HABERLER
MAKALE
Son yıllarda gerek hayvan yetiştiriciliği, gerekse gıda işlenmesi, hazırlanması ve saklanması alanında büyük gelişmeler kaydedildiyse de, gıda yolu ile bulaşan hastalıklar tüm dünyada önemini korumaya devam etmektedir. İnsanoğlu zoonoz patojenlere, özellikle hayvanlar ile bir arada yaşamaya başladıktan sonra maruz kalmıştır ve günümüz dünyasında da zoonoz hastalıklar insan sağlığı açısından hala önemini korumaktadır. Güvenli gıda üretimi adına harcanan tüm çabalara rağmen, bilinen bir çok gıda patojeni yanında yeni ortaya çıkan patojenler de gıda ile ortaya çıkan hastalıklarda artışa sebep olmaktadır.
Zoonoz patojenler parazitler, bakteriler, virüsler ve prionlar’dır.
Makale'nin
YÖNTEM
Çikolata sadece çocukların değil, 7’den 70’e tüm yaş gruplarının en sevdiği yiyecek olarak belki de ilk sırayı almaktadır. Keyifle yediğimiz bu besin maddesini fazla tüketmek sağlığımız için olumsuz sonuçlar doğurabilirse de, doğru miktarda tüketilen çikolata, sahip olduğu mucizevi özellikleri ile bize keyif verirken, sağlığımızı da koruyacaktır.
Tarihi milattan önceye kadar dayanan bu özel besin maddesi, bugünlere gelene kadar sayısız değişik şekle bürünmüş, pek çok değişik kombinasyonlar yaratılarak insanoğlunun tüketimine sunulmuştur.
Latince adı “tanrıların besini” anlamında Theobromocacao olan kakao ağacından elde edilen kakao, Batı Afrika, Batı Hint Adaları ve Güney Amerika’da üretilir. Bir meyvenin içinde yaklaşık 2,5 cm boyunda 20-40 tohum, yani kakao çekirdeği bulunur.
Makale'nin
MAKALE
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemi günümüzde tartışma götürmez bir gerçek olarak hayatımızdaki yerini almıştır. Tüm besin gruplarının dengeli tüketimi ile hayat kalitemizin arttığı ve ömrümüzün sağlıklı bir şekilde uzadığı bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır. Taze meyve ve meyve suyu tüketimi de sağlıklı besin zincirinin en önemli halkalarından biridir. Meyve suları; çocukluktan itibaren her yaş döneminde keyifle tükettiğimiz, sağlık açısından da insan hayatında vazgeçilmez bir yer edinmiş içeceklerdir. Keyifli kahvaltılarımızın, özellikle yaz aylarında keyifli günlerimizin baş içeceği olan meyve suları, hasta günlerimizin de en sadık yardımcılarındandır.
Makale'nin
MAKALE
İnsan sağlığının korunması ve kaliteli bir hayat sürdürülebilmesinde yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir rolü vardır. Yeterli ve dengeli beslenme vücudun ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin her gün ihtiyaç duyulan miktarlarda alınmasıdır. Bu öğeler besinler vasıtasıyla direkt veya endirekt olarak vücudumuza alınmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme için besinler çeşitli gruplara ayrılmıştır. Süt ve süt ürünleri, bu grupların en önemlilerinden biridir. Süt ve süt kaynaklı besinlerden oluşan bu grup kalsiyum, protein, fosfor, B2 vitamini ve B12 vitamini başta olmak üzere birçok besin öğesine kaynak oluşturur ve doğumdan itibaren tüm yaş gruplarının süt ve süt ürünlerini tüketmesi gerekir.
Makale'nin
MAKALE
1. Güvenli olması için işlenmiş gıdalar tercih edilmelidir,
Meyve ve sebzeler gibi bazı gıdalar doğal hallerinde en güvenli formdayken bazı gıda çeşitleri işlenmediği taktirde güvenli gıda formunda bulunmazlar. Örneğin süt ürünü, pastörizasyon veya sterilizasyon işlemi görmeden tüketildiği taktirde insan sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Gıdalara uygulanan işlemler, gıdaların raf ömürlerinin uzatılması kadar güvenliklerinin arttırılmasını da sağlamaktadır. Meyve ve sebze gibi bazı gıdaları hiçbir işlem görmeden tüketilirse, bu gıdanın çok iyi yıkama işleminden geçtiğinden emin olmak gerekir. Tüketici her zaman tükettiği ürünün taze, işlenmiş veya dondurulmuş ürün olmasına dikkat etmelidir.
2.
Makale'nin
MAKALE
Çapraz kontaminasyon, bakteri ve virüslerin kontamine olmuş bir yüzeyden, kontaminasyona maruz kalmamış başka bir yüzeye transfer olmasıyla medyana gelmektedir. Çapraz kontaminasyon gıda kaynaklı hastalıklar ve gıda zehirlenmeleri için anahtar bir kelimedir. Çapraz kontaminasyon dört ana kaynağa sahiptir: Gıdalar, insanlar, ekipman ve çalışma alanları.
Gıdalar
Çiğ ve bozulmaya yatkın gıdalar zararlı bakterileri bulundurabilirler. örneğin, çiğ et doğal olarak yüksek oranlarda Salmonella, Campylobacter ve Listeria gibi gıda kökenli hastalıkların temelini oluşturabilecek zararlı bakterileri barındırabilir.
Eğer zararlı bakteriler konusunda dikkatli davranılmazsa, bu bakteriler çiğ gıdalardan pişmiş ve tüketime hazır gıdalara kolaylıkla bulaşabilmektedir.
Makale'nin
MAKALE
DiaNatura Base, Bitkisel Özütlerden Elde Edilmiş Gıda Koruyucusu Ürün Sayfası için TIKLAYINIZ.
Gıda katkıları, genel anlamda tek başlarına gıda olmayan ancak gıdalara üretim, işleme, depolama veya ambalajlama gibi aşamalarda katılan madde veya madde karışımları olarak ifade edilmektedir.
Gıda katkı maddelerinin kullanım amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz. Gıdaların raf ömrünün uzatılması ve kayıpların azaltılması, gıdaların duyusal özelliklerinin düzeltilmesi ve geliştirilmesi, gıda kalite karakteristiklerinin muhafaza edilmesi, gıdanın hazırlanmasında yardımcı hammadde olarak kullanılması, gıdanın besleyici değerinin korunmasını sağlamasıdır.
Üretici firmaların gıda katkı maddelerini kullanmaları için sahip olmaları gereken sorumluluklar şunlardır;
• Kaliteli ve güvenli gıda işlemeye uygun tesise (alet, ekipman, personel, organizasyon, gibi.
Makale'nin
YÖNTEM
Fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri itibarı ile insan tüketimine uygun olan ve besin değerini kaybetmemiş gıda maddelerine Güvenli gıda denilmektedir. Gıda güvenliği ise güvenli ve kaliteli gıda üretimini sağlamak amacıyla gıdaların işleme, muhafaza ve dağıtımları sırasında gerekli kurallara uyulması ve bu amaçla önlemlerin alınması olarak tanımlanmaktadır.
Uluslararası rekabet ortamında kaliteyi yakalayabilmemizin temel kuralı denetim ve izlenebilirliğin sağlanmasıdır. Gıda maddelerinin birincil üretimden işleme ve depolamaya, pazarlamaya ve tüketime, tüm aşamalarda kaliteli, güvenli ve dürüst bir biçimde sunulmasını sağlamak için yürütülen faaliyetlerin tümü ‘gıda kontrolleri’ başlığı altında yer almaktadır.
Makale'nin
YÖNTEM
Genel olarak bakıldığında bütün gıdalarda çeşitli mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bulunan bu mikroorganizmaların türü ve yoğunluğu gıdanın türüne ve proses işlem akışına göre değişiklik göstermektedir.Çünkü; gıdanın ısıl işlem görme derecesine, su aktivitesine, bağıl nemine ve son ürünün ph’sına bağlı olarak mikroorganizma tür ve yoğunluk derecesi değişmektedir. Bilindiği gibi mikroorganizmaların gelişip, çoğalabilmeleri için bulunduğu ortamın; besin değeri, sıcaklığı, su miktarı ve asidik derecesi yeterli seviyede olmalıdır. Bu nedenden dolayı bütün mikroorganizmalar her üründe üreyemezler.
Genel olarak düşünüldüğünde hamur, tatlı, şekerli ve çikolatalı ürünlerde yoğunlukla maya ve küfler gelişmektedir. Etli - sebzeli yemeklerde ve salatalarda ise yoğunlukla bakteriler gelişmektedir.
Makale'nin
YÖNTEM
Besiyeri mikroorganizmaların gelişeceği ortamlar olarak tanımlanabilir. Besiyerleri; sıvı/ katı/ yarı katı, genel/ selektif (seçici), hazırlanan/ hazır vb. gibi çok farklı şekillerde sınıflandırılabilir.
Mikroorganizmaların gelişip çoğalması için gerekli olan besin, su ve sıcaklığın optimum şartlarda olması gerekmektedir. Nasıl örneğin alındığı ortamda bu şartlar bulunuyor ise ekim yapılan besiyer ortamında da aynı optimum koşullar olması gerekmektedir.
Endüstriyel analiz laboratuarında amaca göre farklı besiyerler kullanılır. Bunlardan bazıları;
PLATE COUNT AGAR
Plate Count Agar besiyerinde bütün mikroorganizmalar üreyebilmektedir. Bu besiyer, toplam bakteri sayımı için kullanılır. Ekimden sonra 37 0C derecede etüvde 24 saat bekletildikten sonra oluşan tüm koloniler sayılarak analiz sonucuna gidilebilir.
Makale'nin
MAKALE
Havada bulunan mikroorganizmalar, birim hacim hava içerisinde adet olarak ifade edilirler. Mikroorganizmalar havada tek başlarına değil, kümeler halinde yada toz ve partiküllere tutunmuş olarak bulunurlar. Havada bulunan mikroorganizmaları sağlıklı olarak tespit edebilmek için küme halinde bulunan mikroorganizmaların koloni (CFU) oluşturmalarını sağlayacak bir yöntem kullanmak gerekir. Ortamda bulunan mikrobiyel etkenler çeşitli yollarla gıdalara ve gıda işletmelerinde çalışan personele bulaşabilmektedir. Buna bağlı olarak gıda bozulmaları, gıda zehirlenmeleri ve çeşitli enfeksiyon hastalıkları oluşabilir. Bu nedenle gıda üretiminde ortam havasının kontrolü oldukça önemlidir.
Makale'nin
YÖNTEM
Genel olarak düşünüldüğünde bütün gıdalarda çeşitli mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bulunan bu mikroorganizmaların çeşidi ve yoğunluğu gıdanın türüne göre değişiklik göstermektedir.Çünkü; gıdanın ısıl işlem görme derecesi, son ürün ph’sı, gıdanın su aktivitesine ve bağıl nemine bağlı olarak mikroorganizmanın çeşidi ve yoğunluk derecesi değişmektedir. Genel olarak çiğ sütte, pastörize ve UHT olmuş sütte bakterilere rastlanılmaktadır. İşlenmiş ( süt tozu, koyulaştırılmış süt, peynir, eritme peynir, tereyağı, vs. gibi ) sütlerde bakterilerin yanı sıra küf ve maya da bulunabilir.
Makale'nin