Su Ürünleri tazeliğini uzun sure muhafaza edilebilmesi için
bazı işlemlerden geçirilmelidir. Su ürünleri yapısından dolayı diğer etlere
oranla daha hızlı bozunmakta bu nedenle su ürünlerinin daha dikkatli bir
şekilde muamele edilmesini gerekir. Su ürünlerinin muhafazası için çeşitli
teknikler mevcuttur. Bunlardan en eski olanı balıkların kurutulması, tuzlanması ve tütsülenmesidir. Teknolojinin ilerlemesi
ile konserve, soğutma, dondurma,
paketleme, modifiye atmosfer paketleme ve yan ürün teknolojisi gelişmiştir.
İşlemenin temel amacı: daha fazla tüketici kitlesine hitap
edebilen ve daha fazla kabul gören bir ürün sunabilmektir. Ürünün görünüşü,
tazeliği, kokusu, uygunluğu, besin içeriği ve diğer özellikler işleme tekniğini
etkiler. Balığın ürün olarak dağıtımının yaygınlaştırılabilmesi için raf
ömrünün uzatılması şarttır.
Balığın tazeliğini korumak için en önemli koşullar, temizlik,
ortamı soğuk tutma ve hızdır. Temizlik, balıkla uğraşan kişilerin temizliği ve balığın
temas ettiği alanların temizliğini kapsar. Balıkların bozunmasına neden olan
mikroorganizmaların kaynağı olarak, birincisi balığın yaşamış olduğu ortamdan
ikincisi ise avlama sonrası balığın temas ettiği yerler.
Balıklarda Hasat
Süreci
Özellikle yetiştiriciliği yapılan balıklar, hasat edilmeden
yaklaşık bir gün önce yemlemesi durdurulmalıdır. Balıklar hasat edilirken, suya
balıkların mümkün oldukça hızlı bir şekilde ölmesi sağlanmalıdır. Balıklar
hasat sonrası fazla çırpınmaları balığın daha hızlı bozunmaya başlamasına neden
olur.
Balıklar hasat sonrası, dikkatli bir şekilde muamele
edilmelidirler. Balıklar hiçbir zaman atılmamalı ve kuyruk sapından tutularak
taşınmamalıdır. Bazen kuyruk sapı balığın ağırlığını taşıyacak kadar kuvvetli
olmayabilir ve omurgada kırılmalara, ette berelenmelere neden olabilmektedir.
Balıkların temas ettiği yüzeyler temiz olmalıdır. Hijyenik kurallara dikkat edilmeli,
balığın konulduğu tezgahlar, kasalar, kesim tahtası ve ambalaj malzemeleri
temiz olmalıdır. Balığın bozunmasına neden olan bakterilerin kaynağı balığın
kendi doğal ortamından getirdiği bakteriler ve hasat sonrası çevreden balığa
bulaşan bakterilerdir. Balığın bakteri yükü ne kadar az olursa balığın
bozunması da o kadar yavaşlamaktadır.
Hasat sonrası balıkların iç organları çıkartılmalı yıkanmalı
ve uygun bir şekilde buzlanmalıdır.
Su ürünlerinde
Tazelik Kontrolleri
Balık taze iken işlemeye başlanmalı ve işleme sırasında
kokuşmayı engelleyici tüm tedbirler alınmalıdır.
1. Duyu organlarıyla
tazelik kontrolü
Kolay ve basit bir yöntemdir. Bu yöntemin doğru sonuç
verebilmesi için bu testi yapan kişinin çok tecrübeli olması, balığı ve balığın
tüm organlarının çok iyi tanıması gerekir. Elastikiyet, ağız ve solungaçlar,
gözler, deri ve yüzgeçler, karın bölgesi, et ve et kesiti, koku gibi özellikler
kontrol edilir.
2. Bakteriyolojik
metotla tazelik kontrolü
Balık etinde bulunan toplam bakteri sayısı ile tazelik
arasında bir bağıntı vardır. Birim ağırlıktaki balık etinde bakteri sayısı
arttıkça etin tazeliği kaybolur. Araştırmalara göre 1 gr etteki bakteri sayısı
100.000’den az ise et yenebilir. Bakteri sayısı 100.000’den fazla ise et
kokuşmuş kabul edilir ve yenmesi sakıncalıdır, özellikle çevreden bulaşmış olan
ve hastalık yapan (patojen) bakterilerin çoğalması, ürünün kokuşmasını
hızlandırdığı gibi tüketimini de olumsuz yönde etkiler. Bakteriyolojik yöntemle
tazelik kontrolü uzun zaman alır (2–3 gün). Bu süre içinde bakteri sürekli
artacağından sonuç sağlıklı değildir. Ayrıca balığın her bölgesinden alınan
etteki bakteri sayısı farklı olacaktır. Bakteriyolojik yöntemle tazelik kontrolü,
taze balık etinden çok işlenmiş ürünlere uygulanır.
Bu yöntemde amaç üründe bulunan toplam bakteri sayısının
saptanmasıdır. Hazırlanan agarlı besi ortamı üzerine örnek çözeltiden ekim
yapılır. Ekim işlemi sonrası bakteriler inkübe edilir. İnkübasyon sıcaklığı 37
oC'de 24–48 saattir. Bu ortamda doğal olarak tüm bakteriler inkübe olamaz.
Ancak genelde patojen bakterilerin tamamı koloni oluşturur. Oluşan koloniler
sayılarak ürünlerdeki toplam bakteri sayısı hesaplanır.
3. Fiziksel metotla tazelik
kontrolü
Balığın ölümünden itibaren kokuşmanın sonuna kadar balık
vücudu sürekli ve dengeli bir şekilde sertlik kaybederek yumuşar. Bu değişimden
yararlanılarak tazelik kontrolü yapılır. Her canlı balığın vücut sertliği
farklı farklıdır. Bu nedenle her balık için önceden taze ve bayat dönemlerine
ait sertlik ölçümleri alınmalı ve bu bir tablo halinde bulundurulmalıdır.
4. Kimyasal metotla
tazelik kontrolü
Tazeliğini kaybetmiş olan balık etinin kimyasal bileşimi,
taze balık etinin kimyasal bileşiminden farklıdır. Et tazeliğini kaybettikçe
bileşimindeki bazı maddelerin miktarları azalırken, bazı maddelerin miktarları
da artar. Et taze iken çok olan tri metil aminoksit (TMAO), protein gibi
kimyasal maddelerin miktarları azalırken aminoasit, trimetil amin, amonyak,
uçucu asit bileşikleri gibi bileşiklerin miktarları artar. Tazeliğin kaybolması
ile azalan veya artan bileşiklerin miktarları kimyasal yöntemlerle tayin
edilerek balık etinin tazeliğini ölçülebilir. Son zamanlarda, taze etlerin
bulundurduğu nükleik asitin bozulmasıyla oluşan hipoksantinin miktarı ölçülerek
de tazelik kontrolü yapılmaktadır. Kimyasal yöntemle tazelik kontrolünde
kullanılan en pratik yol, uçucu bazik azot bileşikleri miktarının tayini ile
yapılan ölçümlerdir.
Tazeliği koruyacak
tedbirler
Gıda hammaddelerinin özellikleri ve son ürünün karakteri,
işleme yönteminin seçiminde son derece önemlidir. Gıdanın kalite, güvenliği,
dayanıklılığının geliştirilmesi ve sonuçta hedef doğrultusunda ürün elde
edilmesi için son yıllarda güncelliği artan GMP (iyi üretim uygulamaları),
HACCP (kritik kontrol noktalarında risk analizleri), PM (belirleyici teknoloji)
gibi kapsamlı teknolojiler belirlenmiştir.
Avlanma ve hasatta hijyen kuralları, balıkları cinslerine
göre ayırma, balıkları yıkama, antibiyotik maddeler uygulama, bazı vücut
parçalarını ayırma, paketleme, ön soğutma yapma gibi tedbirler balığın tazesini
daha uzun süre korumasına yardımcı olacaktır.
Kaynak: https://www.megep.meb.gov.tr/ , "Su Ürünleri
Muhafaza Yöntemleri" A. Öksüz.