılımını engellemek için kullanılabilirler.
UV ışık armatürleri havası dezenfekte edilecek odaların tavanına monte edilir ve kullanım sırasında odada bulunan kişiler dışarı çıkartılır. Odada bulunması gerekli kişilerin uygun elbise ve gözlük kullanması gereklidir. Başka bir önlem olarak armatürün önüne bir siper koyarak odada bulunan kişilere direkt ışığın gelmesi engellenir. UV lambalar duvara veya tavana monte edilerek kullanılabilir. Ayaklı portatif UV lambalar da kullanılmaktadır.
Sonuç olarak; UV’nin genel özellikleri göz önüne alındığında, UV’nin dezenfeksiyon amaçlı kullanımında bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bunların başında insanların UV ışık ile direkt temasının önlenmesi gelir. Ayrıca toz ve kir tabakası UV geçişini engellediğinden UV lambası sık sık temizlenmelidir. Belli aralıklarla UV lambalar değiştirilmelidir. UV lambalar –yukarıda da değinildiği gibi- belli bir ömre sahiplerdir. Bu ömür tükendiğinde, lamba yanıyor gibi görünse de antimikrobiyal etkinlik göstermeyecektir. Lambanın etkinlik ömrünü hesaplarken, UV lambaya sayaç takılabilir veya günlük belli periyotlarla çalışan lamba için genel bir hesaplama yapılabilir.
Hedefin ışık kaynağına uzaklığı azaldıkça UV’nin etkisi artacağından tüm hedefi görebilecek en kısa mesafe seçilmelidir.
UV ışığın gücünün (Watt) ve uygulama süresinin artması da antimikrobiyal etkiyi arttırmaktadır. Bu sebeple, hedef mikroorganizmalara (örneğin; sporlu bakteriler, virüsler) ve alanın büyüklüğüne göre; kullanılacak UV lambanın büyüklüğüne, lamba sayısına ve uygulama süresine karar verilmelidir.
Hava Temizliğinde Kullanılan Fanlı Ultraviyole Cihazlarımız İçin TIKLAYINIZ...