HABERLER

Dondurulmuş Gıdalar

14 yıl önce 23747 Okunma
MAKALE Özellikle çalışan kesimin günlük hayatlarındaki yoğunluk, pratik yaşama alışkanlıkları kazanma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Çalışma saatleri, trafik, iş yoğunluğu ve stres gibi pek çok etken günlük hayatın büyük bir kısmını kapsadığından, insanların kendilerine ayırabilecekleri zamanlar oldukça kısıtlanmaktadır. Bu da hayatın her alanında hızlı ve kolay çözümleri aranmasına sebep olmaktadır. Günümüzde yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile birlikte, tüm tüketim alışkanlıkları yavaş yavaş değişmekte, özellikle gıda üretim ve tüketiminde hızlı ve pratik çözümler tercih edilmektedir. Makale'nin
YÖNTEM Gıda güvenliği, insan sağlığı için öncelikli konuların başında gelir. Günümüzde, sürekli artan dünya nüfusuna yetecek miktarda ve nitelikli gıda maddesi üretimi, gıda sektöründe karşılaşılan en önemli problemlerden biridir. Tarımsal uygulamalardan başlayarak, üretim aşamasının sonuna, hatta paketlemeye kadar süren tüm aşamalarda kullanılan kimyasal maddeler, insan vücudunda akut ve kronik pek çok sağlık sorununa yol açabilmektedir. Gıdalara bilinçli olarak katılan ve gıda katkı maddeleri olarak adlandırılan kimyasal maddeler dışında, istenmeden bulaşan çeşitli kontaminantlar ve tarımsal kalıntılar gibi kimyasallar da ekonomik kayıplar ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
 
Gıda kökenli oluşan sağlık sorunlarının başında gıda zehirlenmeleri gelmektedir. Makale'nin
MAKALE  Önceki makalelerimizde biyojenik aminlerin özellikleri ve tehlike yarattıkları gıdalardan genel olarak bahsedilmişti. Bu makalede, balık ve balık ürünlerinde sentezlenen biyojenik aminlere daha yakından bakıyoruz.
  Balık ve balık ürünlerinde biyojenik amin üretimi direkt olarak balıktaki serbest aminoasit içeriği ile bağlantılı olmaktadır. Balığın bozulması veya ayrışması süresince, bakteriyel üretim, aminoasit dekarboksilasyon faaliyeti ve proteoliz aktivitesinden dolayı amino asitler serbest kalmakta ve biyojenik amin üretilmektedir. Biyojenik aminler düşük molekül ağırlıklı organik bazlardır ve mikrobiyal, bitki ve hayvan metabolizması tarafından sentezlenmektedirler. Makale'nin
MAKALE Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerden birisidir.
Suyun insan sağlığı açısından önemi nedir?

Suyun insan sağlığını olumsuz yönden etkilemesinin nedenleri iki başlıkta toplanabilir:

1. Zararlı biyolojik etkenlerin bulunması
2. Endüstri artıklarından doğan kimyasal ya da radyoaktif kirleticilerin bulunması.

Su kirliliğinde en önemli etken mikrobiyal kirlilik özellikle de “patojen (hastalık yapıcı) organizmalar”dır.

Su kirliliğinin en tehlikeli şekli ise sucul ortama insan dışkısının girmesidir.

Bir çok hastalık insan veya bazen hayvanların patojen saçan dışkılarının su veya gıdaları kontamine etmesiyle ve daha sonra bunların tüketilmesiyle dışkı-ağız (fekal-oral) rotalı bir yolla bulaşmaktadır. Makale'nin
MAKALE Gazlı içecekler, karbondioksit ile gazlandırılmış olan meyveli, aromalı, kola, tonik gibi içeceklerdir. Bu ürünler satüre edilmiş karbondioksit gazın yanı sıra boya maddeleri, sodyum benzoat, kinin (sülfat tozu), kafein, alkol, sakkaroz, glikoz, früktoz, glikoz şurubu, früktoz şurubu veya invert şeker şurubu ve bunlarla birlikte yalnız başına tatlandırıcılar, aromalar (taklit ettiği ürünün kokusunu veren kimyasallar), laktik asit, uçucu asitler ve diğer katkı maddelerini barındırır. Gazlı içecekler diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapar ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar verir.   Birçok konvansiyonel üründe olduğu gibi katkı maddelerinin cirit attığı bu ürünler de obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik sorunları, beslenme bozuklukları, kalp hastalığı, gıda bağımlılığı ve nörolojik sorunlar yaşatır. Makale'nin

Gamma Sterilizasyon Nedir?

14 yıl önce 51110 Okunma
YÖNTEM Bir maddenin, üzerinde veya içinde bulunan tüm mikroorganizmalardan arındırılma işlemine sterilizasyon denir. Bu işlem sonrasında hastalık yapan ve yapmayan tüm mikroorganizmalar öldürülmektedir. Bu işlemi hafif, orta, ileri derecede sterilizasyon gibi ayırma imkânı yoktur. Bu işlem sonucunda sporsuz bakteriler, virüsler, mantarlar gibi tüm mikroorganizmalar ortadan kaldırılır. Sterilizasyon ya yapılmıştır ya da yapılmamıştır. Bu işlemin dereceleri ya da uygulama farklılıkları yoktur. Amaç ortamdan tüm mikroorganizmaların kaldırılmasıdır. Sterilizasyon işlemi ile mikroorganizmaların inaktif edilmelerindeki ana faktörler; kullanılan gazlar (kimyasallar), sıcaklık, bağıl nem, ortam basıncı, radyasyon ve sterilizasyon süreleridir.   Günümüzde ise hemen hemen tek kullanımlık ürünlerin % 50'den fazlası ışınlama işlemi uygulanarak sterilize edilmektedir. Makale'nin
YÖNTEM   Hellim peyniri uzun yıllardan beri koyun ve keçi sütünden üretilmesine karşılık, önemli ölçüde artan ihracat talebini karşılamak amacıyla üreticiler, üretim miktarını artırmak zorunda kalmışlar ancak hammadde sıkıntısıyla karşılaşmışlardır. Bu nedenle Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeler sonucunda, peynir üretiminde kullanılan süt türünün etikette belirtilmesi şartıyla inek sütünden de Hellim peyniri üretilebileceği kararı alınmıştır.   Hellim peyniri yapımında haşlama ve işleme söz konusu olduğundan telemenin yapısı son derece önem taşımaktadır. Pıhtının yapısını etkileyen maddelerden en önemlisi karışıma katılan maya miktarıdır. Maya miktarının fazla veya az olması sinerezis (süzme) olayının zor olmasına veya pıhtı yapısının sert olmasına neden olmaktadır. Makale'nin

Hellim Peyniri Nedir?

14 yıl önce 53073 Okunma
MAKALE Tam değerli proteinler yönünden zengin hayvansal yiyecekler arasında önemli bir yer tutan süt ve süt ürünleri, özellikle de kaliteli peynir tüketimi, her yaştan insanların vücut gelişimi ve sağlıklı yaşam açısından en önemli kriterlerden biridir. Dengeli beslenen bir kişinin diyetinde günde 30gr kadar peynir bulunması gereklidir. Peynir ayrıca yağ ve mineral maddelerden de zengin olduğu için, kolay sindirilebilen ve beslenme değeri oldukça yüksek bir gıdadır. Özellikle büyüme dönemindeki çocuklarda, hastalık dolayısıyla vücut direncinin düştüğü durumlarda ve hastalık sonrası nekahat döneminde dokuların güçlendirilmesi için peynir tüketimi gereklidir. Peynirin içerdiği yüksek protein oranı, hasar görmüş karaciğer hücrelerinin onarımı için de gereklidir. Makale'nin
YÖNTEM Hijyen, insan hayatının her alanında ve döneminde önemlidir; ancak toplu üretim gerçekleştiren ve hizmet sektöründe yer alan işletmelerde, özellikle mutfak hiyeni en çok özen gösterilmesi gereken bölümlerin başında gelmektedir. Oteller, restoranlar, kurum mutfakları gibi pek çok işletmede mutfak hijyeninin önemi tartışılmaz.

Temizlik, hijyen ve güvenlik açısından en yüksek standartlar, gerçekten profesyonel bir mutfağın göstergesidir.Toplu hizmet veren kurumlarda zehirlenme şikayetleri, en sık rastlanan müşteri şikayetleri arasında yer almaktadır. Hijyen kurallarının tam olarak uygulanabildiği mutfaklar, temiz ve sağlıklı görünmenin yanı sıra gıda güvenliğini de sağlar ve bu mutfaklardan hizmet alan pek çok insanın sağlıklı, güvenli ve temiz hazırlanan yemekler ile beslenmesini sağlar. Makale'nin
MAKALE Yıllar içinde dünya nüfusunda görülen büyük artış ve teknolojinin de hızla gelişimine paralel olarak insanların yaşam standartları da gün be gün değişiklikler göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların yaşam standartlarının yükselmesi için, her alanda bir çok yenilik ve teknolojik gelişmeler her gün hayatımıza yeni yeni ürünlerin girmesini sağlamaktadır.  
Nüfus ve hayat standartları arttıkça, her konuda, özellikle temel ihtiyaçlar olan gıda ve tekstil gibi alanlarda da endüstrileşme artmaktadır. Artan bu endüstrileşme ise gıda sanayinde işlenmiş gıdaların üretimini ve tüketimini günlük hayatın bir parçası haline getirmiştir. Günümüzde hemen her toplumda, insanların büyük bir yüzdesi endüstriyel gıdaları sürekli olarak tüketmektedir. Makale'nin
YÖNTEM
Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği’ne göre, fermente süt ürünlerinde aranacak mikrobiyolojik kriterler şunlardır. Makale'nin

Ayran Teknolojisi

14 yıl önce 67345 Okunma
MAKALE Ayran, yoğurt, su ve tuzdan oluşan geleneksel bir Türk içeceğidir. Türk Gıda Kodeksi’ne göre ayran; ‘‘Yoğurda su katılarak veya kurumaddesi ayarlanan süte yoğurt kültürü ilave edilerek içilebilir kıvamda hazırlanan fermente üründür.’’ şeklinde tanımlanmaktadır. Ayranın ticari üretimi iki şekilde yapılmaktadır. İlk üretim şeklinde, inkübasyondan önce ayran sütüne su ilave edilir; ikinci şekil üretimde ise, inkübasyon sonrasında yoğurda su ilave edilir. İki yöntemde de ayranın genel bileşimi ve tüketici beğenisi açısından anlamlı bir fark yoktur. Ayran için kullanılan yoğurdun aroma bileşenlerini, bakteri sayısını, viskositesini ve mikro yapısını etkileyen en önemli unsur, kullanılan sütün kuru madde içeriğidir. Makale'nin