HABERLER
MAKALE
Küfler, sıcak, rutubetli ve karanlık ortamlarda üreyen bir mantar türüdür. Alerjik hastalıklara, küflerin spor ismi verilen ve solunum havasına karışan küçük tanecikleri neden olurlar. Her küfün daha çok ürediği bir mevsimi vardır, ama alerji yaratan küflerin bir çoğu sonbaharın ilk günlerinde daha çok üremektedirler. Küfler, doğada çok bol bulunur. Toprakta, saman, tohum, hububat ve ağaçlarda çok miktarda küf vardır. Küfler, güneş görmeyen yerlerde daha iyi ürerler. Küfler, polenlerin aksine soluduğumuz havada tüm yıl boyunca bulunurlar. Sadece kar toprağı tamamen kapladığı zaman havada küf bulunmaz.
Küfler, evlerimizde çöp kaplarında, banyolarda, bulaşıkta, kirli ve ıslak çamaşırda, halılarda, şilte ve yastıklarda, bodrum ve tavan arası gibi karanlık ortamlarda çokturlar.
Makale'nin
MAKALE
MADDE 19 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütür. Ekleri için tıklayınız...
Kaynak:Resmi Gazete
Hijyen kontrolünde elinizi güçlendiren ürünümüz Hytech Slide'a yakından bakınız.
Hytech Slide alet, ekipman, personel gibi tüm yüzeylerden (katı/sıvı) mikrobiyolojik analiz yapmanızı sağlayan bir üründür.
Hytech Slide hakkında bilgi almak için TIKLAYINIZ.
Hijyen analizlerinizde Hazır besiyerlerimizi güvenle kullanabilirsiniz.
Hazır besiyerleri hakkında bilgi almak için TIKLAYINIZ.
Makale'nin
MAKALE
Büyüme ve dağılımı
Aspergillus türleri aerobiktirler ve bol oksijenli hemen her ortamda rastlanırlar, yüzeyde küf olarak büyürler. Mantarlar genelde bol karbonlu yüzeylerde, glikoz gibi monosakkaritler ile büyümelerine karşın, Aspergillus amilaz enzimleri salgıladığı için nişasta gibi polisakkaritleri de kullanabilir. Bu yüzden Aspergillus türleri ekmek ve patates gibi nişastalı yiyeceklerin bozulmalarında sıkça görülür, ayrıca çoğu bitki ve ağaç üzerinde de büyürler.
Glikoz, früktoz, maltoz ve nişasta gibi karbon kaynakları ile büyüyebilmelerinin yanı sıra çoğu Aspergillus türü besin maddelerinin çok düşük konsantrasyonda olduğu veya başka organizmaların kullanmadığı besin kaynaklarının olduğu ortamlarda da büyüme yeteneğine sahiptir. Bunun başlıca örneği olan A.
Makale'nin
MAKALE
Nişasta Miktarı:
Besinlerde genel olarak fazla miktarda bulunan karbonhidrat nişasta olup, bu besinlerin glisemik indekslerini etkileyen başlıca faktördür. Nişastanın türü ve amiloz/amilopektin oranı da yenilen besinin glisemik indeksini etkiler. Amiloz oranının amilopektinden fazla olması düşük glisemik indeksi sağlar. Örneğin; amiloz içeriği yüksek olan baklagillerin glisemik indeksi düşük, amilopektin içeriği yüksek olan buğday ununun ise glisemik indeksi yüksektir. Pirinçlerde bu indeks pirincin türüne göre değişir. Sindirilemeyen dirençli nişasta, emilmeyip doğrudan kalın bağırsağa geçer ve kan şekerini pek yükseltmez. Bu sebeple, dirençli nişasta içeriği yüksek besinlerin glisemik indeksi düşüktür diyebiliriz.
Makale'nin
MAKALE
Akrilamid, ilk kez 1893 yılında Almanya’da Christian Moureau tarafından kimyasal bir bileşik olarak bulunmuştur. Ticari olarak 1952-1954 yılları arasında kimyasal amaçlı olarak Almanya’da kullanılmış, gıda ve sulardaki önemi ise 2002 yılında İsveç Ulusal Gıda Dairesi (NFA) ve Stokholm Üniversitesi’nden bilim adamlarınca açıklanmıştır. İsveçli bilim adamlarının açıklamasının ardından yapılan çalışmalarda, kızartılmış, fırınlanmış ve kavrulmuş gıda maddelerinin hemen tamamında birkaç ppb seviyesinden birkaç ppm seviyesine kadar değişen miktarlarda akrilamid tespit edilmiştir. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyada büyük ilgiyle karşılanmış ve konu ‘ciddi problem’ olarak ele alınmıştır.
Makale'nin
MAKALE
Farklı küfler tarafından farklı mikotoksinler üretilmektedir. Bunlar için de en yaygın ve tehlikeli olanlardan birisi de aflotoksinlerdir. Aflotoksinler; küflerin uygun sıcaklık, nem ve besi ortamında gelişmesiyle oluşmaktadır. Sert kabuklu yağlı-kuru meyveler (fındık, yer fıstığı, antep fıstığı,v.b.), bazı kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm,v.b.) , yağlı tohumlar (pamuk tohumu), özellikle mısır, susam başta olmak üzere tahıllar ve baharatlar (kırmızı biber, karabiber, hindistan cevizi v.b.) aflatoksin yönünden riskli ürünlerdendir. Bazı hayvansal ürünlerde (et, süt, peynir v.b.) aflatoksin içerebilmektedir. Ayrıca un ve unlu mamuller, kahve çekirdeği, hurma, badem gibi ürünlerde de aflatoksin oluşabilmektedir. Alınabilecek Önlemler
1. Küflerle bulaşık olmayan, küf gelişmesine dayanıklı tohumluk, damızlık kullanılarak işe başlanmalıdır.
Makale'nin
MAKALE
Çiğ kümes hayvanları
Kümes hayvanları satın alındıktan sonra bir günden iki güne kadar buzdolabında saklanabilir. Eğer pişirilmiş ve paketi açılmamışsa, 3-4 gün kadar dayanacaktır. Tavuğu buzlukta dokuz ay saklayabilirsiniz. Pişirdikten sonra da buzdolabında 3-4 gün dayanabiliyor.
İşlenmemiş dana ve kuzu eti
Ürün satın alımdan sonra üç günden beş güne kadar iyi durumda kalacaktır. Sığır eti buzlukta altı aydan 12 aya kadar en iyi kalitede durabiliyor.
Yumurta
Yumurtalar oldukça tartışmalı. Üzerinde satış tarihi varsa, satın aldıktan sonra üç haftadan beş haftaya kadar saklayabilirsiniz. Bir yıla kadar donmuş halde tutabilirsiniz.
Kuruyemiş
Paketlenmiş kuruyemişler kilerde 12 aya kadar durabiliyor.
Makale'nin
MAKALE
Akrilamid; Isıl işlem gören yiyeceklerde pişirme sonucunda doğal biçimde oluşan kimyasal bir bileşendir.
Bu bileşenin vücutta birikerek kansere yol açabildiği bilinmektedir.
Akrilamid gıdalara nasıl giriyor ?
Karbonhidrat açısından zengin bazı yiyecekler 120 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda haşlama dışındaki metodlarla işlendiğinde veya pişirildiğinde (kızartma, fırınlanlama, kavurma) oluşur. Akrilamid, kararma reaksiyonu sırasında gıdada bulunan şeker ve nişastanın (karbonhidratların) bir protein yapıtaşı olan asparajin ile kimyasal tepkimeye girmesiyle açığa çıkar.
Akrilamid neden sağlık tehtididir ?
Akrilamidin sürekli ve yüksek dozlarla alınmasının kansere yol açtığı hayvan deneyleri ile kanıtlanmıştır.
Makale'nin
MAKALE
AMAÇ ve KAPSAM Peynir çeşitlerinde titre edilebilir asitliği belirlemek.
PRENSİP Belli tartımda numune ezilip su ile seyreltildikten sonra fenolftalein indikatörüne karşı ayarlı 0,1 N NaOH ile titre edilir. 100 g numunedeki asitlerin toplam milieşdeğer sayısı hesaplanır, laktik asit cinsinden sonuç verilir.
ALET EKİPMAN •Genel laboratuvar cihaz ve malzemeleri
•Porselen havan
•Saat camı
•Analitik terazi 0,1mg hassasiyette
KİMYASALLAR •Fenol ftalein indikatör çözeltisi %1 (m/v)’lik, %95’lik (v/v)’lik nötr alkolde.
•0,1 N NaOH çözeltisi , ayarlı
İŞLEM Peynir kalıbından kesilen üçgen prizma şeklindeki iki parça en çok 5 dakika içinde havanda ezilir veya rendelenir yada uygun bir makineden geçirilerek küçük parçacıklara ayrılır.
Makale'nin
MAKALE
Sütlerde dehidratasyon yolu ile ısıl işlem sonucunda glukozdan 5-hidroksimetil-2-furfural oluşumu gerçekleşebilir. Süt şekeri olan laktoz sadece çözelti halinde iken değil kristal haldeyken de ısıtma sonucunda kahverengi renk oluşumları meydana gelir, renk ve tatta değişimler oluşur. Asidik ve hafif alkali laktoz çözeltisi ısıtıldığında kahverengi rengin oluşmasına neden olan madde 5-hidroksimetil-2furfuraldır.
Sterilize süt ürünlerinde ve vals yöntemi ile elde edilen süt tozunda karşılaşılan kahverengi renk oluşumu karbon-protein komplekslerinde oluşan maillard reaksiyonunun sonucudur. Aynı şekilde klasik sterilizasyon yöntemleri ile üretilen sütlerde ve uzun süre depolanan UHT sütlerde hafif esmer renk gözlenir.
Makale'nin
MAKALE
[DHTUBE=https://www.youtube.com/watch?v=MtDoV1JhH5k&feature=]
Koronavirüs salgını nedeniyle bir süredir kapalı olan alışveriş merkezleri ve mağazalar, 11 Mayıs tarihinden itibaren tekrar açılacak. Belirli hijyen şartları altında, içeriye metrekarenin yüzde 10'u kadar müşteri alarak hizmet verecek olan mağazalarda, üretimi Şubat ayında tamamlanmış olan ilkbahar-yaz sezonuna ait ürünler satılacak. Mağazaya gelen müşteriler ürünleri dezenfekte edilmiş kabinlerde deneyecek ve denenen ürünler de ultraviyole ışınları ile kapalı bir odada steril edilecek. Birçok ulusal zincir mağazalar zinciri, müşterilerin bu denediği ürünleri UV ışınları ile temizleme görevini ürünlerimizden olan ArmaLAMP ile yapmayı tercih ediyor.
ArmaLAMP UV lambanın ışık şiddetini ve etkisini daha da arttıran ithal %99.
Makale'nin
MAKALE
Çoğu zaman dikkatimizi çekmeyen ve artık düşünmeden her an kullandığımız küçük mikrop yuvaları gün içinde birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Elektrik düğmeleri, asansör düğmeleri, bilgisayar tuşları, telefon tuşları ve ekranları, para çekmek için kullandığımız ATM'ler, uzaktan kumandalar ve daha bir çok kez kullanılmaktadır. Her gün yüzlerce elin değdiği bu ufacık şeyler adeta mikroptan yapılmış gibidir ve dokunduğunuzda bakteriler direkt olarak elinizden vücudunuza geçer…
Para ve cüzdan
Gün boyunca elden ele dolaşan kağıt ve bozuk paralar bir çok mikrobu üzerinde barındırır. Bundan dolayı paranızı koyduğunuz cüzdanlar da aynı mikropları taşımaktadır.
Su aparatları ve musluklar
Islak ortamlarda bakteriler çok çabuk üreme imkanı bulurlar.
Makale'nin