HABERLER
YÖNTEM
Çikolata hamurunun yapımını beş ana başlık altında toplayabiliriz.
· Hammaddenin hazırlanması
· Melanjöerde karıştırma
· Beş silindirde inceltme
· Konçlama
· Dinlendirme
Hammaddenin Hazırlanması:
Çikolata imalinde kullanılan kakao yağı ve kakao likörü sıvı halde kullanıldığından eritme tanklarında 40C de eritilerek kullanıma hazırlanılır. Tanklar çift cidarlı ve resistanlıdır. Cidarların arasındaki su,resistanların yardımıyla ısıtılır. Eritme sıcaklığı 40C yi geçmemelidir. Yüksek derecelerdeki ısı kakao likörünün ve yağın acılaşmasına neden olur. Formülasyona göre hammaddeler tartılarak hazırlanır.
Melanjörde Karıştırma: Yapılacak çikolatanın çeşidine göre pudra şekeri,süt tozu,kakao likörü yada kakao tozu ve kakao yağının birbölümü ilave edilerek karıştırılır.
Makale'nin
MAKALE
Su, doğumdan itibaren, insan hayatındaki en gerekli besin kaynağıdır. Sudan sonra en çok sevilerek tüketilen ve 7’den 70’e her yaştan insanın beslenmesinde olmazsa olmaz denebilecek diğer bir gıda maddesi ise meyve suyudur. Kolay elde edilebilen, besleyici ve lezzetli özelliği ile meyve suyu, her mevsimin favori içeceği olarak market raflarında ve evlerimizin baş köşesinde yerini almaktadır.
Makale'nin
YÖNTEM
Gıdalar, bozulma ve zehirlenme kaynakları olan mikroorganizmalar ve hastalık etmeni olan patojen mikroorganizmaların üreme ve gelişmeleri için çok uygun ortamlardır. Bundan dolayı, gıda kaynaklı zehirlenme ve enfeksiyonları önlemek, halk sağlığını korumak, mikroorganizmaların gıdalarda bozulma yapmasını önleyerek gıda kalitesini iyileştirmek amacıyla mikrobiyolojik analizlerin yapılması zorunludur.
Gıdalarda uygulanan mikrobiyolojik analizlerin sağlıklı sonuç verebilmesi için, ilk aşama olan örnek alma işlemi çok önemlidir ve titizlikle yapılmalıdır. Mikrobiyolojik analizleri yapmak kadar önemli olan gıda numunesi alma işlemi, belli kurallara göre yapılmalıdır.
Mikrobiyolojik gıda örneği almında temel ilke, alınan örneğin gıdayı temsil etmesi ve örneğin alındığı andaki mikrobiyolojik koşullarında hiçbir değişme olmadan analizin yapılacağı laboratuvara ulaştırılmasıdır.
Makale'nin
MAKALE
Escherichia coli O104: H4 (STEC O104:H4) memelilerin alt bağırsaklarında yaşayan, E. coli bakterisinin ender görülen bir serotipidir. E. coli bakterisinin bir çok serotipinin varlığı hayvanlarda hastalık oluşturmamakta, hatta yararlı bakteriler arasında yer almaktadır; fakat bazı E.coli serotipleri insanlar için patojen olarak kabul edilmiştir. Bu serotiplere örnek olarak E. coli O157: H7 E. coli O121 ve E. coli O104: H21 verilebilir.
E.coli O157:H7 bakterisinin sebep olduğu EHEC, 2005 yılından itibaren ülkemizde de bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almıştır.
Escherichia coli O104: H4 1982 yılında, iyi pişmemiş hamburgerden kaynaklanan bir kanlı ishal salgını sonucu yapılan araştırmalar sırasında keşfedilmiştir.
Escherichia coli O104: H4, E. coli O157’nin neden olduğu enfeksiyona benzer bir enfeksiyon enfeksiyon meydana getirir. E.
Makale'nin
YÖNTEM
Sütte somatik hücre meme iltihabının özellikle gizli mastitisin bir göstergesidir. Somatik hücreler temel olarak süt hayvanlarının çekirdeğe sahip olan akyuvarları (lökositleri) ve epitel hücreleri olup, memede başta mastitis olmak üzere bir enfeksiyon olduğunda süt bezelerinde ve dolayısıyla sütte sayıları artar. Mastitis durumunda akyuvarlar, memeyi ele geçirmeye çalışan mikroplara karşı vücudun verdiği mücadelede yenik düşmüş koruyucu hücrelerdir. Memeyi işgal eden mikroorganizmalar azsa somatik hücre sayısı da azolacaktır. Somatik hücre azlığı gizli mastitisin az olduğunu, çokluğu ise gizli mastitisin sürdüğünü ve yayılma tehlikesinin olduğunu, diğer yandan sütün kalitesizleştiğini ortaya koyar. Somatik hücre sayısı ml’de 100.000’in üstünde olmamalıdır.
Makale'nin
YÖNTEM
Nişasta, özellikle et ürünlerinde jöle maddelerinin dışarı taşmasını engellemek, ürünün stabilitesini arttırmak için kullanılan bir dolgu maddesidir. Nişasta katılan et ürünleri daha kuru olmaktadır. Et ürünlerine dolgu maddesi olarak katılmasına rağmen yapısı gereği enzimatik ve mikrobiyal faaliyet sonucu, alt gruplara parçalanarak ette tadın oluşmasına da yardımcı olur.
Deney prensibi, numunenin alkolü potasyum hidroksit ile hidrolize edildikten sonra, üst tabakanın ayrılması; dip kısımdaki çökeltinin etil alkolle yıkanarak süzülmesi, süzgeç kağıdındaki kısmın çözülerek hidrolize edilmesi ve hidroliz sonucunda oluşan glikozun titrimetrik olarak tayini şeklindedir.
Makale'nin
MAKALE
Özellikle çalışan kesimin günlük hayatlarındaki yoğunluk, pratik yaşama alışkanlıkları kazanma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Çalışma saatleri, trafik, iş yoğunluğu ve stres gibi pek çok etken günlük hayatın büyük bir kısmını kapsadığından, insanların kendilerine ayırabilecekleri zamanlar oldukça kısıtlanmaktadır. Bu da hayatın her alanında hızlı ve kolay çözümleri aranmasına sebep olmaktadır. Günümüzde yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile birlikte, tüm tüketim alışkanlıkları yavaş yavaş değişmekte, özellikle gıda üretim ve tüketiminde hızlı ve pratik çözümler tercih edilmektedir.
Makale'nin
YÖNTEM
Gıda güvenliği, insan sağlığı için öncelikli konuların başında gelir. Günümüzde, sürekli artan dünya nüfusuna yetecek miktarda ve nitelikli gıda maddesi üretimi, gıda sektöründe karşılaşılan en önemli problemlerden biridir. Tarımsal uygulamalardan başlayarak, üretim aşamasının sonuna, hatta paketlemeye kadar süren tüm aşamalarda kullanılan kimyasal maddeler, insan vücudunda akut ve kronik pek çok sağlık sorununa yol açabilmektedir. Gıdalara bilinçli olarak katılan ve gıda katkı maddeleri olarak adlandırılan kimyasal maddeler dışında, istenmeden bulaşan çeşitli kontaminantlar ve tarımsal kalıntılar gibi kimyasallar da ekonomik kayıplar ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Gıda kökenli oluşan sağlık sorunlarının başında gıda zehirlenmeleri gelmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Önceki makalelerimizde biyojenik aminlerin özellikleri ve tehlike yarattıkları gıdalardan genel olarak bahsedilmişti. Bu makalede, balık ve balık ürünlerinde sentezlenen biyojenik aminlere daha yakından bakıyoruz.
Balık ve balık ürünlerinde biyojenik amin üretimi direkt olarak balıktaki serbest aminoasit içeriği ile bağlantılı olmaktadır. Balığın bozulması veya ayrışması süresince, bakteriyel üretim, aminoasit dekarboksilasyon faaliyeti ve proteoliz aktivitesinden dolayı amino asitler serbest kalmakta ve biyojenik amin üretilmektedir. Biyojenik aminler düşük molekül ağırlıklı organik bazlardır ve mikrobiyal, bitki ve hayvan metabolizması tarafından sentezlenmektedirler.
Makale'nin
MAKALE
Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerden birisidir.
Suyun insan sağlığı açısından önemi nedir?
Suyun insan sağlığını olumsuz yönden etkilemesinin nedenleri iki başlıkta toplanabilir:
1. Zararlı biyolojik etkenlerin bulunması
2. Endüstri artıklarından doğan kimyasal ya da radyoaktif kirleticilerin bulunması.
Su kirliliğinde en önemli etken mikrobiyal kirlilik özellikle de “patojen (hastalık yapıcı) organizmalar”dır.
Su kirliliğinin en tehlikeli şekli ise sucul ortama insan dışkısının girmesidir.
Bir çok hastalık insan veya bazen hayvanların patojen saçan dışkılarının su veya gıdaları kontamine etmesiyle ve daha sonra bunların tüketilmesiyle dışkı-ağız (fekal-oral) rotalı bir yolla bulaşmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
Gazlı içecekler, karbondioksit ile gazlandırılmış olan meyveli, aromalı, kola, tonik gibi içeceklerdir. Bu ürünler satüre edilmiş karbondioksit gazın yanı sıra boya maddeleri, sodyum benzoat, kinin (sülfat tozu), kafein, alkol, sakkaroz, glikoz, früktoz, glikoz şurubu, früktoz şurubu veya invert şeker şurubu ve bunlarla birlikte yalnız başına tatlandırıcılar, aromalar (taklit ettiği ürünün kokusunu veren kimyasallar), laktik asit, uçucu asitler ve diğer katkı maddelerini barındırır. Gazlı içecekler diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapar ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar verir.
Birçok konvansiyonel üründe olduğu gibi katkı maddelerinin cirit attığı bu ürünler de obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik sorunları, beslenme bozuklukları, kalp hastalığı, gıda bağımlılığı ve nörolojik sorunlar yaşatır.
Makale'nin
YÖNTEM
Bir maddenin, üzerinde veya içinde bulunan tüm mikroorganizmalardan arındırılma işlemine sterilizasyon denir. Bu işlem sonrasında hastalık yapan ve yapmayan tüm mikroorganizmalar öldürülmektedir. Bu işlemi hafif, orta, ileri derecede sterilizasyon gibi ayırma imkânı yoktur. Bu işlem sonucunda sporsuz bakteriler, virüsler, mantarlar gibi tüm mikroorganizmalar ortadan kaldırılır. Sterilizasyon ya yapılmıştır ya da yapılmamıştır. Bu işlemin dereceleri ya da uygulama farklılıkları yoktur. Amaç ortamdan tüm mikroorganizmaların kaldırılmasıdır. Sterilizasyon işlemi ile mikroorganizmaların inaktif edilmelerindeki ana faktörler; kullanılan gazlar (kimyasallar), sıcaklık, bağıl nem, ortam basıncı, radyasyon ve sterilizasyon süreleridir.
Günümüzde ise hemen hemen tek kullanımlık ürünlerin % 50'den fazlası ışınlama işlemi uygulanarak sterilize edilmektedir.
Makale'nin