HABERLER

Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar - 4

15 yıl önce 13056 Okunma
MAKALE Zoonoz hastalıkların bir diğer grubunu da prionlar oluşturur. Prion kelimesi Proteinaceous infectious particle’ in kısaltmasıdır. Prionlar (PrPC) bir glikoprotein olup insan ve hayvanlarda sinir sistemi, dalak, lenf yumrusu, bağırsak lenf dokusu ve lenforetiküler sistem hücrelerinde bulunmaktadırlar. Kendilerini kopyalayabilen yaklaşık 250 aminoasitten oluşan protein yapıdaki enfeksiyon etkenleridir. İnsan ve hayvanlarda BSE diğer Spongiform Encephalopathy hastalıklarına neden olan prionlar, normal hücrelerde bulunan prion (PrPC)’ların değişime uğramış formlarıdır. Hasta birey bu proteinin normal formuna sahip olduğundan immün cevap gelişmez. Prionlar enfeksiyon hastalıklarına yol açan mikroorganizmalara, yani bakteriler ve virüslere benzemez. Çünkü insan ve hayvanlarda olduğu gibi, bakteri ve virüslerde de proteinlerin, enzimlerin yapısını belirleyen, böylelikle şekil ve gelişmeyi tayin eden DNA prionlarda yoktur. Makale'nin

Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar - 3

15 yıl önce 28532 Okunma
MAKALE   Hepimizin bildiği gibi insanlığın temel ihtiyaçlarından biri beslenmektir. Ancak, temel ihtiyaçlarımızı karşılarken sağlığımızdan olmamak için, tükettiğimiz besinlerin bizim sağlığımıza zarar vermeyecek standartta olmaları gerekir. Bu da tüketiciye sunulan gıdaların güvenli olmasını, hastalık yapıcı etkenlerden arınmış olmasını gerekli kılar. FAO/WHO Gıda Kodeksi Komisyonu besin hijyenini; besin maddelerinin insan sağlığına zararsız ve güvenilir olması için onların üretim, işleme, muhafaza ve dağıtım aşamalarında gerekli hazırlığın yapılması ve önlemlerin alınması şeklinde 1968 yılında tanımlamıştır. Besin maddeleri, FAO/WHO Gıda Kodeksi Komisyonu tarafından yapılan tanımdaki gibi, sağlıklı hammaddeden modern ve hijyenik ortamlarda üretilip, uygun taşıma, depolama ve tüketime sunma aşamaları geçirmedikçe insan sağlığını tehdit edebilecek çok çeşitli etkenlere maruz kalabilmektedir. Makale'nin

Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar-2

15 yıl önce 19047 Okunma
MAKALE Zoonoz hastalıklar insanlardan hayvanlara ve hayvanlardan insanlara geçebilen hastalık etkenlerinin oluşturduğu enfeksiyonlardır. Bakteriler, parazitler, virüsler ve prionlar bu etkenleri oluştururlar. Direkt veya dolaylı temas ile bulaşmanın yanında gıdalar da zoonoz etkenlerin hastalık oluşturmasında aracı olarak rol oynarlar. Gıda yoluyla bulaşan zoonozların içerisinde virüsler önemli bir grup oluşturmaktadır. Süt, süt ürünleri, yumurta, et ve deniz ürünleri gibi pek çok gıdadan virüsler izole edilmiştir.
Virüsler, doğadaki en basit canlı türlerinden bile daha basit bir yapıya sahiptir. Yanlızca hücreyi oluşturan temel yapıtaşlarının çok az bir miktarının yine kompleks bir yapı oluşturmalarından meydana gelmiştir. Bir hücre proteinlerden, nükleik asitlerden, hücre zarından, kompleks organellerden (mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı, ribozomlar vs. Makale'nin

Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar-1

15 yıl önce 31932 Okunma
MAKALE Son yıllarda gerek hayvan yetiştiriciliği, gerekse gıda işlenmesi, hazırlanması ve saklanması alanında büyük gelişmeler kaydedildiyse de, gıda yolu ile bulaşan hastalıklar tüm dünyada önemini korumaya devam etmektedir. İnsanoğlu zoonoz patojenlere, özellikle hayvanlar ile bir arada yaşamaya başladıktan sonra maruz kalmıştır ve günümüz dünyasında da zoonoz hastalıklar insan sağlığı açısından hala önemini korumaktadır. Güvenli gıda üretimi adına harcanan tüm çabalara rağmen, bilinen bir çok gıda patojeni yanında yeni ortaya çıkan patojenler de gıda ile ortaya çıkan hastalıklarda artışa sebep olmaktadır.   Zoonoz patojenler parazitler, bakteriler, virüsler ve prionlar’dır. Makale'nin
MAKALE İnsan sağlığının korunması ve kaliteli bir hayat sürdürülebilmesinde yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir rolü vardır. Yeterli ve dengeli beslenme vücudun ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin her gün ihtiyaç duyulan miktarlarda alınmasıdır. Bu öğeler besinler vasıtasıyla direkt veya endirekt olarak vücudumuza alınmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme için besinler çeşitli gruplara ayrılmıştır. Süt ve süt ürünleri, bu grupların en önemlilerinden biridir. Süt ve süt kaynaklı besinlerden oluşan bu grup kalsiyum, protein, fosfor, B2 vitamini ve B12 vitamini başta olmak üzere birçok besin öğesine kaynak oluşturur ve doğumdan itibaren tüm yaş gruplarının süt ve süt ürünlerini tüketmesi gerekir. Makale'nin
MAKALE 1. Güvenli olması için işlenmiş gıdalar tercih edilmelidir,   Meyve ve sebzeler gibi bazı gıdalar doğal hallerinde en güvenli formdayken bazı gıda çeşitleri işlenmediği taktirde güvenli gıda formunda bulunmazlar. Örneğin süt ürünü, pastörizasyon veya sterilizasyon işlemi görmeden tüketildiği taktirde insan sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Gıdalara uygulanan işlemler, gıdaların raf ömürlerinin uzatılması kadar güvenliklerinin arttırılmasını da sağlamaktadır. Meyve ve sebze gibi bazı gıdaları hiçbir işlem görmeden tüketilirse, bu gıdanın çok iyi yıkama işleminden geçtiğinden emin olmak gerekir. Tüketici her zaman tükettiği ürünün taze, işlenmiş veya dondurulmuş ürün olmasına dikkat etmelidir.   2. Makale'nin

Çapraz Kontaminasyon Nedir ?

15 yıl önce 63116 Okunma
MAKALE Çapraz kontaminasyon, bakteri ve virüslerin kontamine olmuş bir yüzeyden, kontaminasyona maruz kalmamış başka bir yüzeye transfer olmasıyla medyana gelmektedir. Çapraz kontaminasyon gıda kaynaklı hastalıklar ve gıda zehirlenmeleri için anahtar bir kelimedir. Çapraz kontaminasyon dört ana kaynağa sahiptir: Gıdalar, insanlar, ekipman ve çalışma alanları.

Gıdalar

Çiğ ve bozulmaya yatkın gıdalar zararlı bakterileri bulundurabilirler. örneğin, çiğ et doğal olarak yüksek oranlarda Salmonella, Campylobacter ve Listeria gibi gıda kökenli hastalıkların temelini oluşturabilecek zararlı bakterileri barındırabilir.
Eğer zararlı bakteriler konusunda dikkatli davranılmazsa, bu bakteriler çiğ gıdalardan pişmiş ve tüketime hazır gıdalara kolaylıkla bulaşabilmektedir. Makale'nin
MAKALE DiaNatura Base, Bitkisel Özütlerden Elde Edilmiş Gıda Koruyucusu Ürün Sayfası için TIKLAYINIZ.   Gıda katkıları, genel anlamda tek başlarına gıda olmayan ancak gıdalara üretim, işleme, depolama veya ambalajlama gibi aşamalarda katılan madde veya madde karışımları olarak ifade edilmektedir.    Gıda katkı maddelerinin kullanım amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz. Gıdaların raf ömrünün uzatılması ve kayıpların azaltılması, gıdaların duyusal özelliklerinin düzeltilmesi ve geliştirilmesi, gıda kalite karakteristiklerinin muhafaza edilmesi, gıdanın hazırlanmasında yardımcı hammadde olarak kullanılması, gıdanın besleyici değerinin korunmasını sağlamasıdır.   Üretici firmaların gıda katkı maddelerini kullanmaları için sahip olmaları gereken sorumluluklar şunlardır;   • Kaliteli ve güvenli gıda işlemeye uygun tesise (alet, ekipman, personel, organizasyon, gibi. Makale'nin
MAKALE Havada bulunan mikroorganizmalar,  birim hacim hava içerisinde adet olarak ifade edilirler. Mikroorganizmalar havada tek başlarına değil, kümeler halinde yada toz ve partiküllere tutunmuş olarak bulunurlar. Havada bulunan mikroorganizmaları sağlıklı olarak tespit edebilmek için küme halinde bulunan mikroorganizmaların koloni (CFU) oluşturmalarını sağlayacak bir yöntem kullanmak gerekir. Ortamda bulunan mikrobiyel etkenler çeşitli yollarla gıdalara ve gıda işletmelerinde çalışan personele bulaşabilmektedir. Buna bağlı olarak gıda bozulmaları, gıda zehirlenmeleri ve çeşitli enfeksiyon hastalıkları oluşabilir. Bu nedenle gıda üretiminde ortam havasının kontrolü oldukça önemlidir. Makale'nin

Gıdalarda Kimyasal Tehlikeler

16 yıl önce 29275 Okunma
MAKALE Gıdalarda insan sağlığına olumsuz etki yaratan biyolojik ve fiziksel risklerden bahsetmiştik. Bu haftaki yazımızda gıda maddelerinin; hammaddeden, üretim aşamalarından  ve sevkiyat aşamalarına kadar kimyasal reaksiyonlara neden olarak, kimyasal kirliliğe yol açabilecek yabancı maddelerden bahsedeceğiz. 
Gıdalarda bulunan kimyasal kirlilik genellikle makroşimik ve mikroşimik olmak üzere iki gruba ayrılır. Makroşimik kirlilik; nispeten daha az toksisiteye sahip olan fakat çevrede ve gıdalarda fazla bulunan kimyasal madde artıklarından oluşmaktadır. Bu maddeler ekosistem döngüsünü yavaşlatıcı etki yaratan fosfat, nitrat ve klorür gibi maddelerdir. Mikroşimik kirlilikler; biyolojik yönden çok aktif olan, çevrede ve gıdalarda çok düşük düzeylerde bulunabilen maddelerdir. Bu maddeler ppm'den düşük hacimlerde bile yaşayan sistemler üzerine de olumsuz etki yapabilmektedir. Makale'nin
MAKALE Geçen haftaki yazımızda gıdadaki tehlikeler ve rizsk analizinden bahsederken Kimyasal, Fiziksel ve Biyolojik risklere değinmiştik. Bu haftaki yazımızda ise, Biyolojik ve fiziksel risklerden ayrıntılı bir şekilde söz edeceğiz. 
A- Biyolojik Riskler

Gıda güvenliği kapsamında en önemli risklerden birisi mikrobiyel kontaminasyonun oluşması ve gelişmesidir. Esasen, gıdada bulunabilen mikroorganizmalar yararlı da olabilirler. Bilindiği üzere peynir, yoğurt, ekmek, fermente et ürünleri gibi gıda maddelerinin üretiminde çeşitli mikroorganizmalar starter kültür olarak kullanılabilmektedir. Buna karşın, gıdada bulunabilen mikroorganizmalara bağlı olarak birçok gıda kaynaklı hastalık ortaya çıkabilmekte ve bunların bir kısmı insan sağlığını ölümle tehtit etmektedir. Biyolojik risklere neden olan etkenler şunlardır. Makale'nin
MAKALE Gıdanın güvenliğini tehlikeye sokacak risklerin belirlenmesi ve azaltılması amacı ile oluşturulan planlı  yaklaşıma Risk Analizi denir. Gıda maddesinde oluşması muhtemel tehlikelerin boyutu ve şiddeti (olasılık düzeyi)’ne Risk denilmektedir. Bu Tehlike kontrol edilmediği taktirde, tehlike sonuçlarının göstermiş olduğu  ciddiyete ise Şiddet denilmektedir.
Risk değerlendirmesinde risk ve şiddet birlikte ele alındığı taktirde tehlikenin ne derece önemli ve hangi probleme yol açabileceğı tahmin edilebilir. Bir gıda güvenliği tehlikesini önlemek veya kabul edilebilir seviyeye indirmek için yapılan faaliyetlere ‘Kontrol Önlemleri’ denir.

Risk Analizi genelde üç ana aşamadan oluşmaktadır. Makale'nin