HABERLER
MAKALE
Pullorum hastalığı spesifik etkeni Salmonella pullorum ‘dur. Gram negatif, sporsuz, hareketsiz ve kapsülsüz olan bu mikroorganizma genellikle çomakcıklar, bazen de uzun flamentler halinde görülür.
Etken, katı besi yerlerinde 24-48 saat içinde gözle görülebilecek büyüklükte parlak, yuvarlak, bombeli, kenarları düzgün gri renkte ve S formunda koloniler meydana getirir. Sıvı besi yerlerinde zayıf, homojen, dipte tortu ve üstte pelikül oluşturmadan bir üremeye rastlanır.
Mikroorganizma kemoterapötik ve dezenfektanlara karşı değişik derecelerde duyarlıdır. Etkenin kontamine materyallerde ve dış ortamda 14 ay, kümes koşullarında 3-3.5 ay, yemlerde 2 ay canlı kalabildiği bildirilmiştir.
Mortalite, 7-10 günde % 100 ‘e kadar çıkar.
Makale'nin
MAKALE
Tavukları etkileyen metabolik bir hastalıktır, her yaşta görülebilmekle beraber daha çok yarka dönemi sonunda ya da yumurtaya girme aşamasında gözlemlenir. Gut hastalığı genelde yavaş ilerleyen bir seyir gösterir ve sürüde ortaya çıkana kadar anlaşılması oldukça zordur.
Gut Hastalığının Sebepleri:
* Düşük düzeyde yararlanılabilir fosfor,
* Yüksek vitamin D3 seviyesi,
* Yüksek kalsiyum içeren yemler(özellikle büyüme döneminde),
* Uzun süreli Vitamin A eksikliği,
* Sodyum düzeyinin suda % 0.4 ve yemde 0.8 % seviyesini aşması,
* Yemdeki protein seviyesinin % 30'dan fazla olması,
* Yetersiz su alımı(özellikle yaz aylarında) ve
* Genç hayvanlara iri taneli kalsiyum kaynakları verilmesi.
Makale'nin
MAKALE
Akrilamid, ilk kez 1893 yılında Almanya’da Christian Moureau tarafından kimyasal bir bileşik olarak bulunmuştur. Ticari olarak 1952-1954 yılları arasında kimyasal amaçlı olarak Almanya’da kullanılmış, gıda ve sulardaki önemi ise 2002 yılında İsveç Ulusal Gıda Dairesi (NFA) ve Stokholm Üniversitesi’nden bilim adamlarınca açıklanmıştır. İsveçli bilim adamlarının açıklamasının ardından yapılan çalışmalarda, kızartılmış, fırınlanmış ve kavrulmuş gıda maddelerinin hemen tamamında birkaç ppb seviyesinden birkaç ppm seviyesine kadar değişen miktarlarda akrilamid tespit edilmiştir. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyada büyük ilgiyle karşılanmış ve konu ‘ciddi problem’ olarak ele alınmıştır.
Makale'nin
MAKALE
Farklı küfler tarafından farklı mikotoksinler üretilmektedir. Bunlar için de en yaygın ve tehlikeli olanlardan birisi de aflotoksinlerdir. Aflotoksinler; küflerin uygun sıcaklık, nem ve besi ortamında gelişmesiyle oluşmaktadır. Sert kabuklu yağlı-kuru meyveler (fındık, yer fıstığı, antep fıstığı,v.b.), bazı kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm,v.b.) , yağlı tohumlar (pamuk tohumu), özellikle mısır, susam başta olmak üzere tahıllar ve baharatlar (kırmızı biber, karabiber, hindistan cevizi v.b.) aflatoksin yönünden riskli ürünlerdendir. Bazı hayvansal ürünlerde (et, süt, peynir v.b.) aflatoksin içerebilmektedir. Ayrıca un ve unlu mamuller, kahve çekirdeği, hurma, badem gibi ürünlerde de aflatoksin oluşabilmektedir. Alınabilecek Önlemler
1. Küflerle bulaşık olmayan, küf gelişmesine dayanıklı tohumluk, damızlık kullanılarak işe başlanmalıdır.
Makale'nin
MAKALE
Yumurta numaralandırma sistemi ile yumurtalar dört temel gruba ayrılıyor. Bu da yumurtaların üzerindeki numaraların en başındaki tek haneli kod ile belirtiliyor.
Kod 0 ile başlıyorsa; organik tavuk yumurtası,
Kod 1 ile başlıyorsa; serbest dolaşan tavuk yumurtası,
Kod 2 ile başlıyorsa; kümeste/kapalı ortamda özgür gezen tavuk yumurtası,
Kod 3 ile başlıyorsa; kafes tavuk yumurtası anlamına geliyor.
0 kodlu organik tavuk yumurtaları hem tavukların yaşam alanının ve şeklinin doğal olduğunu, hem de beslenme içeriğinin organik ve doğal olduğu anlamına geliyor. 1 kodlu yumurtalarda ise serbest gezen tavukların beslenmesinin organik olduğu garantilenmiyor, doğal içerikte olmayan endüstriyel yemlerle beslenen tavuklar da bu kodla satılabiliyor.
Makale'nin
MAKALE
Kronik Solunum Yolları Hastalığı Ülkemizde çok yaygın olan bir hastalıktır. Daha çok genç hayvanlarda görülür. Hasta tavukların yumurtalarından çıkan civcivler de hasta olur. Bu civcivler başka kümeslere satılırsa kümeslere de hastalık bulaştırırlar.
Hasta tavuklarda nefes darlığı görülür. Zor nefes aldığı için başını ileri doğru uzatır ve ötecekmiş gibi bir nefes alır. Kronik solunum hastalığına yakalanmış tavuklarda ölüm oranı çok yüksek değildir. Ancak hayvanların verimi büyük ölçüde düşer. Özellikle kasaplık piliç yetiştiren kümeslerde çok büyük maddi zararlara sebep olur.
Bu hastalıktan korunmanın ilk şartı havadar ve temiz bir kümese sahip olmaktır. İyi beslenen hayvanların bütün hastalıklara karşı daha dayanıklı olacağı unutulmamalıdır.
Makale'nin
MAKALE
Çiğ kümes hayvanları
Kümes hayvanları satın alındıktan sonra bir günden iki güne kadar buzdolabında saklanabilir. Eğer pişirilmiş ve paketi açılmamışsa, 3-4 gün kadar dayanacaktır. Tavuğu buzlukta dokuz ay saklayabilirsiniz. Pişirdikten sonra da buzdolabında 3-4 gün dayanabiliyor.
İşlenmemiş dana ve kuzu eti
Ürün satın alımdan sonra üç günden beş güne kadar iyi durumda kalacaktır. Sığır eti buzlukta altı aydan 12 aya kadar en iyi kalitede durabiliyor.
Yumurta
Yumurtalar oldukça tartışmalı. Üzerinde satış tarihi varsa, satın aldıktan sonra üç haftadan beş haftaya kadar saklayabilirsiniz. Bir yıla kadar donmuş halde tutabilirsiniz.
Kuruyemiş
Paketlenmiş kuruyemişler kilerde 12 aya kadar durabiliyor.
Makale'nin
MAKALE
Piliç yetiştirme yemi,
Doğal yumurta yemidir.
Piliç yetiştirme yemleri tavukların yumurtlama dönemlerine sağlık bir şekilde hazırlanması ve sağlıklı büyümesi için verilmekte olup, doğal yumurta yemleri ise hiçbir katkı maddesi içermeyen, ilaçlanmamış arpa ve buğday gibi bakliyatlardan oluşmaktadır. Bu yemlerin toptan satışını yapan firmalar olduğu gibi, birçok serbest tavuk çiftliği sahibi, tavuk yemlerini hasat zamanında çiftçilerden satın alarak kendileri hazırlamaktadırlar. Hazır satılan yemlerin maliyetleri ve riskleri daha fazla olduğu söylenmektedir.
Bazı firmalar, salma tavukçulukta organik yemler yerine üretilmiş yemlerin kullanılması gerektiğini önermektedirler. Ancak eski yıllara baktığımızda, köylerde yetiştirilen ve gün boyu dışarılarda gezen tavuklara arpa, buğday ve bahçelerde yetiştirilen sebzelerden başka bir şey verilmezdi.
Makale'nin
YÖNTEM
Homojenizasyon Süt, emülsiyon halinde bulunan bir sıvıdır. Emülsiyon, birbiriyle karışmayan iki sıvının çalkalanması sonucu elde edilen bir karışımdır. Kendi haline bırakıldığında, emülsiyonun yeniden fazlara ayrıldığı görülür. Emülsiyonu oluşturan sıvıların sürekli veya sürekli olmayan faz durumlarına göre iki tip emülsiyon olabilir: a) Suda-yağ emülsiyonu. Yağ tanecikleri süt serumu içerisinde dağılmış halde bulunur. Örnek olarak süt gösterilebilir. b) Yağda-su emülsiyonu. Su damlacıkları yağ içerisinde dağılmış haldedir. Tereyağı bu tip emülsiyona örnektir. Sütün emülsiyon halinin bozulmadan uzun süre kalması için bazı fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapılabilir. Bunlardan birisi mekanik bir uygulama olan homojenizasyon işlemidir.
Makale'nin
MAKALE
Akrilamid; Isıl işlem gören yiyeceklerde pişirme sonucunda doğal biçimde oluşan kimyasal bir bileşendir.
Bu bileşenin vücutta birikerek kansere yol açabildiği bilinmektedir.
Akrilamid gıdalara nasıl giriyor ?
Karbonhidrat açısından zengin bazı yiyecekler 120 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda haşlama dışındaki metodlarla işlendiğinde veya pişirildiğinde (kızartma, fırınlanlama, kavurma) oluşur. Akrilamid, kararma reaksiyonu sırasında gıdada bulunan şeker ve nişastanın (karbonhidratların) bir protein yapıtaşı olan asparajin ile kimyasal tepkimeye girmesiyle açığa çıkar.
Akrilamid neden sağlık tehtididir ?
Akrilamidin sürekli ve yüksek dozlarla alınmasının kansere yol açtığı hayvan deneyleri ile kanıtlanmıştır.
Makale'nin
MAKALE
Sağlıklı buzağıların yetiştirilmesi, gelecekteki sürülerin yüksek üretime sahip olmasını sağlamak için anahtar bir bileşendir. Genç buzağılardaki zayıf büyüme, sonraki süt üretimini güçlü bir şekilde etkiler. Bu nedenle, yoğun bir buzağılama döneminde bile, buzağılar unutulmamalıdır. Sağlıklı buzağıları yetiştirirken dikkat edilmesi gereken dört önemli alan vardır:
Kolostrum
Erken Dönem Besleme
Rumen Gelişimi
Çevre
Kolostrum
Kolostrum, buzağının tüketeceği ilk besin, vitamin ve antikor(immünoglobulinler) kaynağıdır. Kolostrumdaki immünoglobulinler, genç ruminantın kendi bağışıklık sisteminin geliştiği kritik süre boyunca, buzağıları patojenlere ve hastalıklara karşı korur.
Makale'nin
MAKALE
AMAÇ ve KAPSAM Peynir çeşitlerinde titre edilebilir asitliği belirlemek.
PRENSİP Belli tartımda numune ezilip su ile seyreltildikten sonra fenolftalein indikatörüne karşı ayarlı 0,1 N NaOH ile titre edilir. 100 g numunedeki asitlerin toplam milieşdeğer sayısı hesaplanır, laktik asit cinsinden sonuç verilir.
ALET EKİPMAN •Genel laboratuvar cihaz ve malzemeleri
•Porselen havan
•Saat camı
•Analitik terazi 0,1mg hassasiyette
KİMYASALLAR •Fenol ftalein indikatör çözeltisi %1 (m/v)’lik, %95’lik (v/v)’lik nötr alkolde.
•0,1 N NaOH çözeltisi , ayarlı
İŞLEM Peynir kalıbından kesilen üçgen prizma şeklindeki iki parça en çok 5 dakika içinde havanda ezilir veya rendelenir yada uygun bir makineden geçirilerek küçük parçacıklara ayrılır.
Makale'nin