HABERLER
MAKALE
Besin kaynaklı rahatsızlıklar enfeksiyon ve intoksikasyon olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Gıdalar uzerinde uygun koşullar yakaladıklarında çoğalan bakterilerin yol açtığı hastalıklara gıda enfeksiyonları; bu bakterilerden bazılarının, bulundukları gıda maddesinde toksin üretmeleri ve ürettikleri toksinlerin gıda yolu ile vücuda girmesi sonucu oluşan hastalıklara da gıda intoksikasyonu adı verilir. Gıda intoksikasyonuna yol açan bakterilerden biri de S. aureus’tur (Staphyloenterotoxicosis; Staphyloenterotoxemia).
Staphylococcus aureus insanlarda birçok enfeksiyona neden olan bir bakteridir. Ortam şartlarına dayanıklı olduklarından doğada çok yaygındırlar. İnsanlarda enfeksiyon yapan patojen stafilokokların kaynağı yine insanlardır. Doğal olarak en fazla burun ve boğaz boşluğunda, insan ve hayvan dışkılarında, ciltte apseli yaralarda ve sivilcelerde yoğun olarak bulunurlar.
Makale'nin
MAKALE
Escherichia coli hayvanların ve insanların bağırsak sistemlerinin normal florasında bulunan zararsız bir bakteridir. Ancak insanlarda hastalıklara neden olan patojen türleri de bulunmaktadır. Bu patojen türler virülans özellikleri, patojenite mekanizmaları, klinik sendromlar ve O:H serotiplerine göre sınıflandırıldığında başlıca; enteropatojenik (EPEC), enterotoksijenik (ETEC), enteroinvasiv (EIEC), enterohemorajik (EHEC), difuz- adhering (DAEC) ve entero- agregativ (EaggEC) olmak üzere altı grupta toplanmaktadır.
E. coli O157: H7 gram negatif basil, fakültatif anaerob, 37°C’de pH 7,2’de optimum üreyen , hareketli, % 6,5 NaCl içeren ortamda gelişebilen, donma sıcaklığına dirençli, ışınlamaya ve ısısal uygulamalara dirençsiz bir bakteridir.
Makale'nin
MAKALE
Bitki ve hayvanlara zarar veren canlı organizmalara karşı kullanılan kimyasal ilaçların tümüne pestisit adı verilmektedir. Pestisitler, tükettiğimiz gıdaların temelini oluşturan çeşitli kültür bitkilerinde zararlı, onların verim ve kalitelerini düşüren yabancı ot, hastalık ve zararlıları öldüren gerek doğal gerekse sentetik olarak üretilen kimyasallardır. Pestisit deyimi, insektisit (böcek öldürücü), herbisit (yabani ot öldürücü), fungusit (küf öldürücü), rodentisit (kemirgen öldürücü) vb. şeklinde sınıflandırılan kimyasal maddelerin tümünü kapsamaktadır.
Pestisitler, etkili maddelerinin kökenlerine göre de gruplara ayrılabilir:
1. İnorganik maddeler
2. Doğal organik maddeler
a) Bitkisel maddeler
b) Petrol yağları vb.
3.
Makale'nin
MAKALE
Alerji; vücudun yabancı olarak tanıdığı solunan, yenebilen, iğne ile enjekte edilebilen, veya deriye/göğüse doğrudan temas eden organik veya bazı inorganik maddelere karşı varolan savunma mekanizmasının biraz abartılı olarak çalışma halidir. Vücudumuzun savunma mekanizması sağlıklı bir yaşam sürmemiz açısından çok önemlidir. Ancak alerjik reaksiyonlarda olduğu gibi savunma yöntemleri yerli yersiz çalışmaya başlarsa çeşitli rahatsızlıklar oluşur. İnsan vücuduna giren ve kanda kendine özgü bir karşıt madde oluşturan yabancı maddelere “antijen”, oluşturulan karşı maddeye ise “antikor” adı verilir. Bu antijen bir alerjiye yol açarsa o zaman alerjen adını alır.
Alerji, normal kişilerde herhangi bir rahatsızlığa yol açmayan bir ya da birkaç maddeye karşı aşırı duyarlılıktır. Alerji yapan maddeler solunum, ağız ya da enjeksiyon yoluyla vücuda girebilir.
Makale'nin
MAKALE
Zoonoz hastalıkların bir diğer grubunu da prionlar oluşturur. Prion kelimesi Proteinaceous infectious particle’ in kısaltmasıdır. Prionlar (PrPC) bir glikoprotein olup insan ve hayvanlarda sinir sistemi, dalak, lenf yumrusu, bağırsak lenf dokusu ve lenforetiküler sistem hücrelerinde bulunmaktadırlar. Kendilerini kopyalayabilen yaklaşık 250 aminoasitten oluşan protein yapıdaki enfeksiyon etkenleridir. İnsan ve hayvanlarda BSE diğer Spongiform Encephalopathy hastalıklarına neden olan prionlar, normal hücrelerde bulunan prion (PrPC)’ların değişime uğramış formlarıdır. Hasta birey bu proteinin normal formuna sahip olduğundan immün cevap gelişmez.
Prionlar enfeksiyon hastalıklarına yol açan mikroorganizmalara, yani bakteriler ve virüslere benzemez. Çünkü insan ve hayvanlarda olduğu gibi, bakteri ve virüslerde de proteinlerin, enzimlerin yapısını belirleyen, böylelikle şekil ve gelişmeyi tayin eden DNA prionlarda yoktur.
Makale'nin
MAKALE
Hepimizin bildiği gibi insanlığın temel ihtiyaçlarından biri beslenmektir. Ancak, temel ihtiyaçlarımızı karşılarken sağlığımızdan olmamak için, tükettiğimiz besinlerin bizim sağlığımıza zarar vermeyecek standartta olmaları gerekir. Bu da tüketiciye sunulan gıdaların güvenli olmasını, hastalık yapıcı etkenlerden arınmış olmasını gerekli kılar. FAO/WHO Gıda Kodeksi Komisyonu besin hijyenini; besin maddelerinin insan sağlığına zararsız ve güvenilir olması için onların üretim, işleme, muhafaza ve dağıtım aşamalarında gerekli hazırlığın yapılması ve önlemlerin alınması şeklinde 1968 yılında tanımlamıştır. Besin maddeleri, FAO/WHO Gıda Kodeksi Komisyonu tarafından yapılan tanımdaki gibi, sağlıklı hammaddeden modern ve hijyenik ortamlarda üretilip, uygun taşıma, depolama ve tüketime sunma aşamaları geçirmedikçe insan sağlığını tehdit edebilecek çok çeşitli etkenlere maruz kalabilmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Zoonoz hastalıklar insanlardan hayvanlara ve hayvanlardan insanlara geçebilen hastalık etkenlerinin oluşturduğu enfeksiyonlardır. Bakteriler, parazitler, virüsler ve prionlar bu etkenleri oluştururlar. Direkt veya dolaylı temas ile bulaşmanın yanında gıdalar da zoonoz etkenlerin hastalık oluşturmasında aracı olarak rol oynarlar. Gıda yoluyla bulaşan zoonozların içerisinde virüsler önemli bir grup oluşturmaktadır. Süt, süt ürünleri, yumurta, et ve deniz ürünleri gibi pek çok gıdadan virüsler izole edilmiştir.
Virüsler, doğadaki en basit canlı türlerinden bile daha basit bir yapıya sahiptir. Yanlızca hücreyi oluşturan temel yapıtaşlarının çok az bir miktarının yine kompleks bir yapı oluşturmalarından meydana gelmiştir. Bir hücre proteinlerden, nükleik asitlerden, hücre zarından, kompleks organellerden (mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı, ribozomlar vs.
Makale'nin
MAKALE
Son yıllarda gerek hayvan yetiştiriciliği, gerekse gıda işlenmesi, hazırlanması ve saklanması alanında büyük gelişmeler kaydedildiyse de, gıda yolu ile bulaşan hastalıklar tüm dünyada önemini korumaya devam etmektedir. İnsanoğlu zoonoz patojenlere, özellikle hayvanlar ile bir arada yaşamaya başladıktan sonra maruz kalmıştır ve günümüz dünyasında da zoonoz hastalıklar insan sağlığı açısından hala önemini korumaktadır. Güvenli gıda üretimi adına harcanan tüm çabalara rağmen, bilinen bir çok gıda patojeni yanında yeni ortaya çıkan patojenler de gıda ile ortaya çıkan hastalıklarda artışa sebep olmaktadır.
Zoonoz patojenler parazitler, bakteriler, virüsler ve prionlar’dır.
Makale'nin
MAKALE
İnsan sağlığının korunması ve kaliteli bir hayat sürdürülebilmesinde yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir rolü vardır. Yeterli ve dengeli beslenme vücudun ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin her gün ihtiyaç duyulan miktarlarda alınmasıdır. Bu öğeler besinler vasıtasıyla direkt veya endirekt olarak vücudumuza alınmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme için besinler çeşitli gruplara ayrılmıştır. Süt ve süt ürünleri, bu grupların en önemlilerinden biridir. Süt ve süt kaynaklı besinlerden oluşan bu grup kalsiyum, protein, fosfor, B2 vitamini ve B12 vitamini başta olmak üzere birçok besin öğesine kaynak oluşturur ve doğumdan itibaren tüm yaş gruplarının süt ve süt ürünlerini tüketmesi gerekir.
Makale'nin
MAKALE
1. Güvenli olması için işlenmiş gıdalar tercih edilmelidir,
Meyve ve sebzeler gibi bazı gıdalar doğal hallerinde en güvenli formdayken bazı gıda çeşitleri işlenmediği taktirde güvenli gıda formunda bulunmazlar. Örneğin süt ürünü, pastörizasyon veya sterilizasyon işlemi görmeden tüketildiği taktirde insan sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Gıdalara uygulanan işlemler, gıdaların raf ömürlerinin uzatılması kadar güvenliklerinin arttırılmasını da sağlamaktadır. Meyve ve sebze gibi bazı gıdaları hiçbir işlem görmeden tüketilirse, bu gıdanın çok iyi yıkama işleminden geçtiğinden emin olmak gerekir. Tüketici her zaman tükettiği ürünün taze, işlenmiş veya dondurulmuş ürün olmasına dikkat etmelidir.
2.
Makale'nin
MAKALE
Çapraz kontaminasyon, bakteri ve virüslerin kontamine olmuş bir yüzeyden, kontaminasyona maruz kalmamış başka bir yüzeye transfer olmasıyla medyana gelmektedir. Çapraz kontaminasyon gıda kaynaklı hastalıklar ve gıda zehirlenmeleri için anahtar bir kelimedir. Çapraz kontaminasyon dört ana kaynağa sahiptir: Gıdalar, insanlar, ekipman ve çalışma alanları.
Gıdalar
Çiğ ve bozulmaya yatkın gıdalar zararlı bakterileri bulundurabilirler. örneğin, çiğ et doğal olarak yüksek oranlarda Salmonella, Campylobacter ve Listeria gibi gıda kökenli hastalıkların temelini oluşturabilecek zararlı bakterileri barındırabilir.
Eğer zararlı bakteriler konusunda dikkatli davranılmazsa, bu bakteriler çiğ gıdalardan pişmiş ve tüketime hazır gıdalara kolaylıkla bulaşabilmektedir.
Makale'nin
MAKALE
DiaNatura Base, Bitkisel Özütlerden Elde Edilmiş Gıda Koruyucusu Ürün Sayfası için TIKLAYINIZ.
Gıda katkıları, genel anlamda tek başlarına gıda olmayan ancak gıdalara üretim, işleme, depolama veya ambalajlama gibi aşamalarda katılan madde veya madde karışımları olarak ifade edilmektedir.
Gıda katkı maddelerinin kullanım amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz. Gıdaların raf ömrünün uzatılması ve kayıpların azaltılması, gıdaların duyusal özelliklerinin düzeltilmesi ve geliştirilmesi, gıda kalite karakteristiklerinin muhafaza edilmesi, gıdanın hazırlanmasında yardımcı hammadde olarak kullanılması, gıdanın besleyici değerinin korunmasını sağlamasıdır.
Üretici firmaların gıda katkı maddelerini kullanmaları için sahip olmaları gereken sorumluluklar şunlardır;
• Kaliteli ve güvenli gıda işlemeye uygun tesise (alet, ekipman, personel, organizasyon, gibi.
Makale'nin