HABERLER
MAKALE
Aromalar, gıdalara tat ve koku vermek amacıyla kullanılan
maddelerdir. Hayvansal ve bitkisel kaynaklardan elde edilen baharat ve
reçineler; hoş kokuları, aroma verici ve koruyucu özellikleri nedeniyle ilk
çağlardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Aromaların tarihi insanların
doğal ürünlerin aroma karakterine sahip bileşiklerini basit yöntemler ile
zenginleşebileceklerini keşfetmesi ile başlar. Milattan önceki yıllara ait
zeytinyağı ile ekstraksiyon ve ardından distilasyon reçeteleri günümüze kadar
ulaşmıştır.
Günümüzde aroma endüstrisinde kullanılan uçucu yağların pek
çoğu ilk olarak 16. ve 17. yüzyıllarda eczanelerde distile edilmiştir.
Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma Verme Özelliği
Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliği kapsamında “aroma” ifadesi “aroma verici”
olarak değiştirilmiştir.
Makale'nin
MAKALE
Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği
Tebliğ, evcil tavuktan (Gallus gallus var. domesticus) elde
edilen yumurtayı kapsayıp, diğer kanatlı hayvanlara ait yumurta ve yumurta
ürünleri ile kuluçkalanmış ve pişmiş yumurtaları kapsamıyor.
Değişikliğin
amacı: yumurtacı tavuklardan elde edilmiş kabuklu yumurtanın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde
paketlenmesi, muhafazası, depolanması, taşınması ve pazarlanmasında dikkate alınacak
özellikleri belirlemek.
Hammadde, işlem ve ürün özellikleri
Yumurta sağlıklı
hayvanlardan elde edilmiş olmalıdır.
Yumurta kendine has tat, koku ve renkte olmalıdır.
Doğal renk ve kokusunu kaybetmiş, çürümüş, kokuşmuş yumurta ile kuluçka işlemi
uygulanmış yumurta doğrudan tüketime sunulamaz ve gıda sanayide kullanılamaz.
Makale'nin
MAKALE
Beyaz Çay
Türkiye'de üretimine geçtiğimiz yıl başlanan beyaz çay, yaş
çayın tepe tomurcuğunun uygun zamanda toplanması ile elde ediliyor. Toplanması
zahmetli olan beyaz çayın oldukça kısa bir hasat dönemi var.
Çay tarımında
Türkiye’de kimyasal ilaç kullanılmayıp ve herhangi bir pestisite karşı ürüne
müdahale edilmiyor. Dünyada, Türk çayının kalite ve ekolojik değerlerine,
yapısal özelliklerine sahip başka bir ürün olmamakla beraber, çay üretilen
ülkelerde üzerine kar yağan tek çay Türk çayı.
Tomurcuklar her çay bitkisinde açmadığı için bir dönüm çay
bahçesinden ancak 750 gramla 1 kilo arasında tomurcuk bulunuyor. Bu tomurcuklar da ancak günün belli saatlerinde ve
güneşli günlerde toplanabiliyor.
Makale'nin
MAKALE
Kaymak sütün yağını yoğunlaştırarak elde edilen lezzetli bir süt ürünüdür. Yapıldığı sütün çeşidine göre lezzeti değişmektedir. Türkiye'de inek sütünden yapılan normal kaymak ve manda sütünden yapılan Afyon kaymağı üretilirken her ikisi de "kaymak" olarak tüketilir.
Türk Gıda Kodeksi Krema ve Kaymak Tebliğine göre; Kaymak, ağırlıkça en az % 60 oranında süt yağı içermesi gerekmektedir. Afyon Kaymağı ise manda sütünün tekniğine uygun bir ısıl işlemden geçirilerek (92 C'de en az 2 dakika) ve daha sonrada tekniğine uygun olarak soğutulması ile elde edilen süt ürünüdür. Bundan dolayı Afyon Kaymağında da süt yağı oranı ağırlıkça en az % 60 olmalıdır.
Makale'nin
MAKALE
Fındık meyvesi insan yaşamında ve insan sağlığında oldukça
önemli yer tutan besin maddelerinden bir tanesidir. Fındık çikolata sanayinde
dilinmiş, kıyılmış, öğütülmüş biçimde % 80 oranında kullanılmaktadır. % 10-12
pastacılık-bisküvi-unlu mamuller sektörlerinde , %3-4 çerez olarak, kalanı
dondurma sektöründe ve yağ sanayinde kullanılmaktadır.
Fındık İçeriği
Fındık içerdiği besin elemanları ile sağlıklı beslenme
açısından büyük önem taşır. 100 g fındık 634 kalorilik enerji verir.
Fındıktaki kuru madde miktarının % 2.8-7.9' u toplam şekerdir. Toplam şekerin %90'
ını sakaroz oluşturur. Glikoz ve fruktoz ise % 1' lik bir paya sahiptir. Kuru
madde miktarının % 1-3.6' sını nişasta oluşturmaktadır. Fındıkta organik asit
olarak en çok malik asit bulunmaktadır. Selülozik bileşikler ve
pektin ise fındıkta % 1-3 oranında yer almaktadır.
Makale'nin
MAKALE
Mikrobiyoloji analizlerinde farklı sonuç alınmasının birçok sebebi olabilir. Değişkenlerin değeri hesaplanarak sağlıklı analiz sonuçları elde edilebilir.
Çok iyi bilindiği şekli ile hiçbir
ölçüm mükemmel değildir. Ölçüm belirsizliği, ölçüm sonucu ile beraber yer alan
ve ölçülen büyüklüğe makul bir şekilde karşılık gelebilecek değerlerin
dağılımını ifade etmektedir. Kısa tanımlaması ile belirsizlik, ölçüm
sonuçlarının dağılımının bir ifadesidir ve yok edilemez.
Mikrobiyolojide uygulanan analizler ölçüm belirsizliğin hesaplanmasının
imkansız olduğu bir kategoridedir. ISO 19036 belirsizlik tahminini
tekrarlanabilirlik veya yeniden üretilebilirliğin standart sapması temeline
dayandırarak hesaplamayı kolaylaştırmış, analize dayandırması ile laboratuar iş
yükünü arttırmıştır.
Makale'nin
MAKALE
Peynir fermantasyon veya mayalama ile süt proteini olan
kazeinin koagüle edilmesi yani pıhtılaştırılması ile elde edilen bir süt
ürünüdür. İşletmelerde hijyenik koşullara dikkat edilmediğinde, kötü kalite
hammadde kullanıldığında, pastörizasyon koşulları yetersiz kaldığında, mayalar
peynirde bozulmalara neden olurlar.
Bozulma yapan mayalar genellikle hava ortamından ürüne
paketleme sırasında bulaşanlardır.
Torulaspora delbrueckii, Candida parapsilosis
Pichia fermentans, Pichia norvegensis, Pichia membranaefaciens, Rhodotorula sp.
Peynire diğer maya bulaşma kaynakları; işletmelerde yerler,
duvarlar, raflar, ekipman yüzeyleri ve salamuradır.
Makale'nin
MAKALE
Ambalajlama; taze ve işlenmiş gıdaların kalitesinin,
depolama, taşıma ve tüketimine kadar geçen süre içerisinde korunmasını sağlayan
önemli bir muhafaza işlemidir. Her ürünün kendi özelliklerine uygun ambalaj materyalinin
seçilmesi, tasarlanması ve sevkiyatını kolaylaştırması, kalitenin korunması açısından
son derece önemli bir uygulamadır.
Ambalajın temel fonksiyonları; koruma, bütünlük sağlama,
bilgilendirme ve kullanım kolaylığı getirme gibi 4 grup altında toplanabilir.
Ambalaj, paketlendiği ürünü, istenmeyen oksidasyon reaksiyonlarından, dışarıdan
nem alma ya da kaybından, fiziksel hasar ve biyolojik bozulma gibi zararlı etkilerine
karşı korur. Ancak, günümüzde bu fonksiyonlar artık bazı talepleri karşılamakta
yetersiz kalmaktadır. Akıllı Paketleme Teknolojisi ile gıda ambalajındaki bu
yetersizliklere çözüm bulunmaya çalışılmıştır.
Makale'nin
MAKALE
Dünyada ve ülkemizde beslenmedeki önemi gittikçe artan
ürünlerden biri de mantardır. Doğada kendiliğinden yetişebilen mantar
türlerinin toplanıp tüketiminin yanı sıra değişik mantar türlerinin kontrollü
şartlarda üretimi gerçekleştirilmektedir.
Mantar yetiştiriciliğinde verim ve kaliteyi etkileyen en
önemli faktörlerden biri uygun bir kompost hazırlanmasıdır. Kültür mantarı
gelişimi için gerekli olan ihtiyaçlarını bu kompost materyalinden
sağlamaktadır. Kompostun uygun olması verim ve kaliteyi etkilemekle birlikle
üretimde de karlılığı beraberinde getirmektedir.
Kompost hazırlanır. Böcek yumurtaları gibi zararlıları uzaklaştırmak için pastörizasyon yapılır. (8 saat 58C). Kompost tamamen hazır olduğunda mantar miselyumları komposta eklenir. Kompost hazırlığından hasada kadar olan süre yaklaşık 12 haftadır.
Makale'nin
MAKALE
Condalab'ın üretmiş olduğu bir E.coli Koliform kromojenik besiyeri (CCA), su ve
gıda örneklerinden E.coli ve Koliform tespiti için tasarlanmıştır. (Ürün
hakkında bilgi için TIKLAYINIZ.)
Neden E.coli Koliform analizleri yapılır?
Gıdalarda koliform mikroorganizmaların bulunması; kötü
temizlik koşullarının, yetersiz veya yanlış pastörizasyon uygulamalarının,
pişirme ve pastörizasyon sonrası tekrar bulaşma olduğunun bir göstergesi olarak
kabul edilmektedir.
Mikrobiyolojik su analizleri, indikatör mikroorganizmaların
tanımlanmasına yönelik çeşitli analizler içerir. Bunlar E. coli, fekal
koliform, toplam koliform, fekal streptokoklar, sülfit indirgeyen Clostridiumlar,
bakteriyofajlar, heterotrofik canlı sayımı, Aeromonas türleri ve Pseudomonas
aureginosa analizleridir.
Makale'nin
MAKALE
Hayatın pek çok alanında görülebilen biyofilmler, gıda sanayisini ilgilendiren en önemli sorunlardan biridir.
Biyofilmler, bir yüzeye yapışarak
kendi ürettikleri polimerik yapıda jelsi bir tabaka içinde yaşayan
mikroorganizmaların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanabilir. Bu jelsi tabaka
polisakkarit bazlı bir ağ yapısıdır.
Uygun koşullar oluştuğunda mikroorganizmalar tarafından biyofilm
oluşturulabilir. Biyofilm oluşumu ve bakterilerin yüzeylere bağlanma düzeyi,
ortamın pH'sı ve sıcaklığı, bakteri türü, bakteri hücre duvarının yapısı,
bakteri sayısı, bağlandığı yüzeyin özelliği, hücre hareketliliği, ortamdaki
besin maddeleri içeriği ve miktarı, iyon konsantrasyonu gibi birçok faktör ile
değişebilmektedir. Bazı bakteriler biyofilm oluştumak için yüksek eğilime
sahiptir: Pseudomonas, Enterobacter, Flavobacterium, Alcaligenes,
Staphylococcus ve Bacillus'dur.
Makale'nin
MAKALE
Chromogenic Agar for
Vancomycin-Resistant Enterococcus (VRE)
besiyeri Vancomycin – Dirençli Enterokok tespit etmek için Condalab tarafından üretilmiştir.
İnsanlarda gastrointestinal sistem florasının elamanı olan
enterokoklar, önemli hastane infeksiyonu etkenleri arasındadır.
Enterokoklar, insanlarda gastrointestinal sistem florasında doğal
olarak bulunurlar. Bağışıklığı zayıf insanlarda hastalık yapma potansiyeline
sahiplerdir. Tedavilerinde kullanılan Vancomycin’e dirençli enterokoklar ilk
defa 1979 yılında Fransa’da tespit edilmiştir.
VRE dahil tüm enterokokların
hastadan hastaya direkt olarak ve/veya kontamine eller, kontamine yüzeyler veya
tıbbi aletler yoluyla indirekt olarak transferinin mümkün olduğu bilinmektedir.
Makale'nin