HABERLER

YÖNTEM   Hellim peyniri uzun yıllardan beri koyun ve keçi sütünden üretilmesine karşılık, önemli ölçüde artan ihracat talebini karşılamak amacıyla üreticiler, üretim miktarını artırmak zorunda kalmışlar ancak hammadde sıkıntısıyla karşılaşmışlardır. Bu nedenle Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeler sonucunda, peynir üretiminde kullanılan süt türünün etikette belirtilmesi şartıyla inek sütünden de Hellim peyniri üretilebileceği kararı alınmıştır.   Hellim peyniri yapımında haşlama ve işleme söz konusu olduğundan telemenin yapısı son derece önem taşımaktadır. Pıhtının yapısını etkileyen maddelerden en önemlisi karışıma katılan maya miktarıdır. Maya miktarının fazla veya az olması sinerezis (süzme) olayının zor olmasına veya pıhtı yapısının sert olmasına neden olmaktadır. Makale'nin

Hellim Peyniri Nedir?

14 yıl önce 51567 Okunma
MAKALE Tam değerli proteinler yönünden zengin hayvansal yiyecekler arasında önemli bir yer tutan süt ve süt ürünleri, özellikle de kaliteli peynir tüketimi, her yaştan insanların vücut gelişimi ve sağlıklı yaşam açısından en önemli kriterlerden biridir. Dengeli beslenen bir kişinin diyetinde günde 30gr kadar peynir bulunması gereklidir. Peynir ayrıca yağ ve mineral maddelerden de zengin olduğu için, kolay sindirilebilen ve beslenme değeri oldukça yüksek bir gıdadır. Özellikle büyüme dönemindeki çocuklarda, hastalık dolayısıyla vücut direncinin düştüğü durumlarda ve hastalık sonrası nekahat döneminde dokuların güçlendirilmesi için peynir tüketimi gereklidir. Peynirin içerdiği yüksek protein oranı, hasar görmüş karaciğer hücrelerinin onarımı için de gereklidir. Makale'nin
YÖNTEM Hijyen, insan hayatının her alanında ve döneminde önemlidir; ancak toplu üretim gerçekleştiren ve hizmet sektöründe yer alan işletmelerde, özellikle mutfak hiyeni en çok özen gösterilmesi gereken bölümlerin başında gelmektedir. Oteller, restoranlar, kurum mutfakları gibi pek çok işletmede mutfak hijyeninin önemi tartışılmaz.

Temizlik, hijyen ve güvenlik açısından en yüksek standartlar, gerçekten profesyonel bir mutfağın göstergesidir.Toplu hizmet veren kurumlarda zehirlenme şikayetleri, en sık rastlanan müşteri şikayetleri arasında yer almaktadır. Hijyen kurallarının tam olarak uygulanabildiği mutfaklar, temiz ve sağlıklı görünmenin yanı sıra gıda güvenliğini de sağlar ve bu mutfaklardan hizmet alan pek çok insanın sağlıklı, güvenli ve temiz hazırlanan yemekler ile beslenmesini sağlar. Makale'nin
MAKALE Yıllar içinde dünya nüfusunda görülen büyük artış ve teknolojinin de hızla gelişimine paralel olarak insanların yaşam standartları da gün be gün değişiklikler göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların yaşam standartlarının yükselmesi için, her alanda bir çok yenilik ve teknolojik gelişmeler her gün hayatımıza yeni yeni ürünlerin girmesini sağlamaktadır.  
Nüfus ve hayat standartları arttıkça, her konuda, özellikle temel ihtiyaçlar olan gıda ve tekstil gibi alanlarda da endüstrileşme artmaktadır. Artan bu endüstrileşme ise gıda sanayinde işlenmiş gıdaların üretimini ve tüketimini günlük hayatın bir parçası haline getirmiştir. Günümüzde hemen her toplumda, insanların büyük bir yüzdesi endüstriyel gıdaları sürekli olarak tüketmektedir. Makale'nin
YÖNTEM
Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği’ne göre, fermente süt ürünlerinde aranacak mikrobiyolojik kriterler şunlardır. Makale'nin

Ayran Teknolojisi

14 yıl önce 64468 Okunma
MAKALE Ayran, yoğurt, su ve tuzdan oluşan geleneksel bir Türk içeceğidir. Türk Gıda Kodeksi’ne göre ayran; ‘‘Yoğurda su katılarak veya kurumaddesi ayarlanan süte yoğurt kültürü ilave edilerek içilebilir kıvamda hazırlanan fermente üründür.’’ şeklinde tanımlanmaktadır. Ayranın ticari üretimi iki şekilde yapılmaktadır. İlk üretim şeklinde, inkübasyondan önce ayran sütüne su ilave edilir; ikinci şekil üretimde ise, inkübasyon sonrasında yoğurda su ilave edilir. İki yöntemde de ayranın genel bileşimi ve tüketici beğenisi açısından anlamlı bir fark yoktur. Ayran için kullanılan yoğurdun aroma bileşenlerini, bakteri sayısını, viskositesini ve mikro yapısını etkileyen en önemli unsur, kullanılan sütün kuru madde içeriğidir. Makale'nin
MAKALE Günümüzde gıda güvenliği denince akla ilk gelen konular hijyen ve iyi üretim uygulamalarıdır. Her iki konu da gıda patojenleri ile birinci dereceden ilgilidir. Gıda patojenlerinin insan sağlığı üzerine etkileri uzun yıllardır bilinmekte ve he geçen gün literatüre konu ile ilgili farklı bilgiler eklenmektedir. Gıda patojenleri, kendi aralarında hastalık oluşturma dereceleri, hastalık oluşturmaları için gıdalarda bulunması gereken miktarlar, salgıladıkları toksinler gibi çeşitli kriterler ile değerlendirilirler. Bu patojenleri tanımlamak ve miktarlarını tespit etmek için bir çok analiz yöntemi uygulanmaktadır. Aynı zamanda hijyenik gıdalar üretebilmek için üretim ve saklama ortamları için önlemler alınmaktadır. Makale'nin
YÖNTEM Tüm gram negatif bakteriler, mikroskopta genellikle pembe renkli küçük çubuklar şeklinde görünürler.   Gram negatif bakterilerin tür tespitinde başvurulabilecek 5 yol vardır:   1. Karbonhidrat fermentasyon testi
2. SIM Test (Hidrojen-Sülfit, İndol, Motility (Hareket))
3. Sitrat testi
4. Phenylalanine Deaminase (PA)Testi
5. Ürease Testi   Gram negatif bakteriler genellikle, Mac Conkey Agar’da kültüve edilirler. Bu besiyeri, gram-pozitif bakterileri inhibe etmek amacıyla safra tuzları ve kristal viole içermektedir. Yine agarın içindeki laktoz ve nötral red boyası, pH değişikliğini gösterir. Laktoz pozitif koloniler, kırmızı-pembe görünür.   Hazır besiyerlerimiz hakkında bilgi almak için TIKLAYINIZ. Makale'nin
YÖNTEM   Gıda Maddeleri Tüzüğü’ne göre tereyağı; süt, krema veya yoğurttan fiziksel yolla elde edilen; içinde süt yağından başka yağ bulunmayan süt ürünüdür. Hoş kokulu, lezzetli, kolay ve çabuk sindirilebilen tereyağı, bünyesinde bazı temel yağ asitlerini ve çeşitli vitaminleri bulundurması ve büyük bir kalori kaynağı olması nedeniyle insan beslenmesinde önemli bir yer tutar.   Tereyağı Çeşitleri
Tatlı kremadan yapılan tereyağları ve ekşi kremadan yapılan tereyağları dışında da tereyağı çeşitleri mevcuttur:

Peynir altı suyundan yapılan tereyağı

Peynirhanelerde peynir yapımı sırasında oluşan peynir altı suyunun yağ oranı uygulanan teknolojilere göre çok farklı olur. Genel olarak peynir altı suyu % 0.8 civarında yağ ihtiva etmekle birlikte, yağ oranı, % 0. Makale'nin
MAKALE Süt ve mamülleri arasında önemli bir yeri olan tereyağı, ekonomik değeri bakımından da önemli bir süt ürünüdür. Tereyağı, önceleri kozmetik ve ilaç olarak kullanılmıştır. Tereyağının, gıda maddesi olarak taşıdığı önem 19.asrın başlarına kadar yaygın olarak bilinmiyordu. Asrımızın başında tereyağının insan beslenmesindeki önemi tam olarak anlaşılmıştır. Teknik olarak keçi, koyun gibi evcil hayvanların sütü de tereyağ yapımına elverişli olmakla beraber, tereyağı hemen takiben inek sütünden elde edilir.
Anadolu'da tereyağı genelde kendi ihtiyacı için yayık ayrandan üretilen tereyağıdır. Geçmiş dönemlerde genellikle ev tipi tereyağı üretimi yaygınken, günümüzde sanayi üretimi geleneksel üretimin yerini almış ve teknolojinin gelişmesi ve farklı katkılar eklenmesi ile tereyağı üretimi de çeşitlenmiştir. Makale'nin

Enterobacter sakazakii Analizi

14 yıl önce 12379 Okunma
YÖNTEM   Enterobacter sakazakii, premature doğan, bağışıklık sistemi baskılanmış veya düşük doğum ağırlıklı bebeklerde menenjit, nekrotik enterokolit gibi enfeksiyonlara yol açan, Gram-negatif çubuk şekilli bir bakteridir. Mortalite oranı % 10-80 arasında değişmektedir. Özellikle toz bebek mamalarının enfeksiyonların kaynağı olduğu düşünülmektedir.    
E. sakazakii belirleme yönteminde tamponlanmış peptonlu su içinde bir ön zenginleştirme yapılmaktadır.

Ön zenginleştirme işleminden sonra selektif zenginleştirme işlemi yapılır.

Selektif zenginleştirmenin ardından alınan örnek, Violet Red Bile Glucose Agar’a (VRBG veya VRD Agar) ekilir.

Yapılan ekimler sonucunda gelişen şüpheli kolonilerden 5 adet koloni Tryptone Soy Agar (TSA) besiyerine alınarak 25ºC’de 48-72 saat inkübe edilir. Makale'nin
MAKALE Enterobacter sakazakii (Cronobacter spp.), Enterobacteriaceae familyasında yer alan, hareketli, Gram-negatif çubuk sekilli bir bakteridir. Önceleri Enterobacter cloacae’nın sarı pigment olusturan bir varyantı oldugu düsünülüyordu. 1980’de Enterobacter sakazakii ile Enterobacter cloacae arasındaki DNA-DNA hibridizasyon, biyokimyasal reaksiyonlar, sarı pigment olusturan koloniler ve antibiyotik duyarlılıgındaki farklılıklardan dolayı Enterobacter sakazakii yeni bir tür olarak tanımlanmıstır. 
    Bağırsak kökenli koliform grup içerisinde yer alan bu bakteri, tüm insan grupları için risk teşkil etmekle birlikte en çok, düşük doğum ağırlıklı, prematüre veya savunma sistemi baskılanmış bebeklerde, menenjit, nörolojik hastalıklar ve bağırsak iltihaplanmalarına sebep olmaktadır. Bebeklerde ölüm oranı %50’lere kadar çıkabilmektedir. E. Makale'nin