Sütün asitliği, ortamdaki serbest hidrojen iyonlarının miktarı ile belirlenirse, bu asitlik değeri pH ile ifade edilir. Bu değer pH metre aleti kullanılarak  ölçülür.  Sütün asitliği laktik asit cinsinden belirlenirse, bu değer SH olarak ifade edilir ve bu değer titrasyon yöntemi ile ölçülür.

Laboratuvarlarda ve üretim alanlarında UV lambaların kullanımı esnasında alanda kimsenin bulunmaması gerekir, çünkü UV lambaların canlılar üzerinde oldukça zararlı etkileri vardır. Bu açıdan, bu şekilde UV lamba kullanımı mümkün olmayacaktır. Bu açıdan size UV lamba yerine Hysafe Air isimli cihazımızı kullanmanızı öneririm. Bu şekilde hem havanın UV ışınları ile sterilizasyonunu sağlayabilirsiniz hem de cihazın yapısı gereği UV ışınları dışarı çıkmadığı için cihazı sürekli çalıştırabilirsiniz. Hysafe Air Tanıtım Sayfası Linki: http://www.diatek.com.tr/Urunler/Gida-HijyeniGuvenligi-Urunleri/Hysafe-Air_48.htm

Kozmetik ürünlerde challenge testin yapılışı USP gibi birçok farklı kaynakta farklı yöntemler ile anlatılmaktadır. Burada önemli olan noktada hangi kaynaktaki yöntemi uygulayacağınız, dolayısıyla o kaynaktaki sınıflandırmayı kabul etmeniz gereklidir. Challenge Test, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz kurumu tarafından hazırlanan Kozmetik Ürünlerde Güvenlik Değerlendirmesine İlişkin Kılavuzda tanımlanmış ve kullanılacak suşların ait olduğu mikroorganizmalar, Pseudomonas aeruginsa, Staphylococcus aureus, Candida albicans şeklinde belirlenmiştir. 

Swap analizi ile yüzey, alet, ekipman ve personellerde hijyen tespiti yapabilirsiniz. Bunun için kullanabileceğiniz Hytech Slide isimli ürünümüzle ilgili bilgileri aşağıdaki linkte ayrıntılı bilgi şekilde bulmanız mümkündür.  Hytech Slide Tanıtım Videosu : http://www.diatek.com.tr/Urunler/Mikrobiyolojik-Analiz-Urunleri/Hytech-Slide--Hijyen-Kontrol-Kiti_29.htm   Ancak son ürünlerinizde yapılacak analizleri petride besiyerleri ile yapmanızı öneririm. Bu şekilde çok daha sağlıklı sonuçlar alabilirsiniz. Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği'ne göre ürettimini yaptığınız ürüne göre farklılık gösterecek şekilde Salmonella, Listeria ve E. coli bakterilerinin analizini yapmanız gerekmektedir. Besiyerleri ile gıdaların mikrobiyolojik analizleri ile ilgili bilgileri aşağıdaki linkten bulabilirsiniz.    Gıdaların Mikrobiyolojik Analizi Bilgilendirme Videosu: http://www.diatek.com.tr/VideoDetay/Gidalarin-Mikrobiyolojik-Analizi_2192_1_1.htm     

Son üründe yaptığınız analizlerde çıkan mikroorganizmalar ürüne birçok yol ile bulaşmış olabilir. Personel, alet-ekipman, ham madde, işletmede kullanılan su ve hava bu yolların başlıcalarıdır. Kaynağı tespit etmek adına kullandığınız suya analiz yapabilir, personel, alet ve ekipmanlarda hijyen tespiti yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra bu bulaşmayı önlemek için de ürün portföyümüzde bulabileceğiniz bazı ürünleri kullanabilirsiniz. Hysafe Air, hava sterilizasyon cihazıyla hava kaynaklı meydana gelebilecek bulaşmaların önüne geçebilirsiniz. Yüzeylerin, alet ekipmanın ve personelin hijyen kontrolünü Hytech Slide ürünümüzle yapabilirsiniz. Dezenfektanlı Paspas kullanarak ayak yoluyla taşınabilecek mikroorganizmaları elimine edebilirsiniz. Bunlar ve bunlar gibi birçok ürün hakkında sitemizden daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca şunu da belirtmek isterim, Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği'nin güncel halinde kuruyemiş için son ürünler için belirtilmiş bir mikrobiyolojik limit yoktur. Ancak bundan önceki halinde, küf ve toplam bakteri için limit belirtilmiş. Eğer analizler sonucunda küf sayısı bu limitin altında çıkıyorsa, bu durum sorun yaratmayacaktır. Son olarak hiçbir üründe hiçbir zaman E.coli bulunmaması gerektiğini eklemek isterim.

Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği'nin güncel halinde kuruyemişlerde son üründe bakılması gereken herhangi bir mikroorganizma belirtilmemiştir. Ancak yönetmeliğin bir önceki halinde toplam canlı sayımı ve küf-maya analizi yapılması gerekliliği vardı. Bu anlamda, bir zorunluluk olmasa da ürünlerinizin güvenliği açısından toplam bakteri ve küf maya analizlerini yapmanızı öneririm. Bu şekilde ürünlerinizin hijyeninden emin olursunuz ve eğer bir sorun ile karşılaşırsanız bunu çözme şansı bulur, dolayısıyla mikroorganizmalar yüzünden meydana gelebilecek, ürün bozulması gibi sorunları da elimine etmiş olursunuz. Bunun yanı sıra kavrulmuş kahvede son üründe toplam koliform bakteri analizi yapılması gerekmektedir. Ekipman ve üretim alanının temizliğini ise kimyasal dezenfektanlar ile yapabilirsiniz. Bunların yanı sıra da özellikle kuruyemiş üretilen ortamda hava sterilizatörü kullanmanızı tavsiye edebilirim. Bu şekilde tozların yaydığı mikroorganizmalardan kurtulurken, bu tozları da büyük oranda elimine edebilirsiniz. Yine doğal dezenfektanlar da bu anlamda kullanılabilir. Örneğin ürün portföyümüzde bulunan DiaNatura Safe isimli dezenfektan ile sisleme yöntemi ile dezenfeksiyon yapabilirsiniz, üstelik bunu yaparken ürünlerinizi de korumanız gerekmez çünkü bu dezenfektanın ürünlere bulaşmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Öncelikle belirtmem gerekir ki, soru-cevap kısmından alıntıladığınız cümleler kozmetikte son ürüne yapılması gereken analizler ile ilgilidir. Sterilite ve bioburden testleri ise daha farklı testlerdir. İki testin arasında da önemli farklar vardır. Sterilite testi, steril ürüne uygulanırken, bioburden testi non-steril ürüne uygulanmaktadır. Teste tabi tutulacak ürüne göre alınacak test numunesinin şekli ve miktarı ISO 11737- 1 ve 2 standartlarında yer alan tablolarda belirtilmiştir. Sterilite testi; ürünü temsil eden parça 37 ^oC'de 14 gün TSB'de bekletilerek yapılabilir. Bu test için bir diğer yöntem ise şöyledir, üründen alınan parça gün aşırı Buffer Peptone Water'da bekletilir ve daha sonra bu sıvıdan 1 ml alınarak membran filtrasyon yöntemi ile TSA'ya ya da SDA'ya ekim yapılır. TSA ile 2 gün, SDA ise 5 gün inkübasyona bırakılarak, koloni oluşup oluşmadığı gözlemlenir. Bioburden testi için de iki yöntem mevcuttur. Bunlardan ilkinde ürün BPW'da gün aşırı bekletilir ve alınan 0,1 ml'lik örnekler yayma plak yöntemiyle hem TSA'ya hem de SDA'ya ekilir. Diğer yöntemde ise ürünün gün aşırı bekletildiği Buffer Peptone Water'dan 1 ml alınarak TSA ve SDA'ya membran filtrasyon yöntemiyle ekim yapılır. İnkübasyon sonrasında kolonilerin sayımı yapılır. 

Gram boyama gram pozitif ve gram negatif bakterilerin hücre çeperlerinde bulunan peptidoglikan yapısının farklılığından yararlanarak bakterileri renklendirme prensibine dayanır. Burada mikroorganizmalar kristal viyole ile boyandıktan sonra üzeriine iyot uygulanarak kristal viyolenin peptidoglikan tabakayla daha güçlü bir bağ kurması sağlanır. Bu şekilde daha sonra yapılan alkol ile yıkama işleminin ardından gram pozitif hücreler boyalı kalırken gram negatif hücreler renksiz hale gelecektir. Bu işlemlerden sonra uygulanan safranin boyası ise renksiz kalan gram negatif bakterilerin boyanmasını sağlar. Bu şekilde mikroskop altında gözlemlemek daha kolay olacaktır. Negatif boyamada mikroorganizmanın değilde lamın boyanma nedeni, bu yöntem ile kapsüllerin boyanmasından ileri gelir. Çünkü yapıları nedeniyle kapsülleri boyamak diğerlerini boyamaktan daha zordur. Lamı boyayarak kapsülleri görünür hale getirmek bu anlamda daha pratik bir yöntemdir. 

Öncelikle iki noktaya değinmek isterim. Buffer Peptone Water toplam canlı sayımında kullanılabilir ve %1'li %0.1'lik oranları besiyerinin içeriğinde yer alan pepton oranı ile besiyerinin hazırlanış prosedürü ile alakalıdır ve bu oranı değiştirmek için prosedürde oynama yapmanız doğru olmaz. Sizin de söylediğiniz gibi BPW'ın içeriği MRD'ye göre daha zengindir, içeriğinde fosfat katkısı vardır. Bu nedenle de MRD sadece bir dilüsyon sıvısı iken BPW aynı zamanda zenginleştirme için de kullanılır. Buradan yola çıkarak BPW kullandığınızda daha yüksek mikroorganizma sayısına ulaşmanız gerektiğini söyleyebiliriz.Dolayısıyla daha fazla paralelli yeni bir çalışma yapmanız daha doğu olur. Belli ki analiz esnasında ters giden bir şeyler olmuş.

Merhaba, evet sitemizde bulunan 'Gıdaların Mikrobiyolojik Analizi' isimli video bu konuda doğru bir kaynak olacaktır. Burada ek olarak belirtilmesi gereken nokta, ıslak mendil ya da çocuk bezi küçük parçalara ayrılıp Buffer Peptone Water içine atılmalıdır ki içinde bulunan mikroorganizmalar tamamen sıvının içine geçebilsin. Ardında bu sıvıdan belli bir miktarda petri kabına ekim yaparak uygun sıcaklık ve sürede inkübe edilir. Yönetmeliğe göre bakılması gereken mikroorganizmalar,ıslak mendil için; toplam aerob mezofilik bakteri, toplam küf-maya, pseudomonas aeruginosa, stapphilococcus aerus ve candida albicans'dır. Yine bebek bezinde de bunlara ek olarak E.coli ve Salmonella türlerine bakılabilir.