HABERLER
MAKALE
Dünyada ve ülkemizde beslenmedeki önemi gittikçe artan
ürünlerden biri de mantardır. Doğada kendiliğinden yetişebilen mantar
türlerinin toplanıp tüketiminin yanı sıra değişik mantar türlerinin kontrollü
şartlarda üretimi gerçekleştirilmektedir.
Mantar yetiştiriciliğinde verim ve kaliteyi etkileyen en
önemli faktörlerden biri uygun bir kompost hazırlanmasıdır. Kültür mantarı
gelişimi için gerekli olan ihtiyaçlarını bu kompost materyalinden
sağlamaktadır. Kompostun uygun olması verim ve kaliteyi etkilemekle birlikle
üretimde de karlılığı beraberinde getirmektedir.
Kompost hazırlanır. Böcek yumurtaları gibi zararlıları uzaklaştırmak için pastörizasyon yapılır. (8 saat 58C). Kompost tamamen hazır olduğunda mantar miselyumları komposta eklenir. Kompost hazırlığından hasada kadar olan süre yaklaşık 12 haftadır.
Makale'nin
MAKALE
Condalab'ın üretmiş olduğu bir E.coli Koliform kromojenik besiyeri (CCA), su ve
gıda örneklerinden E.coli ve Koliform tespiti için tasarlanmıştır. (Ürün
hakkında bilgi için TIKLAYINIZ.)
Neden E.coli Koliform analizleri yapılır?
Gıdalarda koliform mikroorganizmaların bulunması; kötü
temizlik koşullarının, yetersiz veya yanlış pastörizasyon uygulamalarının,
pişirme ve pastörizasyon sonrası tekrar bulaşma olduğunun bir göstergesi olarak
kabul edilmektedir.
Mikrobiyolojik su analizleri, indikatör mikroorganizmaların
tanımlanmasına yönelik çeşitli analizler içerir. Bunlar E. coli, fekal
koliform, toplam koliform, fekal streptokoklar, sülfit indirgeyen Clostridiumlar,
bakteriyofajlar, heterotrofik canlı sayımı, Aeromonas türleri ve Pseudomonas
aureginosa analizleridir.
Makale'nin
MAKALE
Hayatın pek çok alanında görülebilen biyofilmler, gıda sanayisini ilgilendiren en önemli sorunlardan biridir.
Biyofilmler, bir yüzeye yapışarak
kendi ürettikleri polimerik yapıda jelsi bir tabaka içinde yaşayan
mikroorganizmaların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanabilir. Bu jelsi tabaka
polisakkarit bazlı bir ağ yapısıdır.
Uygun koşullar oluştuğunda mikroorganizmalar tarafından biyofilm
oluşturulabilir. Biyofilm oluşumu ve bakterilerin yüzeylere bağlanma düzeyi,
ortamın pH'sı ve sıcaklığı, bakteri türü, bakteri hücre duvarının yapısı,
bakteri sayısı, bağlandığı yüzeyin özelliği, hücre hareketliliği, ortamdaki
besin maddeleri içeriği ve miktarı, iyon konsantrasyonu gibi birçok faktör ile
değişebilmektedir. Bazı bakteriler biyofilm oluştumak için yüksek eğilime
sahiptir: Pseudomonas, Enterobacter, Flavobacterium, Alcaligenes,
Staphylococcus ve Bacillus'dur.
Makale'nin
MAKALE
Chromogenic Agar for
Vancomycin-Resistant Enterococcus (VRE)
besiyeri Vancomycin – Dirençli Enterokok tespit etmek için Condalab tarafından üretilmiştir.
İnsanlarda gastrointestinal sistem florasının elamanı olan
enterokoklar, önemli hastane infeksiyonu etkenleri arasındadır.
Enterokoklar, insanlarda gastrointestinal sistem florasında doğal
olarak bulunurlar. Bağışıklığı zayıf insanlarda hastalık yapma potansiyeline
sahiplerdir. Tedavilerinde kullanılan Vancomycin’e dirençli enterokoklar ilk
defa 1979 yılında Fransa’da tespit edilmiştir.
VRE dahil tüm enterokokların
hastadan hastaya direkt olarak ve/veya kontamine eller, kontamine yüzeyler veya
tıbbi aletler yoluyla indirekt olarak transferinin mümkün olduğu bilinmektedir.
Makale'nin
MAKALE
Neden raf ömrü analizi yapılır?
Gıda güvenliği açısından raf ömrü süresi çok önemlidir. Gıda
üretildiği an raf ömrü başlar, gıdanın içeriği, üretim aşamaları, paketleme
türü ve nasıl saklandığına göre süre değişir.
Raf ömrü süresince gıdada herhangi bir fiziksel ya da
kimyasal değişiklik olmamalı, etiketindeki besin değerlerini taşımaya devam
etmeli ve de yenilebilir olmalıdır.
Gıdalarda bozulmalar iki sebepten oluşur;
Mikrobiyal Kaynaklı Bozulmalar: Bakteri, küf, maya gelişimi
Mikrobiyal Kaynaklı Olmayan Bozulmalar: Nem değişimi, kimyasal değişim, ışık kaynaklı değişim, sıcaklık değişimi, gıdada fiziksel hasar vs.
Raf ömrü çalışması nasıl yapılır?
Doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki şekilde raf ömrü çalışmaları yapılabilir.
Makale'nin
MAKALE
Minimal organik besin düzeyinde
büyüyebilen heterotrofik mikroorganizmalar, su arıtma sistemlerinde genel
sorunları belirlemek için analiz edilir. Heterotrofik bakteriler sağlıklı bireyler
için tehlikeli değildir ancak bağışıklık sistemi zayıf bireyler için fırsatçı
patojen konumundadırlar.
Heterotrofik bakterilerin suda
görülmesi, suya kanalizasyon karıştığına dair kanıt sayılabilir. Çünkü bu
bakteriler memeli bağırsak sisteminde görülür. Su arıtma sistemleri bu
bakterileri daima kontrol etmek durumundadır. Heterotrofik bakterilerin
varlığında patojen bulunması ihtimali çok yüksektir.
Su arıtma işlemleri sonrasında dahi
heterotrofik bakterileri az da olsa suda görmek mümkündür. Sık analiz yaparak
salgın oluşmasının önüne geçilebilir.
Makale'nin
MAKALE
Şarap Üretimi
Şarap, taze üzüm veya şırasından elde edilir. Meyve
şaraplarının hammaddeleri ise çeşitli meyvelerdir. Şarap denince, yalnız
üzümden yapılmış şarap anlaşılır. Meyve şarapları kendi adlarıyla üzüm
şarabından ayrılır.
Şarap yapmak için önce üzümler bağlarından toplanır,
ardından ezilir sonra, maya (üzümde doğal olarak bulunur) üzüm suyundaki şeker
ile birleşir ve aşamalı olarak bu şekeri tüketerek alkole dönüşür. Maya aynı
zamanda havada buharlaşan karbondioksiti üretir. Mayanın işlemi tamamlandığında
üzüm suyu şaraba dönüşür.
En iyi içme zamanı on yıldan sonradır ve kırk yıla kadar
içilebilir.
Makale'nin
MAKALE
Bira Üretimi
Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanan standartta
biranın tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Bira, malt ve diğer ekstrakt verici
maddelerin öğütülüp sıcak su ile belirli metotlara göre işlenmesiyle elde edilen
şıranın, şerbetçi otu ile kaynatılması ve soğutulmasından sonra bira mayası ile
fermente edilmiş, dinlendirilmiş ve pastörize edilmiş, içinde çözünmüş halde
CO2 bulunan alkollü veya alkolsüz bir içecektir.” Arpanın dışında seyrek olarak
mısır, çavdar, yulaf, buğday, ve pirinç de kullanılır. Bu tanıma dayanak,
biranın genel özellikleri aşağıdaki gibidir.
Mayalandırılarak üretilir.
Alkol miktarı %3 - %6
arasındadır. Ancak yüksek alkollü biralarda bu oran %8 - %12’lere
varabilmektedir.
Makale'nin
MAKALE
"Entero" kelimesiyle başlayan bu iki bakteri grubu
zaman zaman birbirleriyle karıştırılabilmektedir. Enterococcus cins olarak
ifade edilirken, Enterobacteriaceae ise familya statüsündedir. Yani Enterobacteriaceae
cinslerden oluşan daha geniş bir bakteri topluluğunu ifade eder.
Enterococcus /
Enterokok
Enterokok ismi ilk defa 1889’da Thiercelli tarafından, bakterinin
bağırsak kaynaklı olduğunu belirtmek için kullanılmıştır. Andrewes ve Holder
ise 1906’da Streptococcus faecalis’i, Orla-Jensen 1919’da Streptococcus
faecium’u tanımlamıştır. 1937’de Sherman’ın sınıflamasıyla streptokoklar 4
gruba ayrılmıştır; piyojenik, viridans, laktik ve enterokoklar. 1984 yılında
Bergey’s Manual’de enterokokların yeni bir cins olarak sınıflandırılması
desteklenmiştir.
Makale'nin
MAKALE
Dericilik günümüzde çok geniş bir iş sahasına sahiptir. Önemli miktarda döviz getirisi bulunan deri sanayide, kurban bayramlarında büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimlerinden elde edilen hamderi oldukça kıymetlidir.
İstatistiklere göre, her sene kurban bayramlarında yaklaşık 2 milyon adet küçükbaş ve 600 bin adet büyükbaş hayvan kesilmekte, ancak kurbanların deri ve bağırsaklarının çoğu bilgisizlik nedeniyle israf olmakta ve hiçbir işe yaramamaktadır.
Kurban kesimi ve sonrasında deri için dikkat etmek gereken birçok unsur mevcuttur.
Makale'nin
MAKALE
İşletmelerde bulunan
mikrobiyoloji laboratuvarlarında son üründen kullanma suyuna çeşitli
mikrobiyolojik analizler yapılır. Bu
analizler esnasında oluşabilecek en ufak bir kontaminasyon sonucun
güvenilirliğini etkileyebilir ve üründe olmayan bir mikroorganizmanın
gelişmesiyle ya da olan mikroorganizmanın gelişiminin engellenmesiyle vb. doğru
değerlendirme yapma imkânı ortadan kalkabilir. Bu nedenle analizler yapılırken
kullanılan malzemelerin ve ortamın hijyeni oldukça önemlidir.
Laboratuvarda kullanılan
besiyeri, pipet gibi malzemelerin steril olması gerekmektedir. Sterilizasyon bir
ortamdaki tüm mikroorganizmaların öldürülmesi ya da ortamdan uzaklaştırılmasıdır.
Sterilizasyon için uygulanabilecek çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlardan
bazıları; ısı uygulaması, alevden geçirme, basınçlı buharla sterilizasyon,
filtre ile sterilizasyondur.
Makale'nin
MAKALE
Kremler, şampuanlar, losyonlar, rujlar, parfümler, ıslak mendiller, rimeller, saç spreyleri… Bazen temizlik, bazen güzellik, bazen de kusurlarımızı kapatmak için kullandığımız kozmetik ürünler ne kadar güvenli? Ya da üreticiler açısından sorarsak; İnsanların yaşam standartlarını artırmak ve onları mutlu etmek için verdiğimiz hizmet ne kadar güvenilir? Ham maddeden paketleme materyaline, personelden üretimde kullanılan alet-ekipmana hijyen koşulları yeterli düzeyde sağlanıyor mu?
İçeriği yoğun olarak kimyasal maddelerden oluşan bir üründen bahsettiğimiz için, aklımıza doğrudan üzerinde küf-maya-bakteri üreyebileceği gelmiyor. Önemli bir nokta şu ki kozmetik ürünlerin bizim tarafımızdan yenilebilir olmaması bakteriler için besin kaynağı olamayacakları anlamına gelmez.
Makale'nin