Türk Gıda Kodeksi sakız tebliğinde sakız; sakız mayası,
diğer bileşenler, izin verilen katkı ve aroma maddeleri ile tekniğe uygun
olarak şekerli ve şekersiz hazırlanan ürünler olarak tanımlanmaktadır.
Eski Yunanlıların ve Kızıldereliler'in ağaçlardan elde
ettikleri sakızları baharatlayarak çiğnedikleri bilinir. Manilkara zapota adlı ağaçtan elde edilen lateks kimyasal yollarla
temizlenir. Temizlenen lateks maddesine şeker, nişasta ve koku verici maddeler
konularak modern usullerle sakız yapılır.
Sakızın Derin Geçmişi
Pek çok ülkede sakız ilk kez I. Dünya Savaşı yıllarında
Amerikan askerleri çiğnerken görüldü. Amerikalılar sakızı icat etmeyip, sadece şeker
ve meyve aroması katıp popüler olmasını sağladı. Beş bin yıl önce Neolitik
dönemden kalma bir sakızın üzerinde insan diş izleri bulundu. Sakız bir tür
katrandan yapılmıştı. Bu maddelerin antiseptik olduğu biliniyor. Orta
Amerika’da Aztekler, sakız ağacından elde ettikleri chicle (çikle) dedikleri
sakızı çiğnerdi. Çikle, ağız ve diş temizliği için tercih edilirdi. Mezdeki
veya damla sakızı ise Antik Yunan döneminde Ege kıyılarında çiğnenirdi. Sakız
Adası’nda yetişen damla sakızı o bölgede ilaç, cila ve yapıştırıcı olarak da
kullanıldı. Anadolu’da çam sakızı da çiğnenirdi. Amerikan yerlileri de ladin
ağacı sakızı çiğnediği biliniyor.
Türkiye’de 3 cins sakız üretilmektedir.
Şekersiz sakızlar:
Hiçbir tatlandırıcı içermeyen bu tür sakızlar yalnız Türkiye’de üretilip
tüketiliyorlar. Bu sakızların kaynağı, Osmanlılara dayanan damla sakızı çiğneme
geleneğidir.
Şekerli sakızlar:
Şeker ilavesiyle üretilen sakızlar.
Tatlandırıcılı
sakızlar: Yeni nesil sakızlar olup, şeker içermezler. Şeker yerine doğal ve
yapay tatlandırıcılar kullanılır.
Sakızlar genel olarak naneli, yeşil naneli ve muhtelif meyve
aromalı olarak üretilirler. Firmalar genellikle benzer ham maddelerle sakız
üretir.
Elastomer;
esneklik sağlayan ana maddedir ve çikle gibi doğal olabilir. Genellikle stiren-butadien
kauçuğu, bütil kauçuğu ya da poliizobütilen gibi sentetik kauçuklar kullanılır.
Reçineler, ham maddeleri bir arada tutar. Doğal reçine ya da sentetik polivinil
asetat kullanılır. Mum ve yağlar sakızı yumuşatır; bu amaçla sakıza parafin,
balmumu ve sıvı bitkisel yağ katılır.
Emülsifiyer maddeler;
sakızın tükrükle ıslanmasını sağlayan lesitin ya da gliseril monostearattır.
Dolgu maddesi kireç tozudur, ancak meyve aroması asitli ise talk pudrası tercih
edilir. Üretim için sentetik plastik ya da doğal sakız 115 dereceye kadar ısıtılıp
ince filtreden geçirilerek temizlenir. Pudra şekeri, mısır şurubu, aroma ve
yumuşatıcılar ile karıştırılan sakız, yürüyen bantta soğutulur. Karışım levha
haline getirilir ve kesilip paketlenir. Sakız draje olacaksa, draje şekli
verilip soğutulur ve şekerle kaplanıp kurutulur. Dışı balmumu ile kaplanarak
parlatılır.
Sakız Çiğnemenin Faydaları
Tükürük miktarını arttırarak, yiyecek artıklarının ağızdan
kolayca uzaklaştırılmasını sağlar. Yemeklerden sonra ağızda oluşan asitleri
engellemeye ve ağızdaki ideal pH seviyesini korumaya da yardımcı olur. Ayrıca
dişler üzerinde birikerek, dişeti hastalıklarına ve diş çürüklerine neden olan dental
plak miktarını azaltmaya yardımcı olur. Ksilitol ihtiva eden sakızların ağız
içerisinde bulunan ve çürüğe neden olan mikroorganizma sayısını azaltması
nedeniyle Ksilitol'lü sakız kullanımı koruyucu diş hekimliği programlarına
alınmıştır.
Sakız
|
|
|
Limitler
|
Aerobik mezofilik bakteri (kob/g)
|
5
|
2
|
1.0 x 104
|
1.0 x 105
|
Koliform*
|
5
|
2
|
9
|
95
|
E. coli*
|
5
|
0
|
<3
|
-
|
*EMS Tablosuna göre ( /g)
Sakız üretimi yaparken tüm hijyen kurallarına dikkat
edilmelidir. Üretim yeri ve personel ile ilgili mikrobiyolojik kontaminasyonu
engelleyecek tüm önlemler alınmalıdır. Mikrobiyolojik sakız analizleri ile
ilgili tüm besiyerlerini Diatek tarafından
edinebilirsiniz. İhtiyacınız olan hazır besiyerlerine ve minkübatörlere Diatek ile
ulaşabilirsiniz.