HABERLER

MAKALE Aromalar, gıdalara tat ve koku vermek amacıyla kullanılan maddelerdir. Hayvansal ve bitkisel kaynaklardan elde edilen baharat ve reçineler; hoş kokuları, aroma verici ve koruyucu özellikleri nedeniyle ilk çağlardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Aromaların tarihi insanların doğal ürünlerin aroma karakterine sahip bileşiklerini basit yöntemler ile zenginleşebileceklerini keşfetmesi ile başlar. Milattan önceki yıllara ait zeytinyağı ile ekstraksiyon ve ardından distilasyon reçeteleri günümüze kadar ulaşmıştır.

Günümüzde aroma endüstrisinde kullanılan uçucu yağların pek çoğu ilk olarak 16. ve 17. yüzyıllarda eczanelerde distile edilmiştir.

Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma Verme Özelliği Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliği kapsamında “aroma” ifadesi “aroma verici” olarak değiştirilmiştir. Makale'nin
MAKALE Dünyamızın en önemli sorunlarından birisi insanlara sağlıklı ve besleyici gıdaların ulaşamamasıdır. Bu bağlamda, sakladıkları gıdaların üretildikleri koşullarda bozulmadan en ekonomik ve güvenilir biçimde tüketiciye ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan ambalajların önemi büyüktür. Birçok AB ve Kuzey Amerika ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de güvenilir gıda üretimi büyük önem taşımakta ve “İyi Hijyen Uygulamaları” ve “HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)” prosedürleri uygulanarak çiftlikten sofraya etkin bir gıda kontrolü yapılmaktadır. İnsan sağlığı ve hijyen konularının gittikçe önem kazandığı günümüzde, ambalaj ve gıda güvenliği ilişkisi ön plana çıkarken, bu konu ile ilgili yasal yaptırımlar ve mevzuat çalışmaları da hız kazanmıştır. Makale'nin

Gıda Koruyucu Maddeler

10 yıl önce 20899 Okunma
MAKALE Bütün ham besinler özel bir tedbir alınmaz ise kısa veya uzun bir sürede ortaya çıkan bir bozulmaya uğrarlar. Bu durum bünyelerindeki veya çevrelerindeki mikrobiyal enzimlerden kaynaklanır. Gıda korumada amaç, gıdaların ilk günkü özelliklerini mümkün mertebe koruyarak daha uzun süre saklayabilmektir, yani raf ömrünü uzatmaktır.
DOĞAL GIDA KORUYUCULAR
  Gıdaların bileşiminde bulunan birçok madde antimikrobiyal etkiye sahiptir. Fenolik maddeler gıdalarda antioksidan olmalarının yanı sıra mikrobiyal güvenlik açısından da önemlidir. Fenolik maddelerin gıda sanayi yanında farmakolojide de kullanım alanı oldukça geniştir. İlaç sanayinde fenolik maddelerin özellikle antimikrobiyal özelliklerinden yararlanılmaktadır. Makale'nin
MAKALE Gıda güvenliğinin sağlanması, halk sağlığının korunması ve gıda üretimi için yaşamsal öneme sahip bir konudur. Gıdalarda bulunan tehlikeli kimyasallar çok çeşitlidir ve bunlar gıdaya ve yeme üretim, işleme, taşıma, hazırlama ve tüketim aşamalarının herhangi bir noktasında bulaşabilir. Son yıllarda, bitki koruma ürünlerinin kalıntıları, doğal toksik maddeler (mikotoksinler, bitki toksinleri vb.), işleme sırasında oluşan toksinler (akrilamid, heterosiklik aromatik aminler, furanlar vb.), gıda alerjenleri, ağır metaller (kurşun, arsenik, cıva, kadmiyum vb.), endüstriyel kimyasallar (dioksinler, benzen, perklorat vb.), ambalaj materyallerinden geçen maddeler ve hile amaçlı katılan maddeler (melamin vb.) gibi gıda güvenliğini tehdit eden kimyasallar medyanın odağı olmuştur. Makale'nin
MAKALE Dünya genelinde alınan önlem ve kontrol uygulamalarına rağmen gıda kaynaklı Salmonella enfeksiyonları halk sağlığını tehdit etmeye devam etmektedir. Gıda kaynaklı enfeksiyonlara neden olan etkenler arasında Salmonella ilk sıralardaki yerini korumakta, binlerce kişinin etkilendiği ve ölümlerle sonuçlanan salgınlara neden olmaktadır. Dünyada her yıl, 155000'i ölümle sonuçlanan yaklaşık 94 milyon Salmonella gastroenterit, tifo ve paratifo gibi klinik vakalar oluşturmakta ve bunların % 85'inin de gıda kaynaklı olduğu bildirilmektedir. S. enteriditis ve S. typhimurium dünya çapında en sık karşılaşılan serotipler olmasına rağmen farklı serotiplerde sıklıkla görüldüğü bölgelerin dışında saptanmaya başlamıştır. Örneğin S. stanley olgularına son zamanlarda Avrupa Birliği ülkelerinde sıklıkla rastlandığı bildirilmiştir. Makale'nin
MAKALE Çiğ köfte; Doğu Anadolu Bölgesine özgü yöresel bir gıda olup, bulgur, pul biber, kimyon, nar eksişi, maydanoz, ceviz, nane, sarımsak vb. gibi baharat ve ek maddeler kullanılarak hazırlanan, hazır bir gıda ürünüdür. İlk zamanlar yağsız, sinirleri alınmış kıymalık etin de katılmasıyla hazırlanan bu ürün, çiğ etin patojenik etkilerinden dolayı  Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ürüne karıştırılması yasaklanmıştır.  Gıda sektörünün bir parçası olan bu pazar,90'lı yılların başlarında seri üretime geçmiş ve markalarca zincir haline gelmiştir. Kısa zamanda herkesin beğenisini kazanmasından dolayı,  üreticiler fabrikasyon sistemine yönelmiş ve bu durumda gıdanın içerisine de katkı maddelerinin girmesi kaçınılmaz olmuştur. Makale'nin
MAKALE TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA KATKI MADDELERİ YÖNETMELİĞİ   Yetki Kanunu : Türk Gıda Kodeksi Yayımlandığı Resmi Gazete : 30.06.2013 – 28693       BİRİNCİ BÖLÜM   Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar   Amaç   MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, tüketici ve insan sağlığını, tüketici haklarını, gıda satışında adaletin sağlanmasını ve uygun durumlarda çevrenin korunmasını da göz önünde bulundurarak; a) Ek-II ve Ek-III’te yer alan gıda katkı maddelerinin listesini, b) Gıdalarda, gıda katkı maddelerinde, gıda enzimlerinde ve gıda aroma vericilerinde kullanılan gıda katkı maddelerinin kullanım koşullarını, c) Gıda katkı maddelerinin etiketleme kurallarını, belirlemektir.   Kapsam   MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik gıda katkı maddelerini kapsar. Makale'nin
MAKALE TÜRK GIDA KODEKSİ BAHARAT TEBLİĞİ
Yetki Kanunu : Türk Gıda Kodeksi
Yayımlandığı Resmi Gazete: 10.04.2013-28614
Tebliğ No: 2013/12


Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; baharatın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, depolanması, nakledilmesi ve piyasaya arz edilmesi aşamalarında taşıması gereken özelliklerini belirlemektir.

Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ öğütülmüş, ufalanmış ve bütün haldeki baharatı ve baharat karışımlarını kapsar.

Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 29/12/2011 tarihli ve 28157 3 üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmıştır. Makale'nin
MAKALE Mikroorganizmalar, tüm diğer canlılar gibi uygun ortamlar bulduklarında beslenerek çoğalır, toprak, hava, insan vücudu ve tüm doğa koşullarında yaşayabilirler. Mikroorganizmaların bir kısmı, günlük hayatımızın bir parçası olup, gerek vücudumuzda yaşamaları, gerekse hava veya gıdalar yoluyla vücudumuza girmeleri sonucunda herhangi bir hastalık yapıcı etkileri bulunmaz.
Bununla birlikte, bazı özel durumlarda (çeşitli hastalıklar, vücut direncinin düşmesi vb) insan vücudu gerek içinde yaşayan mikroorganizmalara, gerekse dış ortamdan aldığı veya alabileceği mikroorganizmalara karşı gerekli savunma mekanizmasına sahip olmayabilir. Yine bulunduğumuz ortamların veya yediğimiz gıdaların fazla miktarda zararlı mikroorganizma içermesi durumunda da çeşitli enfeksiyonlar veya gıda zehirlenmeleri meydana gelebilmektedir. Makale'nin
MAKALE  TÜRK GIDA KODEKSİ EKMEK VE EKMEK ÇEŞİTLERİ TEBLİĞİ

Yetki Kanunu : Türk Gıda Kodeksi

Yayımlandığı R.Gazete: 04.01.2012-28163

Tebliğ No: 2012/2

 

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, tüketime sunulan ekmek, ekmek çeşitleri, diğer ekmek çeşitleri ve ekşi hamur ekmeklerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere bu ürünlerin özelliklerini belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ buğday unundan veya buğday ununa diğer tahıl unları karıştırılarak yapılmış ekmeği, ekmek çeşitlerini, diğer ekmek çeşitleri ile ekşi hamur ekmeklerini kapsar.

(2) Bu Tebliğ kurutulmuş ekmekleri, dondurulmuş hamur teknolojisi ile üretilen ekmekleri, yufka, bazlama, pide, simit ve benzerlerini kapsamaz. Makale'nin
MAKALE Süt ve süt ürünleri denilince akla çiğ süt, pastörize süt, UHT süt, yoğurt, dondurma, krema, kaymak, peynir çeşitleri gibi çok çeşitli ürünler gelmektedir. 29.12.2011-28157 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yeni mikrobiyolojik kriterler tebliğinde, süt ve süt ürünleri de dahil olmak üzere tüm gıda maddelerinde aranması gereken patojen mikroorganizmalar ve limitleri belirtilmiştir. Buna göre tüm gıda maddeleri için, asgari teknik, hijyenik ve güvenlik şartlarının uygun bulunmaması veya şüphe ve şikayet hallerinde aşağıda yer alan kriterler dikkate alınır.

 Türk Gıda Kodeksine baktığımızda bahsi geçen bu ürünler ile ilgili tebliğler. Makale'nin

Gıdalarda Hormon Kullanımı

12 yıl önce 13325 Okunma
MAKALE İnsan organizması çok sayıda birimlerden kurulmuştur. Bu birimlerin uyum içinde çalışmaları birimler arasındaki iletişime bağlıdır. Vücudumuzda başlıca iki iletişim sistemi vardır. Bunlardan ilki ve en hızlı olanı "sinir sistemi" ikincisi ve daha yavaş olanı da "hormonlar sistemi" dir. Hormonlar "iç salgı bezi" denilen özel organlardan salgılanırlar. Vücudumuzda değişik özelliklerde hormonlar salgılayan onlarca bez bulunmaktadır. Tüm bu bezler biz hiç farkında olmadan bizi hayata hazırlamak ve hayatımızı sürdürmek için sürekli çalışırlar. Hormonlar vücudumuzun gizli patronlarıdır. Boyumuz, ağırlığımız gibi dış görünüşümüzde, ruhsal dengemizde, fiziksel aktivitelerimizde, organlarımızın çalışmasında etkileri büyüktür. Makale'nin