HABERLER

MAKALE Domates mildiyosu, domates yetiştiriciliğinde verim kaybına neden olan en önemli mantar hastalıklarından biridir.Hastalık, yaprakların alt yüzünde sarımsı lekeler ve beyaz tüyler şeklinde belirtilere yol açar. Zamanla lekeler büyür ve kahverengiye döner, yapraklar kurur ve dökülür. Hastalık ilerledikçe meyvelerde de çatlaklar ve çürüme meydana gelir.

Domates mildiyesinin kontrolünde çeşitli yöntemler  kullanılabilir. Kimyasal ilaçlar, bakır bazlı fungisitler ve biyolojik mücadele yöntemleri yaygın olarak kullanılan yöntemler arasındadır. Ancak, kimyasal ilaçların aşırı kullanımı insan sağlığı ve çevre için risk oluşturmaktadır. Bu nedenle, domates mildiyesinin kontrolünde alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Makale'nin
MAKALE Pas hastalığının belirtileri:

Yaprakların üst ve alt kısımlarında kahverengi veya sarımsı lekeler
Lekelerin zamanla büyümesi ve yaprakların ölmesi
Bitkinin zayıflaması ve üretkenliğinin azalması
Şiddetli durumlarda tüm bitkinin ölmesi Pas hastalığının önlenmesi:

Hastalıklı bitkilerin ve dökülen yaprakların ortamdan uzaklaştırılması
Bahçenin temiz tutulması
Havadar ve güneşli alanlarda bitki yetiştirilmesi
Doğru sulama tekniklerinin uygulanması
Mantar hastalıklarına karşı dirençli bitki türlerinin tercih edilmesi

Pas hastalığının tedavisi:

Pas hastalığı oluştuktan sonra, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve bitkinin kurtarılması için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden biri de klordioksit kullanımıdır. Makale'nin
MAKALE Meyve ve Sebze Yıkamada Klordioksit Nasıl Kullanılır?

Klordioksit uygulaması için, belirli konsantrasyonda klordioksit gazı içeren bir solüsyon hazırlanır. Bu solüsyonda meyve ve sebzeler belli bir süre bekletilir. Klordioksit, bu süre zarfında ürünlerin yüzeyindeki mikroorganizmaları yok eder ve raf ömrünü uzatır.

Klordioksit Uygulamasının Avantajları:

Geniş spektrumlu etkiye sahiptir: Bakteri, virüs, mantar ve küf gibi birçok mikroorganizma türüne karşı etkilidir.
Hızlı ve etkilidir: Kısa sürede yüksek oranda mikrop öldürme yeteneğine sahiptir.
Kalıntı bırakmaz: Klordioksit su ve havayla temas halinde hızla bozulur ve klor ve oksijene dönüşür. Geride herhangi bir kimyasal kalıntı bırakmaz.
Çevre dostudur: Doğru şekilde kullanıldığında çevreye zarar vermez. Makale'nin
MAKALE
Nematodların Bitkilere Etkileri:

Köklerde urlar, düğmeler veya şişlikler oluşturarak besin ve su alımını engeller.
Bitkinin büyümesini ve gelişmesini zayıflatır.
Yapraklarda solgunluk ve sararmaya neden olur.
Bitkinin hastalıklara karşı direncini düşürür.
Verim kayıplarına ve ürün kalitesinde düşüşe yol açar.   Yaygın Nematod Türleri:

Kök-ur nematodları: Bitki köklerinde urlar oluşturarak en fazla zararı veren türdür. Domates, biber, patlıcan, salatalık ve kavun gibi sebzeleri etkiler.
Kist nematodları: Bitki köklerinde kistler oluşturarak besin ve su alımını engeller. Buğday, arpa, pamuk ve şeker pancarı gibi bitkileri etkiler.
Lezyon nematodları: Bitki köklerinde lezyonlar oluşturarak zayıflamaya neden olur. Soğan, sarımsak, lahana ve fasulye gibi bitkileri etkiler. Makale'nin
MAKALE

Membran filtrasyon sistemlerinin çalışma mantığı şu şekildedir:

1. Örnek Hazırlama: Su örneği, analiz edilecek mikroorganizma türüne ve membranın gözenek boyutuna bağlı olarak önceden işleme tabi tutulabilir. Bu işlem, örneğin seyreltilmesi veya pH'ının ayarlanması gibi işlemleri içerebilir.

2. Filtrasyon: Hazırlanan su örneği, vakum veya basınç kullanılarak membran filtreden geçirilir. Membranın gözenek boyutu, mikroorganizmalardan daha küçük olacak şekilde seçilir. Bu sayede mikroorganizmalar membran üzerinde tutulurken, suyun büyük kısmı filtreden geçer.

3. Membran Yıkama: Filtrasyondan sonra, membran üzerinde tutulan mikroorganizmaların ve diğer partiküllerin yıkanması için steril bir solüsyon kullanılır. Bu işlem, membran üzerinde kalan mikroorganizmaların sayısını artırmaya yardımcı olur.

4. Makale'nin
MAKALE Protein Kalıntı Testi Nedir?

Protein kalıntı testi, gıdalarda ve çevresel yüzeylerde kalan protein kalıntılarını tespit etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu test, alerjenlerin de proteinlerden oluşması nedeniyle, alerjen varlığını gösterge olarak kullanır. Test, genellikle özel bir swab ile numune alınarak ve ardından kolorimetrik veya immünolojik yöntemlerle analiz edilerek yapılır.

Protein Kalıntı Testinin Avantajları:

Hızlı ve Kolay: Protein kalıntı testi, geleneksel alerjen test yöntemlerine kıyasla daha hızlı ve kolay bir şekilde uygulanabilir. Hassas: Test, çok düşük miktarda protein kalıntısını bile tespit edebilir. Çok Yönlü: Test, gıdalarda ve çevresel yüzeylerde kullanılabilir. Uygun Maliyetli: Protein kalıntı testi, diğer alerjen test yöntemlerine kıyasla daha uygun maliyetlidir. Makale'nin
MAKALE Koliformlar:

Gram-negatif çubuk şeklindeki bakterilerdir.
Laktozü 37°C'de fermente etme yeteneğine sahiptirler.
Toplam koliformlar ve fekal koliformlar olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Fekal koliformların en önemli üyesi E. coli'dir. E. coli:

İnsan ve hayvan bağırsaklarında bulunan bir fekal koliform bakteridir.
Çoğu suşu zararsızdır, ancak bazı suşlar ishal ve diğer gastrointestinal hastalıklara neden olabilir. Varlık Belirleme: Diatek tarafından üretinlen Veritech Suda Koliform / E.coli Tespit Kiti'ni incelemek için tıklayınız... Makale'nin
MAKALE
Ne Zaman Yapılır?

Oksidaz testi genellikle, ilk bakteri izolasyonundan sonra ilk tanı testlerinden biri olarak gerçekleştirilir. Bu test, hızlı ve kolay bir şekilde bakteriyi Gram-pozitif veya Gram-negatif olarak ayırt etmeyi sağlar.

Hangi Mikroorganizmalara Yapılır?

Oksidaz testi, çeşitli bakteri türleri üzerinde kullanılabilir. Özellikle Gram-negatif bakterilerin tanımlanmasında ve takibinde oldukça faydalıdır. Oksidaz pozitif bakterilere bazı örnekler şunlardır:

Pseudomonas aeruginosa
Escherichia coli
Salmonella enterica
Vibrio cholerae
Neisseria meningitidis


Test Prensibi

Oksidaz testi, mikroorganizmanın sitokrom C oksidaz enzimini tespit etmeye dayanır. Bu enzim, aerobik hücresel solunumda rol oynar ve oksijeni sudan elektrona ayrıştırır. Makale'nin
MAKALE Protein Kalıntı Testi Nedir?

Protein kalıntı testi, gıda işleme ortamlarındaki yüzeylerde kalan protein miktarını ölçen bir yöntemdir. Bu test, ATP (Adenosin Trifosfat) ölçümü veya özel protein göstergeleri gibi farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir.

Protein Kalıntı Testlerinin Kullanım Alanları:

Temizlik Kontrolü: Temizlik ve sanitasyon işlemlerinin etkinliğini değerlendirmek için protein kalıntı testleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Test sonuçları, temizlik prosedürlerinin ne kadar etkili olduğunu ve hangi alanlarda iyileştirme yapılması gerektiğini gösterir. Bu sayede, gıda işletmeleri temizlik programlarını optimize edebilir ve gıda güvenliğini artırabilir. Örnek: Bir et işleme tesisinde, et kesme bıçaklarının ve çalışma yüzeylerinin temizliği protein kalıntı testi ile kontrol edilebilir. Makale'nin
MAKALE Su Kalitesini Kontrol Etme:

Suda klor seviyesinin istenilen aralıkta olup olmadığını kontrol eder.
Suyun mikrobiyolojik güvenliğini sağlar.
Tüketicilere ve çalışanlara güvenli su sağlar.
Üretim Süreçlerini Optimize Etme:

Üretim süreçlerinde kullanılan suyun kalitesini kontrol eder.
Ürünlerin lezzetini ve dokusunu korur.
Üretim hatalarını ve israfı önler. Maliyetleri Düşürme:

Su arıtma sistemlerinin daha verimli çalışmasını sağlar.
Kimyasal kullanımını optimize eder.
Su kaynaklı hastalıkları ve ekipman hasarlarını önler.

Yasal Uyumluluğu Sağlama:

Suyun içme suyu standartlarına uygunluğunu kontrol eder.
Çevre kirliliğini önler.
Yasal yaptırımlardan kaçınmayı sağlar.

Müşteri Memnuniyetini Artırma:

Güvenli ve kaliteli su sunar. Makale'nin
YÖNTEM Süt işletmelerinde soda testi, sütte yasa dışı katkı maddelerinin varlığını tespit etmek için kullanılan basit ve hızlı bir yöntemdir. Bu test, özellikle sütte soda (sodyum karbonat) veya diğer alkalilerin varlığını kontrol etmek için kullanılır. Soda, sütteki asitliği nötralize ederek raf ömrünü uzatmak için hileli olarak kullanılabilir. Bu durum, hem tüketiciler için sağlık riski oluşturur hem de süt ürünlerinin kalitesini düşürür. 
Soda Testinin Yapılma Nedenleri:

Hileli Katkı Maddelerini Tespit Etmek: Soda, sütteki asitliği nötralize ederek pıhtılaşmayı geciktirir ve ekşimeyi önler. Bu durum, süt ürünlerinin raf ömrünü uzatmak için bazı hileli üreticiler tarafından kullanılabilir. Soda testi, bu tür hileli katkı maddelerini tespit ederek gıda güvenliğini sağlamaya yardımcı olur. Makale'nin
MAKALE Yağ kalitesini kontrol etmek için geleneksel yöntemler arasında laboratuvar analizleri ve titrasyon yöntemleri yer alır. Bu yöntemler genellikle zaman alıcı, pahalı ve karmaşıktır. Bu nedenle, hızlı, basit ve ucuz bir yağ kalitesi kontrol yöntemi ihtiyacı her zaman mevcut olmuştur.  
Yağ kalitesi test stripleri, bu ihtiyacı karşılamak için geliştirilmiş yeni bir teknolojidir. Bu test stripleri, yağ örneğine batırılarak ve renk değişimine göre SYA konsantrasyonunu tahmin ederek çalışır. Test stripleri, kullanımı kolay, taşınabilir ve ucuz olması nedeniyle fırınlama ve kızartma sektörlerinde yağ kalitesini kontrol etmek için ideal bir araçtır.

Yağ Kalitesi Test Striplerinin Avantajları:

Hızlı: Sonuçlar birkaç saniye içinde elde edilir.
Basit: Kullanımı kolay ve özel bir eğitim gerektirmez.
Ucuz: Laboratuvar analizlerine göre daha ucuzdur. Makale'nin