HABERLER

Şarbon (Anthrax) Hastalığı

14 yıl önce 22262 Okunma
MAKALE Bacillus cereus ve sebep olduğu gıda zehirlenmeleri ile ilgili daha önce bir makale yayınlamıştık. Yine Bacillus cinsine mensup; fakat gıda zehirlenmesinden öte, zoonoz özellikli ve öldürücü Anthrax (Şarbon) enfeksiyonu etkeni Bacillus anthracis hakkında da bilgi vermek istedik.
B. cereus ağırlıklı olarak gıda zehirlenmelerinden sorumluyken, aynı familyaya ait bir tür olan B. anthracis çok farklı ve tehlikeli bir enfeksiyona neden olmaktadır.   Anthrax, Bacillus anthracis tarafından oluşturulan septisemik özelikte akut infeksiyöz bir hastalıktır. Bütün memeli hayvanlarda görülebilir. Bulaşıcı bir hastalık olan Anthrax, aynı zamanda zoonoz bir hastalıktır; yani hayvanlardan insanlara da bulaşabilir. Anthrax’ın halk dilinde bilinen isimleri hayvanlarda “dalak” veya “şarbon”, insanlarda “karaçıban” veya “kasap çıbanı”dır.   B. Makale'nin
MAKALE Kaynak Sularında Parametreler:   Fiziksel:   Renk (Pt/Co): 5 birim          Bulanıklık (SiO2 veya Jackson birimi): 2 birim   Kimyasal:   Klorür: 40mg/L                   Sülfat: 40 mg/L Kalsiyum: 100 mg/L            Magnezyum: 30 mg/L Sodyum: 30 mg/L                Potasyum: 10 mg/L Aluminyum: 0,05 mg/L         pH: (6-8) ± 0. Makale'nin
MAKALE İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği kapsamında çalışılan parametreler
  İçme-Kullanma Suları için:
Escherichia coli (E.coli)                                TS EN ISO 9308-1 Enterokok (Fekal streptokok)                       TS EN ISO 7899-2
Koliform bakteri                                          TS EN ISO 9308-1

İçme suları için (imlahanede):   Escherichia coli (E. Makale'nin
MAKALE Duyusal Muayene

Etin Rengi:
Soluk, hafif kırmızı ve koyu kırmızı arasında değişebilir. Etin rengi, hayvan türüne göre farklılık gösterebileceği gibi, aynı türe ait hayvanlarda da verilen yeme, hayvanın dişiliğine, erkekliğine, yaşına göre de farklı olabilir. Etin rengi, hemoglobin miktarına bağlıdır.

Kasaplık hayvanların etleri, süt emdikleri devrede az çok beyaz soluk kırmızı renktedir.

Sütle beslenen danaların etleri, hemen hemen altıncı aya kadar beyaz renkte görünürler, bunların yağları da çok beyazdır.

Genç ineklerin ve öküzlerin etleri açık kırmızı renktedir.

Boğaların etleri ise, hemoglobinin fazlalığı dolayısıyla koyu kırmızıdır. Makale'nin
MAKALE Su, hayatın devamı için vazgeçilmez olan tek besin maddesidir. Belli bir süre besinsiz kalmak çok büyük problemlere yol açmayabilir; fakat susuz kalan hiç bir canlının yaşaması söz konusu değildir. Yaşamın devamı için bu kadar önemli ve değerli olan suyun kalitesi de varlığı kadar önem arz eder. Kalitesiz ve kirli su kaynakları da canılar için önemli bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır.

Geçmişte, su kaynaklarının bolluğu ve temizliği sayesinde çok üzerine düşülmeyen su kalitesi konusu, suya olan ihtiyaç arttıkça ve endüstrileşme ile birlikte bütün su kaynakları kirlenmeye başladıkça gündeme gelmiştir. Öyle ki günümüzde, içme ve kullanma sularının kullanıcılara ulaşmadan önce zararlı olabilecek her türlü etkenden kurtarılması gerekli hale gelmiştir. Makale'nin
MAKALE Bebek mamaları gerek mikrobiyolojik, gerekse kimyasal açıdan hassas ve riskli besinlerdir. Sonuçta bu besini tüketen bebekler sindirim ve savunma sistemleri henüz tam olarak gelişmemiş canlılardır ve yetişkinlere oranla çok daha hassas bir bünyeye sahiplerdir. Bu sebeple, bebek mamalarının analiz kriterleri de önemlidir ve çok dikkatli yapılması gerekir.   Bu analiz, bebek mamalarında bulunan nitrit ve nitrat miktarının tespiti için yapılır. Türk Gıda Kodeksi, bebek devam formülleri için sadece nitrat değeri vermektedir. Devam mamalarında limit değer < 250 mg/kg olarak verilirken, başlangıç mamaları için bu değer < 50 mg/kg’dır. Başlangıç mamlarında nitrit değeri ise 538nm’de <50mg/kg olmalıdır. Makale'nin

Soya ve Soya Ürünleri

14 yıl önce 23199 Okunma
MAKALE Bitkiler haricindeki tüm canlılar, hem gelişmeyi sürdürmek, hem de sağlıklı dokuların bakımını ve sürekliliğini sağlamak için proteine ihtiyaç duyarlar. Bitkiler ise, ihtiyaç duydukları proteini doğal elementleri kullanarak kendileri üretebilirler. İnsanlar hazır protein kaynakları bularak bunları kendi metabolizmaları içinde dönüştürür ve protein ihtiyaçlarını bu şekilde karşılarlar. Bu hazır protein kaynakları et, tavuk, balık, yumurta, süt gibi hayvansal kaynaklarla, pirinç, mercimek gibi bitkilerdir.
Bir insanın vücut ağırlığı göz önüne alındığında, her kilo için günde en az 0.5 gram protein tüketmesi gerekmektedir. Protein tüketimi, kişilerin ihtiyacı yaş, enerji kullanımı, iklim özellikleri gibi birçok nedene bağlı olarak değişebilir. Makale'nin
MAKALE Su, doğumdan itibaren, insan hayatındaki en gerekli besin kaynağıdır. Sudan sonra en çok sevilerek tüketilen ve 7’den 70’e her yaştan insanın beslenmesinde olmazsa olmaz denebilecek diğer bir gıda maddesi ise meyve suyudur. Kolay elde edilebilen, besleyici ve lezzetli özelliği ile meyve suyu, her mevsimin favori içeceği olarak market raflarında ve evlerimizin baş köşesinde yerini almaktadır. Makale'nin
MAKALE  Önceki makalelerimizde biyojenik aminlerin özellikleri ve tehlike yarattıkları gıdalardan genel olarak bahsedilmişti. Bu makalede, balık ve balık ürünlerinde sentezlenen biyojenik aminlere daha yakından bakıyoruz.
  Balık ve balık ürünlerinde biyojenik amin üretimi direkt olarak balıktaki serbest aminoasit içeriği ile bağlantılı olmaktadır. Balığın bozulması veya ayrışması süresince, bakteriyel üretim, aminoasit dekarboksilasyon faaliyeti ve proteoliz aktivitesinden dolayı amino asitler serbest kalmakta ve biyojenik amin üretilmektedir. Biyojenik aminler düşük molekül ağırlıklı organik bazlardır ve mikrobiyal, bitki ve hayvan metabolizması tarafından sentezlenmektedirler. Makale'nin
MAKALE Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerden birisidir.
Suyun insan sağlığı açısından önemi nedir?

Suyun insan sağlığını olumsuz yönden etkilemesinin nedenleri iki başlıkta toplanabilir:

1. Zararlı biyolojik etkenlerin bulunması
2. Endüstri artıklarından doğan kimyasal ya da radyoaktif kirleticilerin bulunması.

Su kirliliğinde en önemli etken mikrobiyal kirlilik özellikle de “patojen (hastalık yapıcı) organizmalar”dır.

Su kirliliğinin en tehlikeli şekli ise sucul ortama insan dışkısının girmesidir.

Bir çok hastalık insan veya bazen hayvanların patojen saçan dışkılarının su veya gıdaları kontamine etmesiyle ve daha sonra bunların tüketilmesiyle dışkı-ağız (fekal-oral) rotalı bir yolla bulaşmaktadır. Makale'nin
MAKALE Gazlı içecekler, karbondioksit ile gazlandırılmış olan meyveli, aromalı, kola, tonik gibi içeceklerdir. Bu ürünler satüre edilmiş karbondioksit gazın yanı sıra boya maddeleri, sodyum benzoat, kinin (sülfat tozu), kafein, alkol, sakkaroz, glikoz, früktoz, glikoz şurubu, früktoz şurubu veya invert şeker şurubu ve bunlarla birlikte yalnız başına tatlandırıcılar, aromalar (taklit ettiği ürünün kokusunu veren kimyasallar), laktik asit, uçucu asitler ve diğer katkı maddelerini barındırır. Gazlı içecekler diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapar ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar verir.   Birçok konvansiyonel üründe olduğu gibi katkı maddelerinin cirit attığı bu ürünler de obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik sorunları, beslenme bozuklukları, kalp hastalığı, gıda bağımlılığı ve nörolojik sorunlar yaşatır. Makale'nin

Hellim Peyniri Nedir?

15 yıl önce 54914 Okunma
MAKALE Tam değerli proteinler yönünden zengin hayvansal yiyecekler arasında önemli bir yer tutan süt ve süt ürünleri, özellikle de kaliteli peynir tüketimi, her yaştan insanların vücut gelişimi ve sağlıklı yaşam açısından en önemli kriterlerden biridir. Dengeli beslenen bir kişinin diyetinde günde 30gr kadar peynir bulunması gereklidir. Peynir ayrıca yağ ve mineral maddelerden de zengin olduğu için, kolay sindirilebilen ve beslenme değeri oldukça yüksek bir gıdadır. Özellikle büyüme dönemindeki çocuklarda, hastalık dolayısıyla vücut direncinin düştüğü durumlarda ve hastalık sonrası nekahat döneminde dokuların güçlendirilmesi için peynir tüketimi gereklidir. Peynirin içerdiği yüksek protein oranı, hasar görmüş karaciğer hücrelerinin onarımı için de gereklidir. Makale'nin