HABERLER
MAKALE
"Gıda Kaynaklı Patojen Bakteriler" yazı dizimizin
ilk bölümünde Salmonella spp., E. coli O157:H7, Campylobacter spp. ve
Shigella spp. türlerini incelemiştik. 2. bölümde ise, Yersinia
enterocolitica, Vibrio spp., Aeromonas spp. ve Brucella spp. türlerini
inceleyedik. Bu yazı dizisinin son bölümünde Listeria monocytogenes, Staphylococcus
aureus, Bacillus cereus ve Clostridium spp. türlerini inceleyeceğiz.
"Gıda Kaynaklı Patojenler (1. Bölüm)" yazımızı
okumak için lütfen tıklayınız.
"Gıdalarda Patojen Bakteriler (2. Bölüm)" yazımızı okumak için
lütfen tıklayınız.
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını
içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise
gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
"Gıda Kaynaklı Patojenler" yazı dizimizin ilk
bölümünde Salmonella spp., E. coli
O157:H7, Campylobacter spp. ve Shigella spp. türlerini incelemiştik. Bu
bölümde ise, Yersinia enterocolitica,
Vibrio spp., Aeromonas spp. ve Brucella spp. türlerini inceleyeceğiz.
"Gıda Kaynaklı Patojenler (1. Bölüm)" yazımızı
okumak için lütfen tıklayınız.
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını
içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise
gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır. Gıda
kaynaklı hastalıklar genel anlamda patojen mikroorganizmalar ya da mikrobiyel
toksinler ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ile oluşan ve daha çok
gastrointestinal semptomlarla seyreden klinik tablolardır.
Makale'nin
MAKALE
Gıda ambalajı, içindeki ürünü maksimum
hijyenik koşullar oluşturarak güvenilir şekilde saklayıp, ürünün son tüketiciye
bozulmadan ulaştırılmasını sağlayan her türlü malzemeyi ifade etmektedir. Gıdanın
kalitesini ve tazeliğini korumada seçilen ambalajın veya ambalaj teknolojisinin
gıdaya uygunluğu büyük önem taşımaktadır.
Gıda ambalajlarının, gıdayı raf
ömrü süresince dış etkilerden koruma, gıda bütünlüğünü sağlama, gıdanın
kalitesini sürdürme, gıda güvenliğini sağlama, kullanım kolaylığı getirme,
tüketiciye ürün ve üretici firma hakkında bilgi sağlama gibi fonksiyonları
bulunmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır. Gıda kaynaklı hastalıklar genel anlamda patojen mikroorganizmalar ya da mikrobiyel toksinler ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ile oluşan ve daha çok gastrointestinal semptomlarla seyreden klinik tablolardır. Bu mikrobiyel kökenli hastalıklar; gıda kaynaklı infeksiyonlar ve gıda kaynaklı mikrobiyel intoksikasyonlar şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Gıda infeksiyon ve intoksikasyonlarına neden olan çok sayıda bakteri bulunmakla birlikte, en önemlileri Salmomella spp., Campylobacter spp., Staphylococcus aureus, Listeria monocytogenes, Bacillus cereus, Clostridium spp., Escherichia coli O157:H7, Shigella spp., Yersinia enterocolitica, Vibrio spp., Brucella spp. ve Aeromonas spp. olarak bilinmektedir.
Makale'nin
YÖNTEM
Gıdalarda yapılan kimyasal analizlerden biri içerikteki inorganik maddeyi hesaplamada kullanılan toplam kül analizidir. Bu makalemizde gıdalarda toplam kül tayininin önemini ve bu analizin nasıl yapıldığını inceleyebilirsiniz.
Gıdalarda Kül Tayininin Önemi
Bir gıdanın külü, organik maddelerin yanmasından sonra kalan inorganik kalıntıdır. Organik maddeler yakıldıklarında su ve karbondioksit oluşur. Geriye mineralleri içeren inorganik kısım kalır. Mineralleri yapısına ilk alan canlılar bitkilerdir. İnsanlar mineralleri bitkilerden, sudan ve hayvansal gıdalardan alır. Minerallerin çoğu gıdalarda organik maddelere(protein, yağ, karbonhidrat vb.) bağlı olarak bulunur.
Makale'nin
YÖNTEM
Gıda maddeleri su ve kuru madde olmak üzere iki kısımdan
oluşur. Ortamdan su uzaklaştırıldığında kuru madde kalır. Kuru madde iki farklı
unsurdan oluşur. Toplam kuru maddenin suda çözünmeyen kısmına suda çözünmeyen
kuru madde denir. Diğer kısmı ise suda çözünebilir nitelikteki maddelerden
oluşmuştur. Bu suda çözünen kuru madde miktarına ise suda çözünür kuru madde,
briks ya da refraktometre değeri denir.
Gıdalarda; suda çözünmeyen kuru maddeyi; selüloz ve nişasta
gibi polisakkaritler yani büyük moleküllü bileşikler oluşturur. Suda çözünür
kuru maddeyi ise başta fruktoz, glukoz olmak üzere şekerler ve sitrik asit,
malik asit, tartarik asit gibi organik asitler oluşturur.
Makale'nin
MAKALE
Gluten
Buğday proteinlerinden glutenin ve gliadinin tuzlu su ile
yıkanması sonucu su alıp şişmesi suretiyle meydana getirdiği elastik yapıdaki
maddeye gluten denir. Buğday ununa su ilave edilip yoğrulduğunda, gluten
proteinlerinin (gliadin ve glutenin) suyu emerek şişmesi sonucu viskoelastik
özellikte hamur oluşur. Hamur tuzlu su ile yıkandığında nişasta ve azotlu
maddelerden albümin ve globülin ortamdan uzaklaşır, geriye yaş öz kalır. Elde
edilen yaş özün kurutulması ile de kuru öz bulunur.
Gluten, hamurda yoğurma sırasında ağ gibi bir yapı
oluşturarak maya tarafından oluşturulan gazın tutulup büyük hacimli ekmek oluşmasını
sağlar. Bu nedenle gluten miktarı ve kalitesi mayalı fırın ürünleri için önemli
bir kalite ölçütüdür.
Makale'nin
MAKALE
Organik Tarımda
Böceklerin Biyoteknik Savaş Yöntemleriyle Kontrolü
Organik tarımda kullanılan biyoteknik yöntemlerin amacı,
zararlı böcek türlerinin biyoloji, fizyoloji ve davranışları üzerinde etkili
olan doğal veya yapay bazı maddeleri kullanarak zararlının normal özelliklerini
bozmak ve zarar seviyesini en alt düzeye indirmektir. Biyoteknik yöntemlerin
başlıca avantajı çevre koşullarına iyi uyum sağlaması ve yan etkilerinin
bulunmamasıdır.
Zararlı böcek grupları besin aramada, yumurtlama yerlerinin
ve cinsel eşlerin bulunmasında bazı kimyasal maddeler tarafından
uyarılmaktadır. Bu sebeple biyoteknik mücadele yöntemlerinde hem canlıda doğal
olarak bulunan hem de bunların sentetik olarak elde edilen bazı bileşiklerinden
yararlanılır. Bu bileşiklere davranışsal kimyasallar adı verilmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Doğal Pestisitler
Kültür bitkilerine olumsuz etkileri bulunan hastalık
etmenleri, zararlı canlılar ve yabancı otları öldüren kimyasal maddelere genel
anlamda pestisit adı verilmektedir. Pestisitlerin zaman içerisinde çevreye ve
canlılara karşı olumsuz pek çok etkisi tespit edilmiştir. Bu durum insanları
farklı arayışlara yönlendirmiştir. Bitki hastalık ve zararlılarına karşı etkili
fakat çevreye ve insan sağlığına zararsız veya en az düzeyde zararı bulunan
doğal kimyasallar araştırılmıştır. Bitkilerde mevcut bazı kimyasal maddelerin
hastalık, zararlı ve yabancı otlar üzerinde öldürücü veya gelişmeyi engelleyici
etkilerinin olduğu görülmüştür. Bitkilerde doğal olarak bulunan ve mücadelede kullanılan
kimyasallara doğal pestisitler adı verilmektedir.
Doğal pestisitlerin kullanımı bazı şartlara bağlıdır.
Makale'nin
MAKALE
Toprak Sağlığının
Korunması
Tarımsal üretimin temelini toprak oluşturmaktadır. Bu
nedenle organik tarımda toprak sağlığının korunması oldukça önemlidir. Organik
tarımda toprak yapısını korumak için alınması gereken başlıca tedbirler şunlardır:
Organik tarım yapılacak alanlarda yeşil gübreleme ve organik
gübreleme yapılmalıdır. Böylece toprağın humus oranı artırılır, toprak
özellikleri bozulmaz, yetiştirilen bitkiler daha iyi gelişir ve hastalık etmenlerine
karşı daha dayanıklı olur.
Sağlıklı Üretim
Materyali Seçimi
Organik tarımda kullanılacak üretim materyalleri temiz
olmalı ve bitkilerde hastalıklara neden olan zararlı mikroorganizmalar
(patojenler) içermemelidir. Bazı bitki hastalıkları tohum, çelik ve soğan gibi
hastalıklı diğer üretim materyalleri ile taşınmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
Genel Bilgi
Gıdalardaki yağ miktarı süt ve süt ürünlerinde Gerber
yöntemiyle, bunun dışında kalan gıdalarda ise sokselet (soxhelet)yöntemiyle
saptanmaktadır. Bu yöntemde çözücü olarak normal pentan veya hekzan kullanılır.
Bu çözücülerin bulunamaması durumunda, kaynama noktası 40-60C arasında
olan,bromür sayısı 1’den az ve kalıntı bırakmayan petrol eteri de
kullanılabilir.
Gerber
yöntemi hakkında bilgi almak için Sütte Kimyasal Analizler 2 adlı makalemizi okuyabilirsiniz.
İlkesi
Sokselet (soxhelet) ekstraksiyon cihazı kullanılarak uygun
bir çözücü ile örnekteki yağın ekstrakte edilmesi ilkesine dayanır.
Bu şekilde örnekten elde edilen yağ miktarı, yöntemde
belirtilen şartlarda ekstrakte edilen maddenin tümüdür ve % olarak ifade
edilir.
Makale'nin
MAKALE
Besin maddesi olarak kullanılan bitkisel ve hayvansal yağlar
büyüme ve gelişme için oldukça önemlidir. Sıvı ve katı şeklinde iki türde
olabilir.
Yağın bitkilerden ve hayvansal dokulardan elde edilmesinde 3
işlem uygulanır:
Hayvansal dokularda daha çok uygulanan bir işlemdir. Yağ
dokudan ısı etkisi ile uzaklaştırılır. Sulu ortamda yaş eritme, susuz ortamda
kuru eritme yapılır. Kuru eritmede ise yağ dokusu ısıtılır. Proteinler denatüre
olur. Su buharlaştıktan sonra yağ da kap içinde toplanır.
Birtakım bitkilerin meyve, tohum, çekirdek gibi kısımları
ezilip sızdırılmak suretiyle yağının çıkarılması işlemidir. İlk presleme ile
meyveden ayrılan yağ en yüksek kalitededir.
Ekstraksiyon işlemi ile yağın ayrılmasında ise, çeşitli
bitkilerin yağlı tohumlarından yağ, CS2, benzen, petrol eteri,
klorlu hidrokarbonlar gibi organik çözücülerle ekstarkte edilir.
Makale'nin