HABERLER
MAKALE
Ambalajlama; gıdanın depolanması, raf ömrü ve tüketiciye ulaşması anına kadar uygun koşullar altında saklanabilmesi için uygulanan bir işlemdir.
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nde bulunan ambalajlama kuralları şöyledir;
a) Türk Gıda Kodeksinde yer alan tüm gıda maddelerinin ambalajlanması zorunludur.
b) Ambalajlanmış gıda maddesi, ambalajı değiştirilmediği veya açılmadığı sürece gıda maddesine erişilmez durumda olmalıdır.
c) Ambalaj materyali üzerinde izin tarihi ve numarası ile üretici firmanın adı, bulunduğu il ve plastik materyalin kimyasal adlarının baş harfleri belirtilmelidir.
d) Gazete ve gıda ambalaj materyali olarak üretilmemiş basılı ve yazılı kağıtlar, yeniden işlenmiş kağıtlar ve plastikler gıda ambalaj materyali olarak kullanılmazlar.
Makale'nin
MAKALE
Yayımlandığı R.Gazete
02.09.2001, 24511
Tebliğ No
2001/
Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı ; Gıda maddelerinin mikrobiyolojik sınırlarını belirlemektir. Kapsam Madde 2- Bu Tebliğ, gıda kontrol hizmetlerine esas olacak şekilde; süt ürünlerinin, tahıl unları ve tahıl bazlı ürünlerin, şeker ve şekerli ürünlerin, yağların, sebze ve meyvelerin ve işlenmiş ürünlerinin, çorbaların, kakao ve kakaolu ürünlerin, fermente ürünlerin, jelatin, mayonez ve sosların, nişastanın, ekmek mayasının, siyah çayın, çözünebilir, çekilmiş ve filtre kahvelerin, sakızın, sofra tuzu, gıda sanayi tuzu, alkolsüz gazlı içecekler ve tüketime hazır günlük yemek ve mezelerin mikrobiyolojik kriterlerini kapsar.
Makale'nin
MAKALE
Sağlıklı bir ortamda üretim sağlayabilmek için ozon, uv gibi sistemler kullanılmaktadır. Hem ortamda çalışan personellerin sağlığı için, hem de üretilen ürünlerin hijyenik şartları sağlayabilmesi için ortam havasının kontrolü önem taşımaktadır. Havadaki mikroorganizmaları UV ile etkisiz hale getiren Hysafe Air hakkında bilgi almak için TIKLAYINIZ.
Firmamız ürünleri arasında bulunan UV lamba ve armatürü incelemek için lütfen TIKLAYINIZ.
Makale'nin
MAKALE
1.Laboratuvarlarda İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvar çalışmalarında, bir çok tehlike ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum; laboratuvarlarda çalışan personelin sağlığını ve güvenliğini korumak için tüm güvenlik şartlarını yerine getirme gerekliliğini ortaya koymaktadır. Modernizasyon ile birlikte İSG prensiplerinin getirmiş olduğu yeniliklere bağlı olarak laboratuvarlar çalışmalarını İSG kurallarına uygun olarak yapmalıdırlar. Bu kural ve prensipler günümüzde laboratuvarlarda güvenli çalışmanın bir parçası olarak yer almaktadır. İş güvenliği ve sağlığı açısından çalışanı korumak, mesleklerin getirdiği risk ve faktörleri önlemek, kazaları, meslek hastalıklarını ve iş sağlığındaki başka hasarları önlemede; eğitimin rolü ve çalışanın motivasyonu arasında sinerjik bir ilişki mevcuttur.
Makale'nin
MAKALE
Sağlık Bakanlığı Kozmetikler Şube Müdürlüğü duyurusu
"Bakanlığımızca Avrupa Birliği Mevzuat Uyumu kapsamında yürütülen çalışmalar sonucunda 5324 sayılı Kozmetik Kanunu ve Kozmetik Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yeni Mevzuat, kozmetik ürünlerin piyasaya arz öncesi izin işlemlerini kaldırarak bildirim ve piyasada denetim sistemini getirmektedir.
Bir kozmetik ürünün topluma güvenli ve mevzuata uygun bir biçimde sunulmasından o ürünün üreticisi sorumludur.
İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Kozmetikler Şubesi kozmetik ürünlerin piyasa gözetim ve denetimi ile yetkili ve sorumlu olup kozmetik ürünler ve üretim yerleri için herhangi bir izin belgesi düzenlenmemektedir.
Makale'nin
MAKALE
Küflenme olayı, halk arasında daha çok küf adıyla bilinse de aslında mantarlar küflenme görüntüsüne neden olmaktadır.Dünya var olduğundan beri hep var olan mantar türlerinden bu zamanda kadar bilim adamlarınca 70.000 adet farklı tür belirlenebilmiştir. Belirlenen bu rakamın dışında dünyada yaklaşık 1.500.000 milyon farklı mantar türü olduğu düşünülmektedir. Bu da mantarların hayatın bir parçası gerçeğini ortaya koyan bir durumdur. Dünyada sayısı bu rakamlarla ifade eden mantarların neden olduğu küflenme görüntüsü, mantar canlılarının ayrıştırma özelliğinden kaynaklanan bir durumdur. Küf mantarı bir türü temsil etmektedir ve bu türün içerisinde çok farklı yüzeyde farklı oluşumlara neden olabilecek türler bulunmaktadır. Buna verilebilecek en iyi örnekler ise, maya ve pas mantarlarıdır.
Makale'nin
MAKALE
"Gıda Kaynaklı Patojen Bakteriler" yazı dizimizin
ilk bölümünde Salmonella spp., E. coli O157:H7, Campylobacter spp. ve
Shigella spp. türlerini incelemiştik. 2. bölümde ise, Yersinia
enterocolitica, Vibrio spp., Aeromonas spp. ve Brucella spp. türlerini
inceleyedik. Bu yazı dizisinin son bölümünde Listeria monocytogenes, Staphylococcus
aureus, Bacillus cereus ve Clostridium spp. türlerini inceleyeceğiz.
"Gıda Kaynaklı Patojenler (1. Bölüm)" yazımızı
okumak için lütfen tıklayınız.
"Gıdalarda Patojen Bakteriler (2. Bölüm)" yazımızı okumak için
lütfen tıklayınız.
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını
içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise
gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
"Gıda Kaynaklı Patojenler" yazı dizimizin ilk
bölümünde Salmonella spp., E. coli
O157:H7, Campylobacter spp. ve Shigella spp. türlerini incelemiştik. Bu
bölümde ise, Yersinia enterocolitica,
Vibrio spp., Aeromonas spp. ve Brucella spp. türlerini inceleyeceğiz.
"Gıda Kaynaklı Patojenler (1. Bölüm)" yazımızı
okumak için lütfen tıklayınız.
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını
içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise
gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır. Gıda
kaynaklı hastalıklar genel anlamda patojen mikroorganizmalar ya da mikrobiyel
toksinler ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ile oluşan ve daha çok
gastrointestinal semptomlarla seyreden klinik tablolardır.
Makale'nin
MAKALE
Gıda ambalajı, içindeki ürünü maksimum
hijyenik koşullar oluşturarak güvenilir şekilde saklayıp, ürünün son tüketiciye
bozulmadan ulaştırılmasını sağlayan her türlü malzemeyi ifade etmektedir. Gıdanın
kalitesini ve tazeliğini korumada seçilen ambalajın veya ambalaj teknolojisinin
gıdaya uygunluğu büyük önem taşımaktadır.
Gıda ambalajlarının, gıdayı raf
ömrü süresince dış etkilerden koruma, gıda bütünlüğünü sağlama, gıdanın
kalitesini sürdürme, gıda güvenliğini sağlama, kullanım kolaylığı getirme,
tüketiciye ürün ve üretici firma hakkında bilgi sağlama gibi fonksiyonları
bulunmaktadır.
Makale'nin
MAKALE
Gıdalar çok çeşitli mikroorganizma gruplarını içerebilmektedir. Bunlardan bazıları gıda üretiminde kullanılırken, birçoğu ise gıdalarda bozulmaya veya gıda kaynaklı hastalıklara neden olmaktadır. Gıda kaynaklı hastalıklar genel anlamda patojen mikroorganizmalar ya da mikrobiyel toksinler ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ile oluşan ve daha çok gastrointestinal semptomlarla seyreden klinik tablolardır. Bu mikrobiyel kökenli hastalıklar; gıda kaynaklı infeksiyonlar ve gıda kaynaklı mikrobiyel intoksikasyonlar şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Gıda infeksiyon ve intoksikasyonlarına neden olan çok sayıda bakteri bulunmakla birlikte, en önemlileri Salmomella spp., Campylobacter spp., Staphylococcus aureus, Listeria monocytogenes, Bacillus cereus, Clostridium spp., Escherichia coli O157:H7, Shigella spp., Yersinia enterocolitica, Vibrio spp., Brucella spp. ve Aeromonas spp. olarak bilinmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Gluten
Buğday proteinlerinden glutenin ve gliadinin tuzlu su ile
yıkanması sonucu su alıp şişmesi suretiyle meydana getirdiği elastik yapıdaki
maddeye gluten denir. Buğday ununa su ilave edilip yoğrulduğunda, gluten
proteinlerinin (gliadin ve glutenin) suyu emerek şişmesi sonucu viskoelastik
özellikte hamur oluşur. Hamur tuzlu su ile yıkandığında nişasta ve azotlu
maddelerden albümin ve globülin ortamdan uzaklaşır, geriye yaş öz kalır. Elde
edilen yaş özün kurutulması ile de kuru öz bulunur.
Gluten, hamurda yoğurma sırasında ağ gibi bir yapı
oluşturarak maya tarafından oluşturulan gazın tutulup büyük hacimli ekmek oluşmasını
sağlar. Bu nedenle gluten miktarı ve kalitesi mayalı fırın ürünleri için önemli
bir kalite ölçütüdür.
Makale'nin
MAKALE
Organik Tarımda
Böceklerin Biyoteknik Savaş Yöntemleriyle Kontrolü
Organik tarımda kullanılan biyoteknik yöntemlerin amacı,
zararlı böcek türlerinin biyoloji, fizyoloji ve davranışları üzerinde etkili
olan doğal veya yapay bazı maddeleri kullanarak zararlının normal özelliklerini
bozmak ve zarar seviyesini en alt düzeye indirmektir. Biyoteknik yöntemlerin
başlıca avantajı çevre koşullarına iyi uyum sağlaması ve yan etkilerinin
bulunmamasıdır.
Zararlı böcek grupları besin aramada, yumurtlama yerlerinin
ve cinsel eşlerin bulunmasında bazı kimyasal maddeler tarafından
uyarılmaktadır. Bu sebeple biyoteknik mücadele yöntemlerinde hem canlıda doğal
olarak bulunan hem de bunların sentetik olarak elde edilen bazı bileşiklerinden
yararlanılır. Bu bileşiklere davranışsal kimyasallar adı verilmektedir.
Makale'nin