HABERLER
MAKALE
Gıdaların konserve yöntemi ile saklanması, 1800’lerden beri kullanılan bir yöntemdir. Yakın geçmişte gıdaları dondurarak saklamanın daha sağlıklı ve kolay olduğu anlaşılana kadar, konserve yapımı pek çok gıdayı uzun sürelerde saklayabilmek için en çok tercih edilen yöntem olmuştur.
Günümüzde donudurulmuş gıdalar daha popüler olsa da, konserve gıdalar da hayatımızdaki yerini korumaya devam etmektedir.
1800’lü yıllarda bilim adamı Pasteur’un bulduğu “ gıda bozulması ile mikroorganizmalar arasındaki ilişki” sonucu, “ısıtılan gıdalar yeniden mikroorganizmalar tarafından bulaşmadıkça, sonsuz olarak saklanabilirler” tezi geliştirilmiştir. Bu tezi ortaya atılmasını takiben, zaman içerisinde gıdaların saklanmasına dair çeşitli yöntemler denenmiştir. Kurutarak saklama, konserve yapımı gibi yöntemler bunlara örnek verilebilir.
Makale'nin
YÖNTEM
Peynir, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir gıda maddesidir. Peynir yapımı M.Ö. 8-9binli yıllara kadar dayanmaktadır.
Süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması ve bu pıhtıdan peynir suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünü olan peynir, olgunlaştırılır ve peynir çeşidine özgü sürelerde olgunlaştırılan peynirler tüketime sunulur.
Gerek farklı üretim teknikleri, gerek farklı aroma veya çeşniler kullanılarak yüzlerce çeşit peynir türü geliştirilmiştir. Peynir üretiminde kullanılan süt kalitesinden, tuz miktarına, olgunlaştırma süresinden, saklanma derecesine kadar her aşama peynirin kalitesini etkilemektedir. Peynir üretiminde en önemli kriterlerden ikisi ise peynir mayası ve mayalama işlemidir.
Makale'nin
MAKALE
Zeytin asırlardır hem kendisi, hem de yan ürünleri ile herkesin severek tükettiği gıdalar arasındadır. Özellikle zeytinyağının insan ömrünü uzatan bir gıda olduğu, son yıllarda daha net anlaşılmıştır.
Zeytinyağı üretimi ise, zor ve dikkat gerektiren bir işlemdir. Yüzyıllardır ilkel yöntemlerle yapılan bu işlem, günümüz teknolojisi sayesinde otomatize hale gelmiştir. Endüstriyel üretim her ne kadar yaygınlaşmış da olsa, geleneksel yöntemlerle zeytinyağı eldesi halen devam ettirilmektedir.
Zeytinyağının üretimi modern çağa ayak uydurmuşsa da, önceki aşamalar için aynı durum söz konusu değildir. Yağ eldesi için gereken ilk işlem olan zeytin hasadı yöntemleri, günümüze kadar neredeyse hiç değişmeden gelmiştir.Kasım ile Mart ayları arasında yapılan hasatta, genellikle elle toplama veya silkme yöntemleri tercih edilir.
Makale'nin
YÖNTEM
Gıda işletmeleri ister üretim, ister servis alanlarında çalışsınlar, ilk ve en önemli sağlık koşulu temizliktir. Bir gıda işletmesinde temizlik hem üretilen gıdanın, hem de bu gıdayı tüketecek olan insanların sağlığı açısından tehlike yaratabilecek riskleri ortadan kaldırabilecek standartta yapılmalıdır.
Temizlik ve dezenfeksiyonda amaç, oluşabilecek ve var olan kirlerin temizlenmesi ve mikroorganizmaların yok edilmesidir. Bunun için gıda hammaddelerinin saklandığı, gıdanın hazırlandığı ve temas ettiği yüzeylerde ve elin temas ettiği yüzeylerde mutlaka “temizlik ve dezenfeksiyon “işlemlerin her ikisi de yapılmalıdır.
Mikroorganizmalar, işletmede yeteri düzeyde temizlenmezse, üretilen gıdalara da bulaşırlar. Bu sebeple temizlik ve dezenfeksiyon sık aralıklarla, düzenli ve son derece titizlikle gerçekleştirilmesi gereken işlemlerdir.
Makale'nin
MAKALE
Bebek mamaları gerek mikrobiyolojik, gerekse kimyasal açıdan hassas ve riskli besinlerdir. Sonuçta bu besini tüketen bebekler sindirim ve savunma sistemleri henüz tam olarak gelişmemiş canlılardır ve yetişkinlere oranla çok daha hassas bir bünyeye sahiplerdir. Bu sebeple, bebek mamalarının analiz kriterleri de önemlidir ve çok dikkatli yapılması gerekir.
Bu analiz, bebek mamalarında bulunan nitrit ve nitrat miktarının tespiti için yapılır. Türk Gıda Kodeksi, bebek devam formülleri için sadece nitrat değeri vermektedir. Devam mamalarında limit değer < 250 mg/kg olarak verilirken, başlangıç mamaları için bu değer < 50 mg/kg’dır. Başlangıç mamlarında nitrit değeri ise 538nm’de <50mg/kg olmalıdır.
Makale'nin
MAKALE
Bitkiler haricindeki tüm canlılar, hem gelişmeyi sürdürmek, hem de sağlıklı dokuların bakımını ve sürekliliğini sağlamak için proteine ihtiyaç duyarlar. Bitkiler ise, ihtiyaç duydukları proteini doğal elementleri kullanarak kendileri üretebilirler. İnsanlar hazır protein kaynakları bularak bunları kendi metabolizmaları içinde dönüştürür ve protein ihtiyaçlarını bu şekilde karşılarlar. Bu hazır protein kaynakları et, tavuk, balık, yumurta, süt gibi hayvansal kaynaklarla, pirinç, mercimek gibi bitkilerdir.
Bir insanın vücut ağırlığı göz önüne alındığında, her kilo için günde en az 0.5 gram protein tüketmesi gerekmektedir. Protein tüketimi, kişilerin ihtiyacı yaş, enerji kullanımı, iklim özellikleri gibi birçok nedene bağlı olarak değişebilir.
Makale'nin
MAKALE
Catering sektöründe, irili-ufaklı firmalar ve yine birkaç kişiden binlerce kişiye kadar çok çeşitli servis verilen kurum ve kişiler bulunmaktadır. Hizmet ister birkaç kişilik, isterse binlerce kişilik olsun, servis edilecek her yemeğin belli bir standarda uygun ve kaliteli hazırlanması önemlidir.
Catering denildiği zaman ilk olarak akla gelen yemek fabrikaları olmakla birlikte, aynı sistemde çalışma pek çok restoran ve otel mutfağı da bulunmaktadır. Tüm bu üretim alanlarında kahvaltı, ara öğün, salatalar, zeytinyağlılar, et ve tavuk yemekleri, sebze yemekleri, mezeler, tatlılar vb pek çok gruplar halinde hazırlanan yemek türleri için ayrı ayrı veya bağlı oldukları grupları temsil edecek şekilde üretim akış şemaları düzenlenir ve üretim bu şemalara göre yapılır.
Makale'nin
YÖNTEM
Özellikle kış şartlarının çetin geçtiği ve yeterince gıda maddesine ulaşmanın mümkün olmadığı bölgelerde, gıdaların bolluk zamanlarında tüketime hazır hale getirilerek saklanması amacı ile veya üreticilerin besleme zorlukları sebebiyle damızlık dışı hayvanları elden çıkartmak istemesi sonucunda kavurma işlemi ortaya çıkmıştır.
Özellikle sonbahar aylarında hazırlanan kavurma, tüm yıl boyunca tüketilmektedir.
Kavurma doğal koşullarda üretilen , katkı maddesi veya sağlığa zararlı olabilecek maddeler içermeyen bir et ürünüdür.
Kavurma üretimi:
Hammadde seçimi:
Kavurma yapımında genellikle sığır eti kullanılmaktadır. Nitelik açısından taze et olarak kullanıma uygun olmayan karkas bölgelerinden seçilen etler, olgunlaştırmak amacıyla 4°C’de bir gün bekletilir.
Makale'nin
YÖNTEM
7’den 70’e hemen herkesin severek tükettiği bir gıda olan bisküvi, tahıl unu veya unları içine çeşitli maddelerin belirli oranlarda katılması ile elde edilen hamurun şekillendirilip pişirilmesi ile elde edilir. Bisküvi teknolojik gelişmeler ile birlikte çeşitlendirildikçe,özellikle öğün dışı beslenmede önemli yer tutan bir gıda maddesi haline gelmiştir.
Bisküvi yapımında kullanılan ana ham maddeler; çeşitli tahıl unları, kabartıcı maddeler , hidrojene veya sıvı yağ, şeker, su, gıda katkıları (süt tozu, toz kakao, taze süt, fruktoz ve glikoz şurubu, tuz, peyniraltı suyu tozu vb)’dir. Katılan diğer maddeler ise invert şeker, tuz, esanslar, karamelâ, lesitin, yumurta, badem, fındık, peynir, çeşitli baharat, krema ve sağlığa zararsız gıda boyalarıdır.
Makale'nin
MAKALE
Eski çağlardan beri insanlar; mevsiminde rahat bulabildikleri yiyeceklerinin kullanım süresini uzatıp kıtlık zamanlarında da kullanabilmek için farklı yöntemler denemişlerdir. Tuzlama, ateşte pişirme ve dumanlama, konserve yapımı gibi yöntemler gıdaları korumanın yanı sıra, gıdaya farklı bir lezzet vermektedir. Uygulanan her yöntem tecrübe edildikçe, kullanılan malzemelerin ve çeşitli uygulama yöntemlerinin içinden, gıdaya en fazla lezzet veren ve koruyan materyal ve yöntemler seçilerek günümüze kadar gelmiştir.
Dumanlama işlemi temelde, ürünün odun dumanına maruz bırakılarak duman içinde bulunan koruyucu etkiye sahip, ayrı bir lezzet ve renk özelliği veren bileşiklerin gıdaya işlenmesi sonucu yeni bir ürün elde edilmesidir.
Makale'nin
YÖNTEM
Lokumun Osmanlıca rahat ul-hulküm yani boğaz rahatlatan kelimesinden türediği rivayet edilir. 15. yüzyıldan beri Anadolu'da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaşan lokum, Avrupa'da bir İngiliz seyyah vasıtasıyla 'Turkish Delight' adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlamıştır. İlk olarak bal ya da pekmez ve un bileşimi ile üretilen lokumun 17. yüzyılda 'Kelle şekeri' olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişmiş ve 19. Yüzyıldan itibaren bugünkü şeklini almıştır.
Lokumun sade, meyveli, kaymaklı vb. olmak üzere pek çok çeşidi bulunmakta ve hemen herkes tarafından beğenilerek tüketilmektedir. Bununla birlikte lokum doğal ve sağlıklı bir besin kaynağı olup, pek çok yararının olduğu bilinmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Aflatoksinler, gıdalar ve yemlerin üzerinde veya içerisinde bulunan Aspergillus flavus veya A. Parasiticus tarafından üretilen toksik metabolitlerdir. Aspergillus türleri, hem birincil hem ikincil metabolitlerin üretimi nedeniyle ticari önemi en büyük olan mantar türlerindendir. Aspergillus, dünyanın her yerine yayılmış yaklaşık 200 mantar (küf) türünden oluşmuş bir cinstir. Yuvarlak hücrelerden oluşmuş mayalardan farklı olarak, Aspergilluslar hif olarak adlandırılan hücre zincirlerinden oluşan ipliksi mantar türleridir. Doğada saman ve çürüyen bitki artıklarında yaşarlar. Aspergillus türleri aerobiktirler ve bol oksijenli hemen her ortamda rastlanırlar, yüzeyde küf olarak büyürler.
Aspergillus türlerinin ürettiği 18 değişik aflatoksin tipi tanımlanmıştır. B1,B2,G1 ve G2 en yaygın olanları olup, aflatoksinler değişen oranlarda bir arada bulunurlar.
Makale'nin